Bekçiyi bağlayıp, şoförü öldürdüler! Okey masasında yakalandılar! Son dakika haberleri
Haberturk sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Yıl 2009. İstanbul soğuk bir Şubat ayını yaşıyordu. Cinayet uzmanı Ekrem Tokgöz’ün cep telefonu sabah erken saatlerde çaldı. Evden daha çıkmayan Tokgöz telefonu açtığında, karşı taraftaki ses "Abi Ayazağa’da çok önemli olay olmuş. Senin mutlaka gelmen lazım" dedi. Tokgöz, yıllarca Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde çalışmış, birçok önemli cinayet vakası çözen bir isimdi. Cinayet Masası'ndan Şişli Araştırma Amirliği’ne tayin olmuştu. Şişli İlçe Emniyetin en tecrübeli ve başarılı ismiydi. Tokgöz, hazırlanıp olay yerine doğru yol aldığında filmlere konu olabilecek bir cinayet vakası ile karşı karşıya kalacağını düşünmemişti.
BEKÇİ BAĞLANMIŞ BİR KİŞİ ÖLDÜRÜLMÜŞTÜŞişli Ayazağa’da bir iş yeri soyulmuştu. Ancak bu soygun bambaşka bir olaydı. Sabah iş yerine gelen çalışanlar, dışarıda bir erkek cesediyle karşılaştı. Ardından içeri giren çalışanlar, iş yeri bekçisini elleri, ayakları bağlı ve ağzı bantlı olarak buldu. İş yerinde bulunan para kasası ise açılıp içindeki yüklü miktardaki para alınmıştı. Kan donduran olay gece yarısı yaşanmıştı.
BÜTÜN RÜTBELİLER ORADAYDI
Cinayet uzmanı emekli polis memuru Ekrem Tokgöz, sabah gelen telefonun ardından olay yeri Ayazağa’ya geldiğini belirterek “Olay yerine geldiğimde, bütün asayiş şube oradaydı. Gasp masası, cinayet masası ve müdürler herkes olay yerindeydi. Büyük bir olaydı gerçekten. İş yeri bir firmanın ana deposuydu. Öldürülen kişi sabah için mal almaya gelen ve gece arabasında kalan kişiydi. Bu kişi aracın dışında öldürülmüştü.”

Olay yeri inceleme çalışmasını yaptı. Ancak şüphelilere ait herhangi bir parmak izi veya bir bulgu yoktu. Tokgöz olayın nasıl geliştiğini ve neler yaşandığını bekçinin verdiği ifadeyle öğrendiklerini söyleyerek şöyle devam etti: “İş yerinde kamera vardı. Ancak ilk kez şöyle bir olayla karşılaşıyorduk. Şüpheliler iş yeri kamerasını sökerek ana gövdesiyle birlikte götürmüşler. İş yerinin ortasına getirdikleri kasayı kırmadan ya da patlatmadan açarak içindeki paraları almışlardı. Ve enteresandı. O büyük kasayı taşımışlar yere getirip bırakmışlar. Bu kasayı ancak bir hırsız açabilirdi. Bekçiyi bağlamışlar ama hiçbir yerde parmak izi bulamadık. Tabii bekçiyi dinleyince olayı daha net anlamaya başladık. 4-5 kişi gelmiş maskeli silahlı ve elleri eldivenliymiş. Adamlar hiç iz bırakmamaya özen göstermişler.”
CİNAYETİ NEDEN İŞLEDİ
Cinayet işleyen soyguncular bekçiyi neden öldürmemişti? Acaba bekçi işin içinde miydi? Çünkü dışarıda işlenen bir cinayet vardı. Kamyoncuyu öldüren bekçiyi neden öldürmesin? Şubenin ekipleri bu olayla ilgili çalışma başlatacaktı. Olay yerinde bulunan Asayiş Şube Müdürü gasp masası ekiplerine "Bu olayı nasıl çözeceksiniz ne yapılması lazım" diye sordu. Bazı ekiplerin Cell çalışması yapılması gerektiğini söyleyince şube müdürü "Bu kadar iz bırakmayan birileri cep telefonlarını da üzerinde taşımaz" dedi. Aslında haklı olacağı sonradan ortaya çıkacaktı.
