Bakan Ersoy’a üç kelle verdiren rapor: Bu iş bize dönecek
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Grand Kartal Oteli’nde çıkan yangında 78 vatandaşın hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada geri adım attı.
Bakan Mehmet Ersoy, bugüne dek koruma altına aldığı 12 bürokrattan en alttakileri; Kontrolörler Kurulu Başkan Vekili Levent Kırcan ile otelin en son denetimini yapan kontrolörler Barış Başayvaz ve Abdulkadir Eren için soruşturma izni verdi.
18 Temmuz tarihli kararda şöyle yazıyor:
“Her ne kadar iki ön inceleme raporu sonucunda bakanlığımız personelinin herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığı tespit edilerek, soruşturma izni verilmemesi gerektiği Teftiş Kurulu Başkanlığı başmüfettişleri tarafından teklif edilmiş ise de yargı organları tarafından da konunun incelenmesini teminen…”
‘Bu iş bize dönecek’
AK Parti’ye yakın kaynaklar bu iznin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından alınan karar üzerine verildiğini kaydediyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve Kartalkaya Yangın Araştırma Komisyonu Başkanı Selami Altınok ile komisyon üyelerinin geçen hafta yargılamayı izledikten sonra Erdoğan’ı rapor verdiklerini kaydeden kaynaklar şunları söylüyor:
“Yavuz ve bir grup duruşmayı izledi. Bunların çıkardığı izlenim şu oluyor: Bakanlığın soruşturma izni vermemesi hiç alakamız olmayan bir kazada işin bize dönmesine yol açacak. Büyük ihtimalle onların raporu doğrultusunda Cumhurbaşkanımız emir verdi, bakan da üç kelle verdi.”
Alpaslan ve Çıldık’a dokunulmuyor
Kartalkaya Yangın Araştırma Komisyonu üyesi İyi Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz ise bakanlığın hamlesini “Asıl failleri yargıdan kaçırmak” diye niteliyor.
Uz, bakanlığın üç bürokrata soruşturma izni verirken, yönetici düzeydeki dokuzunu koruduğunu savunuyor.
Uz, haksız sayılmaz.
Kontrolörler Kurulu Başkanlığı’nın bağlı olduğu Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü Neşe Çıldık’a dokunulmuyor.
Çünkü Çıldık, Bakan Ersoy’un, sahibi olduğu ETS Tur’dan beri yanında çalışıyor.
Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nden sorumlu Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan da korunuyor.
Alpaslan, Grand Kartal’a ‘Güvenli Turizm’ ve ‘Sürdürülebilir Turizm’ belgelerini verip şirketi yekilendiren Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) Yönetim Kurulu Başkanı.
TGA’nın yönetim kurulu üyeleri arasında kim var?
Grand Kartal’ın sahibi Halit Ergül!
Yangında oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay’ın, soruşturma izni verilmemesi yönündeki karara itiraz ettiğini anlatan Uz, “Danıştay, ‘Yargılansınlar’ kararı verdiğinde bakan izin vermese bile yargılanıyorlar. Buradan kaçmak için üç kişiyi yem ediyorlar.”
Bakanlıkta neler oluyor?
Öte yandan, Bakan Yardımcısı Serdar Çam’a bağlı üç kurumda ciddi krizler yaşanıyor.
Örneğin, Yunus Emre Vakfı’nda yolsuzluk skandalı patlak verdi. Eski Başkan Şeref Ateş ile üst düzey yöneticiler tutuklu. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın (TİKA) eski başkanı olan Çam, kurumun başına özel kalemi Serdar Kayalar’ı getirmişti. Kayalar, görevden alındı.
Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Alirıza Özdemir’in yerine Esma Ersin getirildi.
KUTU
Bahçeli: Cumhurbaşkanı’nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun
“Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun, bir Kürt, diğeri Alevi olsun.”
Bu sözler MHP lideri Devlet Bahçeli’ye ait.
Bahçeli, birkaç ay önce MHP milletvekilleriyle gerçekleştirdiği toplantıda, kardeşliği pekiştirmek için bu öneriyi dile getirmiş.
Bahçeli’nin Alevilere dair öteden beri hassasiyeti biliniyor.
MHP lideri en son üç yıl önce Alevi açılımı yaparak, “Cemevleri ibadethanedir, bize düşen saygı duymak ve destekleyici tavır almaktır” demişti.
