Bakanlığın 5 yıldızlı otel dediği yurtlarda rezalet manzaraları
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç, Cevizlibağ Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Kız Öğrenci Yurdu'nda yaz dönemi tadilatı sonrası ortaya çıkan görüntülere ilişkin bir açıklama yaptı. Kılıç, Cevizlibağ'da yaşananların tekil bir olay olmadığını, gençlerin barınma krizinin yapısal bir sorun olduğunu belirterek, hükümetin politikalarını eleştirdi ve partisinin çözüm önerilerini sundu.
"CEVİZLİBAĞ'DA YAŞANANLAR TEKİL BİR OLAY DEĞİL"Açıklamasında, Cevizlibağ KYK Kız Öğrenci Yurdu'ndan yansıyan görüntüler üzerinden günlerdir KYK yurtlarının konuşulduğunu ifade eden Kılıç, "Öğrenciler, yaşadıkları sorunları dile getirip seslerini duyurabildikleri için bu konu kamuoyunun gündeminde. Aslında Cevizlibağ’da yaşananlar tekil bir olay değil. Gençlerin barınma krizi, genç yoksulluğunun, eşitsizliğin en görünür hale geldiği meseledir" dedi.
Barınmanın devlet tarafından sağlanması gereken en temel haklardan biri olduğunu vurgulayan Kılıç, iktidarın bu krizi derinleştirmesinin siyasi bir tercih olduğunu kaydetti. Kılıç, "Gençleri, piyasacı bir anlayışla özel yurtlara mahkum bırakmak, denetiminin nasıl yapıldığını bilmediğimiz vakıf ve dernek yurtlarına yönlendirmek bu tercihin en somut göstergesidir" ifadelerini kullandı.

Kılıç, yurtlardaki kapasite sorunundan hijyen ve güvenlik eksikliklerine, öğrencilerin ev kiralayamamasına kadar her başlığın gençlerin yaşamını doğrudan etkilediğini belirtti. Bu durumu "sadece bir 'çatı sorunu' değil; eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldıran, gençlerin psikolojisini ve özgürlük alanını daraltan yapısal bir sorun" olarak tanımlayan Kılıç, barınma krizinin gençlerin otonomisi önündeki en temel engellerden biri olduğunu söyledi.
KAPASİTE TARTIŞMALARI VE HÜKÜMET VERİLERİNE ELEŞTİRİHer eğitim dönemi başında KYK yurtlarının yetersizliğinin konuşulduğunu belirten Kılıç, "Bu yıl binlerce öğrenci yurda yerleşemediği ve başka imkanı olmadığı için eğitimine başlayamadı" dedi. Gençlik ve Spor Bakanı'nın 'Bu yıl kapasiteyi 1 milyona çıkardık' açıklamasını eleştiren Kılıç, barınma ihtiyacının ne kadar olduğunun ise açıklanmadığını belirtti. Kılıç, "Bu yıl sadece örgün eğitimde lisans ve ön lisans öğrenci sayısı 4 milyona yakın; ikinci öğretimler eklendiğinde bu rakam 6 milyonu aşıyor. Yaşadığı ilin dışında eğitim gören öğrenci sayısı ise en iyi ihtimalle bu rakamların yarısı. Dolayısıyla 1 milyon kapasite, ihtiyacın yarısından azına denk geliyor. Dolayısıyla binlerce öğrenci açıkta. KYK’ya yerleşemeyen öğrenciler özel yurtların fahiş fiyatları ya da kira krizinin yükü altında eziliyor ya da denetimden uzak kaçak yurtlara yönlendiriliyorlar" şeklinde konuştu.