GECE YARISI İNCELEME"Benim bir taktiğim vardır. Eğer sıradan bir polissen sıradan iş yaparsın sıra dışı bir polissen sıra dışı iş yaparsın" felsefesi ile çalışan Tokgöz, olay yerinde gerekli bilgileri aldıktan sonra ekipteki genç arkadaşına “Ben gidiyorum. Herkes gittikten sonra. Burası boşaldığı zaman bana haber ver" dedi. Teknik olarak bir çalışma zorlaşıyorsa eski yöntem sokak çalışmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Tokgöz “Bölge ormanlık yoluydu. Ben olay yerini sakin kaldıktan sonra incelemek istedim. Benim bir tarzım vardı o tarzıma göre çalışma yapacaktım. Akşama doğru benim elemanım aradı 'abi herkes gitti' dedi. Tamam dedim sende ayrıl dedim. Sonra akşam üstü olay yerine gittim" şeklinde konuştu.
GECEKONDULARIN KAPISINI TEK TEK ÇALDI
Eğer bekçi işin içinde yoksa, öldürülen kamyoncunun katillerin yüzünü gördüğü için öldürüldüğünü tahmin eden cinayet uzmanı Tokgöz, akşam olay yerine gitti. Olay yerini sakin bir gözle yeniden inceleyen Tokgöz, şüphelilerin araçlarıyla geldiği istikamete doğru yürümeye başladı. Tokgöz şöyle devam etti: "Amacım olay gecesi o civarda veya bu geçiş yollarında ne tür araçlar gelmişti ve gören var mıydı en azından marka araçları tespit edeyim. Onun için o bölgeye yakın gecekondular vardı. Yaklaşık 2 kilometre geriden. Ben gecekonduların tek tek kapısını çaldım, kendimi tanıtıp olayı soruyordum. Bir şey duyan gören var mı? Ama kimse bir şey görmemişti. Ya da duyan gören varsa korkudan da söylemeyiyorlardı.”

Yerde hafif kar beyazlığı kaplamıştı. İstanbul’daki soğuk hava titretiyordu. Tokgöz yılmadan tek tek gecekondu evlerinin kapısını çaldı. En son çaldığı kapıda çıkan ev sahibi adam, Tokgöz’e filmleri artamayacak bir çalışmaya yön verecek bilgiyi verdi. Tokgöz, “Bana dün gece biri kamyonet iki farklı aracın ileride bir yerde park ettiğini söyledi. 'Bizim buralarda hırsızlık oluyor ben de gelen gideni kontrol ediyorum' dedi. O iki aracın plakasını koluna yazmıştı. Bana verdi. Baktım aracın park edildiği nokta ile olayın gerçekleştiği yer arasında 2 kilometre bir şey vardı. Bu araçlar kime ait incelemek için ilçe büroya gittim."
KİRALADIĞINI SÖYLEDİ
İki aracın bilgilerini çıkarttığını söyleyen Tokgöz, araçlardan biri Bayrampaşa’da bir kişiye ait çıktı. Tokgöz, 2 memurla birlikte Bayrampaşa’daki aracın sahibine gittiklerini belirterek “Üçüncü katta oturuyordu. Kapıyı çaldım adam çıktı. Bu araç sana mı ait dedim. 'Ben rent a car işi yapıyorum. Araçları kiraya veriyorum' dedi. Bu aracı kime verdin dedim. 'Abi benim ofisim Arnavutköy’de ofise gitmem lazım' dedi. Ofise gittik. Onun bir elemanı da vardı. Kime vermiş baktık. Bir genç kimliğini bırakmış ve kafadan atılmış bir adres vardı." dedi.
ARAÇTA TAKİP SİSTEMİ VARİş yeri sahibinin araçta GPS olduğunu söylediğini belirten Tokgöz şöyle devam etti: “GPS kaydı bizim için ışık olacaktı. Dün gece aracın nerede olduğuna baktık. GPS kayıtlarında, araç o kişinin söylediği park denilen yerde 03.54’de ayrılıyor. Maslak’tan Beşiktaş’a iniyor. Balmumcu’dan geri dönüyor aynı güzergahtan TEM’den Arnavutköy’e gidiyor. Bu kesin bizim şüphelimizdi. Ama bizim önce bunları bulmamız sonrada delillendirmemiz lazımdı."
