Bakan Tekin ve Bakan Göktaş ın Kani Karaca Görme Engelliler İmam Hatip Lisesi ne ziyareti
Haber7 sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Milat Gazetesi Yazarı Serdar Arseven, Bakan Tekin ve Bakan Göktaş'ın Kani Karaca Görme Engelliler Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne gerçekleştirdiği ziyarete dair detayları kaleme aldı.
İşte Arseven'in bugünkü köşe yazısı:
Bizler işimiz gereği politikayı yakından takip etmek mecburiyetinde olan insanlarız.
Politika ruhu daraltan, karakteri aşındıran bir alan.
Her şey o günün şartlarına göre şekillenir orada; daimi dostluklar ve karşıtlıklar yoktur.
Dün dündür bugün de bugün.
Bu havaya ayak uyduramayan oralarda kalamaz.
Bizim gibi işi gereği politikayı takip etmeye mecbur olanlar da, bu iklimde nefes alamaz.
Bir kaçış hattı lâzım, bir mağara.
Ben zaman zaman bir yerlere gidiyorum; “Aşağı Maldivler” ismini verdiğim köyümde, ruhumu dinlendiriyorum.
Bir de, elimden geldiğince hayırlı faaliyetleri desteklemeye gayret ediyorum.
Bir süredir, Ankara’daki Kani Karaca Görme Engelliler Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’na dair yazılar kaleme aldığımı biliyorsunuz.
Önder Ankara İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Mehmet Fatih Serenli Hocamız, bize bu okuldan bahsedene kadar haberimiz yoktu.
Olmayacak şey ama yoktu işte.
Sonradan görüştüğüm birçok muhafazakâr kimlikli Ankara gazetecisinin de bu okuldan habersiz olduğunu gördüm.
Politika böylesine kör etmiş bizleri!
Körlük, gözün görmemesiyle alâkalı bir durum değil.
Kalbin görmemesiyle alâkalı bir durum!
Ben o okulda, kalp gözleriyle bizden bin kat fazlasını gören öğrenciler öğretmenler gördüm.
Gözler, pekalâ da yalan söylüyor.
Gözler hayır için istifade edilirse büyük nimetler, ama çoğu zaman şer yolunda kullanılıyor.
Ben, buradaki görmezlerin her anlatılanı nasıl da hafızalarına kazıdıklarını gördükçe, öze dönüşün önemini idrakim pekişti.
Öğretmenlerle, öğrencilerle konuştuğumda onların birçok sıkıntısının olduğunu, seslerini duyurmakta güçlük çektiklerini fark ettim.
Bazıları, “Medyamız bizimle pek ilgilenmiyor amca!” dedi bana.
Burada hafızlar, sanatçılar, sporcular var.
Edebiyatçılar, fizikçiler, matematikçiler var.
Gözlerinin eksikliğini azimleriyle ve kalpleriyle kapatarak, vücut bakımından tam teşekküllü olanlara tur bindirenler var.
Hafta, engelliler haftası.
Orada güzel faaliyetler var.
Bir ziyaretimde, okul idarecileri, Müdürü Sezai Çelik ile Müdür Yardımcısı Aygül Mercan, bu çocukların çok daha iyilerini yapabileceğini ancak bazı “fiziki” yetersizliklerden dolayı sıkıntı çektiklerini söyleyince…
Aklıma, “Sayın Bakan’ı programa davet edelim” düşüncesi geldi.
Sayın Yusuf Tekin Hocamızın Basın Müşaviri Yılmaz Güney meslektaşımla bu düşüncemi paylaştım.
Sağolsun hemen ilgileneceğini söyledi.
Yusuf Tekin Hocamızın en fazla itimat ettiği Akademisyenlerden İbrahim Sarıtaş Hocamızla da görüştüm.
O da bunun çok güzel bir ziyaret olacağını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Hocamız da, sağ olsun programında bu ziyarete geniş yer ayırdı.
Okul Yönetimi ayrıca, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ı da davet etmiş.
Sayın Göktaş da, Sayın Milli Eğitim Bakanı ile aynı anda ziyaret edecekmiş bu güzelim çocukları.
Okul idarecilerine, görme engelliler alanıyla doğrudan ilgili iki Sayın Bakan’ın da burayı ziyaret etmelerinin, çocuklarımızın gösterilerini izlemelerinin çok güzel olacağını söyledim.
Önceki gün, bu ziyaretler gerçekleşti.
Çocuklarımızın Kur’an-ı Kerim tilavetleri, ilahi okumaları, gören kalpleriyle en ağdalı metinlere bile hakim olduklarını göstermeleri bizi çok mesut etti.
Çok iyi yetişmiş çocuklar.
Lise öğrencileri de öyle; delikanlılar, genç kızlar, hepsi tertemiz, billur kalpli.
Sayın Bakanlar ile sohbetleri sırasında, yapılması gerekenleri, eleştirilerini, taleplerini öylesine nezih üsluplarla dile getirdiler ki…
Hepimiz hayran kaldık.
Sayın Bakanların, çocuklarımızla ve öğretmenlerimizle samimi sohbetleri yüreğimizi ferahlattı.
İnşaAllah çok daha güzel sonuçlara vesile olacak bu yürekten sohbetler.
Bizim bu tür faaliyetlere ihtiyacımız var.
Görme engellileri, başka fiziki engelliler bulunanları, hastaları, ölmüşlerimizi ziyaret ettiğimizde onlara değil, esasen kendimize iyilik yapmış oluyoruz.
Ne yazık ki, politikanın bitmez tükenmez çekişmeleri, tartışmaları…
Günlük hayatın keşmekeşi…
Nefsi kavgalarımız…
Birçok sebep bizi bizden uzaklaştırıyor.
Kalbimizden uzaklaştırıyor.
Kibre kapılıyoruz.
Beklentiler, arzular denizinde boğuluyoruz..
İnsan olduğumuzu unutuyoruz.
Teşekkür ediyorum; Kani Karaca Görme Engelliler Anadolu İmam Hatip’deki kalp gözleri açık çocuklarımıza ve onları yetiştirmek için gecelerini gündüzlerine katan hocalarımıza…
Bu anlamlı ziyaretleriyle çocuklara, öğretmenlere büyük mutluluklar yaşatan Sayın Bakanlara ve diğer misafirlere…
Hayır işlerine çok daha fazla vakit ayırmak istiyorum.
Umarım, nefsim beni yine sürükleyip götürmez!