Ardından Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde kendi parasıyla satın alıp Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu’na hibe ettiği arazide bir cemevi ve külliye inşa ettiriyor.
Geçen 22 Ekim’de ‘Terörsüz Türkiye’ için DEM’e elini uzatan Bahçeli, birkaç ay önce MHP’li milletvekilleriyle gerçekleştirdiği kapalı toplantıda, sözü milli bütünlüğe ve kardeşlik hukukunun pekiştirilmesine getirdi. Kürtler ve Alevilerin bürokrasiden dışlanamayacağını vurgulamak için şöyle dedi:
“Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun, bir Kürt, diğeri Alevi olsun.”
CHP: Erken seçim olursa kurultay sürecini askıya alırız
Başı kurultay davası ile belada olan CHP, 39. olağan kurultay takvimini başlattı. Delege seçimleri 13 Ağustos’ta, ilçe kongreleri 13 Eylül’de, il kongresi 5 Ekim’de gerçekleştirilecek.
CHP’nin kararı 15 Eylül’de duruşması görülecek olan kurultay davasını boşa çıkarma diye değerlendiriliyor.
CHP’li üst düzey yetkililer bu yoruma itiraz ederek, “Duruşma 15 Eylül’de. Kurultayımız aralık ayında olacak. Zaten yetişmez” diye konuşuyor.
CHP’li yetkililer kurultay kararı için “Rutin bir işlem” diyerek, şöyle devam ediyor:
“Rutin işlem. Normalde bir yıl erteleyebiliriz ama şöyle düşündük: Bir yandan erken seçim istiyoruz. Kurultay sürecini başlatalım, 2 Kasım’da erken seçim olursa askıya alırız. Tut ki erken seçim olmadı, o halde seneye zorunlu olarak kongre yapacağız. Seneye bambaşka bir süreç içinde olabiliriz. Erken seçim olmayacaksa bu işleri bırakıp geçelim diyoruz. Yeni yönetim 2028’e kadar partiyi yönetecek.”
CHP lideri Özel’in geçe hafta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk’e yaptığı ziyaretin de kurultay davasıyla ilişkilendirildiğini hatırlatmak üzerine “Hiç bu konu konuşulmadı. Zaten davaya Yargıtay değil, asliye hukuk mahkemesi bakıyor.”
Kılıçdaroğlu, ‘Aklanmadan İmamoğlu’nu ziyaret etmem’ demedi
CHP eski lideri Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta Silivri Cezaevi’ne gidip İmamoğlu’nu ziyaret etmemesi polemiğe neden oldu. Hatta Kılıçdaroğlu’nun “Aklanmadan onu ziyaret etmeyeceğim” dediği iddia edildi.
İddiayı Kılıçdaroğlu’nun yakınındaki siyasetçiye sordum. Kesin bir dille reddederek, şöyle dedi:
“Neymiş, aklandıktan sonra gidecekmiş. İmamoğlu, aklandıktan sonra zaten hapiste olmaz ki! Tam bir salaklık örneği. Böyle bir şey yok. Genel başkanımız, Zeydan Karalar’ı ziyaret etti, bir de Osman Kavala’yı. Kavala’ya uzun süredir gitmemişti. Diğer arkadaşlara gitmişti. En çok gittiği de Ekrem Bey. Üç sefer gitti.”
İmamoğlu’nun, eski lideri için “Beni botana gömmek istiyor” şeklindeki sözlerinin Kılıçdaroğlu’nda kırgınlık yaratıp yaratmadığını sordum.
“Hayır, efendim” dedi ve şöyle devam etti:
“Hele politikacıysanız hiç kırgınlık hissetmezsiniz. Ne kırgınlığı olacak ki, zaten adam içeride. Onun psikolojisini bilmek zorundasınız. Kırgınlık yapabilir, üzülebilir, başka beklentileri de olabilir. Eşit koşullarda olsanız oturur, tartışırsınız. Eşit koşullarda değilsiniz. Bir sürü derdi var. Onlar üzerine yeni dert katmaya hakkınız yok. Genel başkanımız şöyle düşünüyor: Belediye başkanlarının kaçacak hali yok. Belediye başkanlarını yargılıyorsanız alıp içeriye atmanın, uzun süre içeride tutmanın mantığı yok.”
Kılıçdaroğlu cephesi, CHP’nin olağan kurultay sürecini başlatması için “Partinin aldığı bir karar, hepimizin saygı duyması lazım” diye yorumluyor.