SODA AYRINTISITokgöz, ofiste iş yeri sahibinin kendilerine ne içersiniz sorduklarını belirterek “Ben neskafe içeyim dedim. Bizim bir arkadaşımız da soda istedi. Soda yoktu. Adam çalışan elamanına şu karşı kahveden bir soda al gel dedi. Çocuk sodayla gelir gelmez 'abi dedi aracı kiralan kahvede' dedi. Bu bizim için büyük şanstı. Biz adamı arayıp bulacaktık adam ayağımızın dibinde çıktı. Hemen fırladık kahveye girmedim dışarıdan baktım. Masada 3 ya da 4 kişi oturmuş okey taşları var önlerinde okey gibi oynuyorlar ama oynamıyorlar aralarında bir şey konuşuyorlar." ifadelerini kullandı.
PLAN YAPARAK İÇERİ GİRDİK
3 kişi olduklarını ve şüphelilerin de 4 kişi olduklarını söyleyen Tokgöz, şüpheliler onlarsa bir çatışma söz konusu olabilecekti. Bunun için bir plan yaptıklarını anlatan Tokgöz o önemli anları şöyle anlattı: “Ben hemen ilçe ekip arkadaşlarımı aradım adresi verdim. Ayrıca ilçenin resmi ekiplerinden de destek istedim. Onlar gelene kadar biz içeride bunları oyalayıp etkisiz hale getirecektik. Planımıza göre içeri girip 'Beyler herkes sakin olsun. Bir kimlik kontrolü yapıp çıkacağız' diyecektik. Ben şüphelilerin olduğu masaya gideceğim iki arkadaşımd a hızlıca diğer kimliklere sözde bakıp benim olduğum yere gelecekti.”
ŞÜPHELİLERİ YAKALADIK SIRA İTİRAFTATüm bunlar sessiz sedasız yaşanıyordu. Cinayet uzmanı Tokgöz ve ekibi tam söylediği şekilde içeri girdi. Yüksek sesle bağırıp kimliklerin çıkarılması istendi. Tokgöz şüphelilerin masasına doğru gitti. Herkesin bir eli masada. Üstlerinde ne var ne yok çıkartıp masaya konmasını istedik. Tokgöz şöyle devam etti: “Bizim şüpheliler baktım ceplerinde böyle balya ile birer dolarlar çıktı. Kasada da o zaman söylemişlerdi birer dolarlı balya paralar vardı diye. O an şüphelilerin bunlar olduğuna emin oldum. Hatta 40 yaşlarındaki biri vardı şakağında çizik oluşmuştu. Kanlanmış yeni bir çizikti. Bir boğuşmada yaşanmıştı belliydi. Doğru izdeydik. Arkadaşlarım hızlıca hareket ederek yanıma geldi. Biz tahmin olarak 30 dakikalık bir oyalama yaptık kahvede. Ekip arkadaşlarımız gelince bu 4 kişiyi gözaltına aldık. Şüphelileri aldık ama sıra itirafta olacaktı."
EN ZAYIF HALKAYI KONUŞTURDUM
"Şüphelilerin kimlikleri incelediğinde organize suç geçmişleri vardı. Bu tür organize suç şebekelerinde konuşturacağınız kişinin en zayıf halka olması lazımdı" diyen ve bunun için de bir seçim yaptığını söyleyen Tokgöz “En gençlerini yanıma aldım. Direk Şişli’ye doğru gitmeye başladık. Yolda çocuğu kırmadan konuşturdum. İlçeye geldik. Gece yarısı olmuştu. Diğerlerinin de konuşması gerekiyordu. Hemen ilçe müdürü benim bu elemanları aldığımı duyunca araştırmaya geldi.” dedi.