Bakan'ın sıkça 2002 yılı ile bugünkü kapasiteyi kıyaslayarak bir başarı öyküsü anlatmaya çalıştığını ifade eden Kılıç, "O hesapların öyle yapılmadığını kendisi de çok iyi biliyor aslında. Mesela 2002 ve 2025 yıllarında üniversite öğrenci sayılarının artışıyla birlikte toplam ihtiyacın ne olduğuna bakmak; mevcut kapasitenin bu ihtiyacın ne kadarını karşıladığını ortaya koymak gerekiyor. Üstelik meselenin yalnızca yatak kapasitesi olmadığını çok iyi biliyor olmalı. 2002’deki özel yurt fiyatlarını, asgari ücreti, ailelerin geçim maliyetini ve bir öğrencinin yaşam maliyetini 2025 yılındaki rakamlarla yan yana koymadan gerçek bir kıyas yapılamayacağını mesela. Şeffaf olmayan hesaplarla gerçeğin perdelenmesi bir başarı değildir" dedi.
Geçen yıl "5 yıldızlı otel konforunda" yurtlar açıldığının belirtildiğini ancak yurtların niteliğinden söz edilmediğini söyleyen Kılıç, asansör kazaları, çalınan eşyalar, taciz vakaları ve sağlıksız yemekler gibi sorunları sıraladı. Ayrıca, 19 Mart sonrası protestolara katılan gençlerin fişlenerek yurtlarında haklarında hukuksuz soruşturmalar açıldığını ve barınma haklarını kaybetmekle tehdit edildiklerini iddia etti.
Cevizlibağ'daki durumu "rezalet" olarak nitelendiren Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
"Yaz tatilinde 'tadilat' gerekçesiyle odalarını boşaltmaya zorlanan öğrenciler, yeni dönemde döndüklerinde eşyalarının çalındığını, dolaplarının kırıldığını gördüler. Tadilat hâlâ tamamlanmadı; işçilerin yurt binasına girip çıktığı, kartlı giriş sisteminin iptal edildiği koşullarda öğrenciler ciddi güvenlik sorunlarıyla baş başa bırakıldı. Kız öğrenciler sözlü tacize uğradığında ise güvenlikten aldıkları yanıt, 'oranız buranız açık giyinmeyin' gibi hadsiz bir ifadeyle tacizi meşrulaştıran ve mağduru suçlayan bir dildi. Depremzede öğrencilerin eşyaları da çalındı, odalarda bira şişeleri ve sigara izmaritleri bulundu. Dahası, şikâyetlerini dile getiren öğrencilere 'şikâyet ederseniz başınız yanar' denilerek açıkça gözdağı verildi."
"CUMHURİYET YURTLARI"Parti programı yazım sürecinde gençlerle barınma problemi üzerine çalışmalar yaptıklarını belirten Kılıç, gençlerin en büyük sorununun özel yurtlar ve kiralık ev bulma zorluğu olduğunu aktardı. Kılıç, yüksek ücretlerin öğrencileri cemaat yurtlarına yönlendirdiğini, ev kiralamada ise bekâr ve kadın öğrencilere yönelik ayrımcılık yaşandığını ifade etti. Barınma sorununun öğrencilerde uykusuzluk, anksiyete, depresyon gibi ruhsal ve fiziksel sorunlara yol açtığını belirten Kılıç, bu durumu "fırsat eşitliğini ortadan kaldıran yapısal bir adaletsizlik" olarak tanımladıklarını söyledi.
Çözüm olarak partisinin belediyeleri tarafından işletilen yurtları örnek gösteren Kılıç, "Halihazırda Türkiye’de genelinde belediyelerimiz aracılığı ile 77 yurtla hizmet veriyoruz. Barınma krizinin en ağır yaşandığı İstanbul’da, bugün 15 İBB yurdu ile binlerce öğrencimize konforlu, güvenli, sağlıklı ve insanca barınma hizmeti sağlanıyor. Bu, Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’dan başlattığı vizyondur" dedi.
Kılıç, açıklamasını partisinin iktidara gelmesi durumunda uygulayacağı projeyi anlatarak sonlandırdı:
"Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in de vurguladığı gibi; iktidara geldiğimizde TOKİ aracılığıyla yalnızca 1 yıl içinde, tüm öğrencilerimizin barınma ihtiyacını karşılayacak kapasitede Cumhuriyet yurtları inşa edeceğiz. Gençlerimizin geleceğini karartan barınma sorunu tarihe karışacak."


