Batman daki kazada ölen müze müdürünün yürek burkan hikayesi

Batman'daki kaza, 23 Haziran’da Sason ilçesi Mereto Dağı eteklerinde meydana geldi. Davaya konu olan Meryem Ana Kilisesi'nin keşfinden dönen, içinde 5 kişinin bulunduğu otomobil, önde ilerleyen hakimlerin bulunduğu otomobile çarparak şarampole yuvarlandı.

Kazada Batman Müzesi Müdürü Mehmet Cabir Alper, Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Aliye Yılmaz ile Öğretim Görevlisi Mustafa Serdar Akgönül, Diyarbakır Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde Şube Müdürü Fesih Barut ve Sason Kaymakamlığı’nda görevli araç sürücüsü Mazlum Yılmaz, hayatını kaybetti. Kazada hayatını kaybedenlerden Batman Müzesi Müdürü Mehmet Cabir Alper'in cenazesi, Tilmerç Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Mehmet Cabir Alper'in Diyarbakır'da imamlık yapan kardeşi Muhammed Mustafa Alper, "Kazanın daha şu anda ilk günleri olduğu için tam net bir bilgiye sahip değiliz. 2 ya da 3 araçla Batman Sason bölgesindeki Meryem Ana Kilisesi'nin bilirkişi heyeti olarak oraya intikal etmişlerdi. 2 ihtimal var; kaza yapan araç, öndeki araca çarpmamak için herhalde bir anda frene basıyor. Ya da hafif direksiyon sağa veya sola çevrilip, oradaki şarampolden kayalıklardan aşağıya doğru araba takla atıyor maalesef. Mehmet Cabir Alper, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'nden bölüm 1'incisi olarak mezun olmuştur. Akademik kariyeri herkesi gururlandırmıştır. Görevi başında gitti. Ömrünü hep işine, devletinin işine harcayan bir insandı. Çünkü onda mesai kültürü diye bir şey yoktu. Gece 11-12'lere kadar hala bilgisayarın başında kurum yazısını, dairenin yazısını, işleri halletmek için büyük bir mücadele veriyordu. Sayın Valim geldiler, emniyet müdürleri geldi, 'Bir isteğiniz var mı?' diye sordular. Böyle görevine sadık olan bir kişiye bir plaket rica ettim. Bir madalya rica ettim. Onu evimizin en güzel köşesine koyalım diye" dedi.

Alper, "8 kardeşiz. 4 erkek, 4 kız. Bir kardeşimiz de 2002 doğumlu Down sendromlu İbrahim Berk Alper'dir. Ağabeyim yıllardır özellikle son 6-7 yıldır İbrahim'le sosyal çevreye alışsın diye yoğun ilgileniyordu. Biliyorsunuz, Down sendromlular biraz daha sosyal çevrede etkileşim içerisinde olması gerekiyor. Ağabeyim de müsait zamanlarında, özellikle daireden çıktığı zaman ve daire içerisinde sürekli İbrahim Berk kardeşimizi gezdirir, onunla ilgilenirdi. Evlilik nasip işidir. Elbette o da evlenmek, bir yuva kurmak isterdi. Hem yaşının ilerlemesi hem az önce söylemiş olduğum kurum aidiyeti sebebiyle ailesi olarak 'niye evlenmiyorsun?' diye sorduğumuzda, 'yüküm çok ağır. Çok çalışıyorum. Dairenin işleri çok var. Bir de buna ilaveten İbrahim kardeşim var. Ben evlenirsem, belki evleneceğim kişi, kardeşimize iyi davranmayabilir. Ben şimdi onu gezdiriyorum' derdi. Elbette anne ve babam da gezdiriyordu ama Cabir ağabeyimiz biraz daha fazla onla ilgilenirdi. Mesaiden çıktıktan sonra gece 2-3’lere kadar kardeşimle ilgileniyordu. Müzenin bahçesi de müsaitti. Zaten sakin bir kişiliği olduğu için kardeşimiz, müzenin bahçesinde, orada bir yerde oturuyordu. Kurum personelleri de hepsi onu severdi. İbrahim Berk de tabiricaizse kurum personeli gibi bir kişi haline gelmişti orada" diye konuştu.

Mehmet Cabir Alper'in Kozluk ilçesi yerine kent merkezinde defnedilmesini istediğini belirten Alper, şöyle konuştu: "Biz Batman'ın Kozluk ilçesine bağlıyız. Bütün ailemiz, akrabalarımız orada. Kalabalık olmasaydı taziyemizi Kozluk'ta, ilçede yapacaktık. Orada defnedecektik. 300-350 araçlık konvoy şeklinde bir grup geldi, bütün halk geldi. Bütün Batman geldi ve bu acıyı bizimle paylaştı. Babam da 'ben 300 aracı Kozluk'a yönlendiremem, bir kaza olursa biz ikinci bir acıyı yaşayamayız' diyerek cenazemizi kent merkezindeki Tilmerç Mezarlığı’nda defnettik. Taziyemizi de bu vesile ile Batman'da yaptık. Ağabeyimin bir birikimi olmadı. Sadece borçlarla aldığı bir aracı vardı. Ne bir evi ne bir arsası ne bankada birikimi vardı."

Hasankeyf Müze Müdürü Şehmus Genç de "Maalesef ki her 5 arkadaşımızı da bu üzücü olayda kaybettik. Bunun derin üzüntüsünü yaşamaktayız. Cabir beyi aslında kelimelerle anlatmak biraz yetersiz kalacaktır. Üniversite yıllarından beri kendisi arkadaşım. Uzun yıllardır birlikte çalışıyoruz. Kendisi özverili, çalışkan, dürüst bir kardeşimizdi. Ülkemizin tarihi eserlerine, kültürel varlıklarına, bugüne kadar yapmış olduğu bütün emeklere biz de şahidiz ki çok fazla emek verdi. Çok fazla koruma amaçlı bu yolda emekler harcadı. Bölgenin birçok kültürel varlığında kendisinin imzası var zaten. Bayrağı gençler onun yerine inşallah bu şekilde devam ettirir diye düşünüyorum. Hem sevecen hem insancıl yönüyle birçok insan tarafından tanınır ve sevilirdi" dedi.

Kültür ve Turizm İl Müdürü Mehmet İhsan Aslanlı ise "Sason dağlarında feci bir kaza geçirdik. Maalesef müze müdürümüz ile birlikte çok değerli 4 insanımızı daha kaybettik. Müze müdürümüzle 12 yıldır birlikte çalışıyordum. Devletine bağlı hem devletçi hem halkçı yönü olan biriydi. Bütün mesai arkadaşlarıyla uyumu mükemmeldi. Kendim bile 12 yıldır arkadaşımla çalışıyorum. Son 6 yılımızı idareci olarak beraber çalışıyoruz. Şimdiye kadar ne ben ne de hiçbir mesai arkadaşımız hiçbir olumsuz durumunu görmedik. Mükemmel bir insandı" diye konuştu.