Bayram diye bir şey yok artık bizim için

Kağıthane ve Şişli’de vatandaşlara Kurban Bayramı planlarını sordu. Çoğu vatandaş bayramın ekonomik sıkıntıların gölgesinde geçeceğini ifade etti. 20 yıldır bayramları memleketinde geçirdiğini söyleyen bir vatandaş, ”İlk defa bu bayram gidemiyorum, ekonomik şartlardan dolayı... Aklımız hep orada... Geçim derdi artık bayramı arka sırada bırakıyor. Bayram sözcüklerde kalıyor” diye dert yanarken, bir başka vatandaş da, “Bir yere gitmeyi düşünmüyoruz, çünkü hayat çok pahalı. 6 günlük iznim var, İstanbul’da geçireceğiz, evdeyiz yani. Eskiden yılda 1-2 kere tatile gidiyorduk, onlara gidilmiyor şu anda” ifadelerini kullandı.

Kurban Bayramı bu gün itibariyle başladı. Kağıthane’de pazar alışverişine gelen vatandaşlar ile Şişli’de Mecidiyeköy Meydanı'nda vatandaşlara, içinde bulundukları ekonomik koşullarda nasıl bir Kurban Bayramı nasıl geçirmeyi planladıklarını, bir yere gitmeyi planlayıp planlamadıklarını sordu. Bir vatandaş,

“Geçim çok zor. Bayram diye birşey yok artık bizim için” ifadelerini kullanırken bir genç ise, “Bu ekonomide anca evde oturursun, çayını içersin” diye konuştu. 6 gün izni olduğunu belirten bir vatandaş da, “Bir yere gitmeyi düşünmüyoruz, çünkü hayat çok pahalı.”

Bayramlar için “10 sene, 20 sene önceki heyecanımız yok” diyen bir vatandaş örf ve adetlerin unutulmaya başladığını söylerken, bir diğer vatandaş ise bir bayram geleneği olan memleket ziyaretini ekonomik sebeplerden dolayı, 20 yıldır ilk defa bu bayram gerçekleştiremeyeceğini belirterek, “Yatsak kalksak hep onu düşünüyoruz; ne yapacağız, ne edeceğiz diye. Geçim derdi, artık bayramı arka sırada bırakıyor. Bayram sözcüklerde kalıyor” şeklinde konuştu. 13 bin liralık dul maaşıyla geçimini sağlamaya çalıştığını söyleyen Emine Şimşek de bayramı evde geçireceğini ifade ederken “Şimdiki hayatlara karşı öncekiler daha iyiydi” ifadelerini kullandı.

Vatandaşların bayramla ilgili görüşleri şöyle:

Ahmet Yücedağ:

"Açıkçası ekonomi gerçekten çok kötü. Zor durumdayız. Yatsak kalksak hep onu düşünüyoruz; ne yapacağız, ne edeceğiz diye. Enflasyon uçmuş, almış başını gidiyor. Ekonomi bu bayramı mutlaka etkileyecek tabi. Bayram artık kayboluyor. Geçim derdi var ya, artık bayramı arka sırada bırakıyor. Bayram sözcüklerde kalıyor. 2005 yılından beri İstanbul’dayım. Her bayramda mutlaka (Tarsus’a) annemin babamın yanına giderim, çocuklarımı götürürüm. İlk defa bu Kurban Bayramı’nda gidemiyorum, ekonomik şartlardan dolayı gidemiyorum. Aklımız hep orada...”

Raziye Yücedağ:

“Bayram dediğin mübarek bir inançtır. İnanarak geçirirsek çok güzel geçer. Ama, ekonomiyi düşünecek olursak yaşayamayız zaten.”

Gülhanım Akın:

“Bayram diye birşey yok artık bizim için. (Bayramda bir yere gitmek) imkansız, nasıl gideceğiz? Memleketime bile gidemiyorum. Son 5 yıldır çok zor. Öncesinde yine biraz daha rahattık. Ama şimdi çok zor.”

Abdülvahit Albayrak:

"Para var mı? Para olsa heryere giderdik. Annem memlekette (Bitlis’te), onun yanına bile gidemiyorum. Kaç bayramdır gidemiyorum.”

Uğur Şahin (öğrenci):

“Bu ekonomide anca evde oturursun, çayını içersin. Öyle bir bayram geçirilebilir.”

Murat Akyıldız:

“Geçen bayramlarla bu bayram arasında dağlar kadar fark var. Ekonomi kötü, pahalılık çok. Millet bir yere gidemiyor. Ben de İstanbul’dayım. Tabi ki (ekonomik nedenlerden), yoksa niye gitmeyeyim ki.”

Mehmet Şen:

“Gitmeyeceğim. Planlarım Temmuz-Ağustos ayı için. Çok şükür ekonomik bir sıkıntım yok, planlarda değişiklik olmasın diye gitmeyeceğim. Eski gelenek görenekler kalmadı. Bundan 10 sene, 20 sene önceki (bayram) heyecanımız yok. Bayram deyince artık hep tatil algısı var. Bayramlarda insanlar büyüklerine gitmiyor. Saygı duyuyoruz;ama, örf ve adetlerimiz unutulmaya başladı tabi.”

İbrahim Ulus:

“Bayramda, emekliler olarak, biz de rahatlıkla gezmeyi isteriz tabi. Ancak ekonomik şartlardan, özellikle son 2 yıldır emeklinin durumu çok kötü oldu. Sayın Cumhurbaşkanım, memurlara vereceğim zaman 8 bin lira emeklilere de vereceğim dedi, genelde bütün sözlerini tutar ama bu sözünü tutmadı. Maalesef vermediği için, şu anda bizim maaşımız ev kirasına zor yetiyor.”

13 bin liralık dul maaşıyla geçimini sağlamaya çalıştığını söyleyen Emine Şimşek: “Yok gidemem, nereye gideyim. Eskiden tabi biraz daha gidiyorduk. Şimdiki hayatlara karşı öncekiler daha iyiydi.”

Suzan Çabuk:

“Bir yere gitmeyi düşünmüyoruz, çünkü hayat çok pahalı. 6 günlük iznim var, İstanbul’da geçireceğiz, evdeyiz yani. (Eskiden) yılda 1-2 kere tatile gidiyorduk, onlara gidilmiyor şu anda.”