Bardağınıza attığınız buz hastalıklara davetiye çıkarabilir
Trthaber sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Yaz aylarında sıcak havalardan bunalanlar, özellikle kahve ve meşrubat gibi içeceklerine buz atarak serinlemeye çalışıyor.
Kafe ve restoranlarda kullanılanların yanı sıra marketlerdeki buzdolaplarında da hazır olarak satılan buzların merdiven altı olarak tabir edilen hijyenik olmayan işletmelerde üretilmesi, çeşitli sağlık sorunlarının yaşanmasına neden olabiliyor.
Steril olmayan ortamlarda üretilen buzun yol açacağı riskleri uzmanlara soruldu.
Bahçeşehir Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Arman, kontamine sulardan üretilen buzların pek çok hastalığa yol açtığını söyledi.
Bunların başında "Escherichia coli" denilen, insan bağırsağında bulunan mikrobun cinslerinin geldiğini aktaran Arman, bunun besin zehirlenmeleri ve turist ishalleri denilen hastalıkta sık görülen bir organizma olduğunu ifade etti.
Arman, salmonella, kolera, norovirüs, hepatit A ile çok nadir olmak üzere parazitler ve mantarların kirli buzlar aracılığıyla insanlara bulaşabildiğini belirterek, "Suyun içinde bu organizma varsa donduğu süre boyunca aktif olmasa bile eritilmesiyle birlikte aktive olacaktır. Buzun konduğu kova, tutulduğu maşa veya buz makinesinden kullanılıyorsa, makinenin kontaminasyonu bütün bunlar bu mikroorganizmalarla karşılaşmamıza neden olabilir." diye konuştu.
Evde buz kullanılırken temiz su ve temiz kap kullanmanın önemli olduğunu vurgulayan Arman, "Ev ortamında temiz bir kapta üretilen buzların çok büyük sıkıntı olmasını çok öngörmüyorum ama bu buzu içebileceğiniz sudan yapmak koşuluyla. Musluklardan ne kadar tüketebildiğimiz kısmı çok önemlidir. İçerken başka bir su kullanıp, buzu başka bir sudan yapıyorsanız bunun güvenliğini de tartışmak lazım." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Arman, hastalarda genelde bulantı, kusma, ishal şikayetleriyle karşılaştıklarını ve buna göre tedavi uyguladıklarını kaydederek, "Buz tüketmektense yiyeceği ve içeceği direkt soğutarak tüketmek çok daha güvenli olacaktır. Buzu da özellikle ev ortamında içme suyuyla üretmelerinin sağlıklı olacağını akılda tutmakta yarar var." dedi.
Ağız içi soğuk ısırıklarına da neden oluyorMedicana Zincirlikuyu Hastanesi Acil Tıp Bölümü'nden Prof. Dr. Özlem Güneysel, buzu doğrudan uzun süre ağız içi mukozasına temas ettirmenin soğuk ısırıklarına ve doku hasarına neden olabileceğini, bu nedenle dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Güneysel, buz üretilirken hijyene dikkat edilmediğinde karşılaşılan belirtileri anlatarak, "Kontamine sulardan üretilmiş buzları tüketen vatandaşlar karşımıza halsizlik, yorgunluk, kırgınlık, ateş, boğaz ağrısıyla çıkıyor. Kas ağrıları, karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal de bunlara eşlik edebilir." dedi.
Hastanın şikayetlerinin değişken olmakla birlikte 1 günden 5 güne kadar sürebileceğine dikkati çeken Güneysel, özellikle su içememeye bağlı olarak bu sürenin uzayabileceğini, yapılması gereken ilk şeyin aile hekimine veya bir hastaneye başvurulması olduğunu kaydetti.
Güneysel, havaların çok sıcak olmasıyla birlikte buz nedeniyle oluşan enfeksiyon şikayetlerinde artış yaşandığını belirterek, "Sorunun kaynağını çok net bir şekilde ortaya koymakta zorlanıyoruz ama bir artış var, evet. Sağlık Bakanlığımızın ve Sağlık Müdürlüğümüzün de bu konuda açıklamaları var. Onlar da aynı şeyi vurguluyorlar. Mümkün olduğunca kişisel hijyene dikkat etmemiz, suların kontamine olmamasını sağlamamız gerekiyor. Sıcak havalarda suları taze ve buzdolabından içmekte fayda var." diye konuştu.
Serinlemek için doğrudan buzun kendisini tüketmek yerine, içecekleri soğutup içmenin daha doğru bir yaklaşım olacağını kaydeden Güneysel, "İçeceğimize buz atsak da içindeki buzu yemeyelim." dedi.
"Vatandaşlar buz paketinin üzerinde firmanın sicil numarası yoksa almasınlar"Ümraniye'de buz üretimi yapan bir firmanın sahibi Cüneyt Kahraman ise buzun yenilebilir bir gıda ürünü olduğunu belirterek, "İçtiğimiz kahvelerde, yediğimiz ürünlerde bu buzu kullanıyoruz, dolayısıyla temiz olması ve bakterilerden korunması gerekiyor. Buzun ham maddesi su, bunun için de temiz bir su kullanılması gerekiyor. Temiz suyun yolu da doğru arıtmadan geçiyor. Buz üretirken dışarıdan diye tabir ettiğimiz kuyu suları gibi suları kullanmamak gerekir." ifadelerini kullandı.
İşletmelerinde yeni teknoloji bir arıtma sistemi kullandıklarının altını çizen Kahraman, şunları söyledi:
"Musluk suyunu bu makinede bakterilerden ve tozlardan, dışarıdan gelebilecek tüm etkenlerden arındırıyoruz. Su arıtılırken mutlaka mineral kaybı oluşur. Arıtma sistemimizin içinde kaybolacak mineralleri telafi edecek bir yapı da mevcut. Buz, musluktaki su halinden, markete, kafeye, restorana gidene kadar arada hiçbir hava ve insan teması yoktur. Su direkt arıtmaya, oradan soğutmaya, oradan makineye gidiyor. Buz oluyor ve paketleniyor. Tertemiz, sıfır hava ve sıfır dış temasla üretiyoruz."
Kahraman, gıda üretim tesisleri olduğu için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından denetlendiklerini, sicil ve onay numaralarının olduğunu, bu numaraları ambalajlarda kullandıklarını bildirdi.
Bu onay numaralarının önemli olduğunu kaydeden Kahraman, "Vatandaşlar buz paketinin üzerinde firmanın sicil numarası yoksa almasınlar. Asla markasız ürün almasınlar. İnsanların o buzun nasıl bir ortamda, hangi suyla üretildiklerini bilme şansı olmadığı için en azından Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından denetlendiğine güvenebilirler." dedi.
Kahraman, buzun kullanım amacına göre kendi içinde çeşitleri olduğunu belirterek, "Buzun şeffaf olması aslında daha steril bir ortamda üretildiği anlamına gelir ama şeffaf olmayan her buzda steril değil demek de değildir. Buzun şoklanma süresi normalde 19-20 dakikadır. Bazen daha hızlı üretim yapmak için ayarları daha kısa süreye alıyorlar. Bu sefer de buz tam kristalize olmadan dökülüyor ve biraz daha beyaz hale geliyor. Özetle suyun temizliği de buzun rengiyle alakalıdır. Yani ne kadar şeffaf o kadar iyi, o kadar temiz." değerlendirmesinde bulundu.