“BEN HEPSİNİ KONUŞTURACAĞIM”O dönem ilçe emniyet müdürü ile aralarının limoni olduğunu belirten Tokgöz “İlçe müdürü başka bir ekibin hatası yüzünden bütün herkesin tayinini istemişti. Ve beni de göndermek istemişti. Ben bu haksızlık karşısında dik durmuştum. Müdürle aramızda sıkıntı vardı. Müdür bu kadar kısa sürede olayı çözdüğüme şaşırdı tabii. Ama ben ona şunu söyledim: Şu an diğerleri konuşmadı. Olaylarda kullanılan maddi delil yani silahları ve olayda kullandıkları maskeleri bulmamız lazım. O yüzden ben bunları bulana kadar bu durumu İl müdürüne ve Asayiş şube Müdürlüğü’ne kimseye söylemeyin dedim. O da bunu kabul etti.”
İTİRAFLAR GELDİ
Emniyet müdürü sabaha kadar uyamayacağını ve Tokgöz’den haber bekleyeceğini söyleyerek emniyetten ayrıldı. Tokgöz de çözülmesi zor gibi görünen bu olayın sorgusunu yapmak için harekete geçti. Çünkü tek olayda tek bir suç işlenmemişti. Kasa soygunu var, darp var, gasp var cinayet var hırsızlık var. Yani bu olayda her suç işlenmişti. İlerleyen saatlerde sorgu bitmişti. 4 şüpheli olayı itiraf etti. Ve olay çözüldü.
BÜTÜN DELİLLER ELDE EDİLDİTokgöz, hiçbir kötü muamele yapmadan şüphelileri konuşturduğunu belirterek “Silahı terlik dikme atölyesinde makinenın kafa kısmına koyduğunu söyledi. Gidip o iş yerini açtırdık. Baktık silahı 3 parçaya bölerek koymuş. Susturucu da gördük. Olayda neden silah sesi duyulmadığını da o an öğrenmiş olduk. Silahta susturucu kullanmışlar. Olayda kullandıkları maskeyi, eldivenleri de bulduk. Kasanın içinde çıkan çekler paralar senetler hepsini toparladık. Kamera kasalarını çuvala koyarak bir depoya koymuştu. Hepsini bulduk.”
ŞOFÖR YÜZLERİNİ GÖRMÜŞYapılan soruşturmada olayın detayları ortaya çıktı. Elde edilen bilgilere göre, şüpheliler bu soygun planını 3 ay önce planladı. Ve keşif yapıldı. Toplam 5 kişi olan çetenin içinde kasayı rahat açmak için bir kasa hırsızı da yer aldı. Olay günü maske ve eldiven takan çete, aracı 2 kilometre geriye park edip iş yerine gitti. Bekçiyi darp ederek bağladı. Ardından kasanın kilidini, kasa hırsızı açarak içinde bulunan para, çek ve senetleri aldılar. İş yerinden çıkan çete üyeleri maskelerini çıkartıp yürümeye başladı. Bu sırada sabah için mal almaya gelen kamyon şoförünü yüzlerini gördüğü için öldürdüler.
SAVCI SARILDI
Olayın üstünden iki gece geçmişti. Bu hiç iz bırakılmayan karmaşık cinayet ve gasp olayı çözülmüştü. Deneyimli dedektif Ekrem Tokgöz’ün akıl dolu zekasıyla çözülen bu olayın çalışması örnek bir çalışma oldu. Gece geç saatte eve dönen Tokgöz, bir iki saat uyuduktan sonra telefonundan 57 cevapsız çağrı ile uyandı.
Yeniden göreve giderek hazırladığı evrakları olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısına ileten Tokgöz savcının odasında yaşananları şöyle anlattı; ‘Evrakları savcı beye verdim. Savcı bey şaşırdı. Olayı çözdün mü dedi. Evet dedim. Olayı çözdük. İnanamadı bu kadar kısa sürede olayın çözülmesine kalkıp bana sarıldı. İlla otur dedi ve kahve ısmarladı. Bu olayla ilgili öyle bir anı da yaşadım” dedi.
YURT DIŞINA GÖNDERİLİP ÖDÜLLENDİRİLDİİstanbul Emniyeti için bu olay çok önemliydi. Kısa sürede çözülmesi ise büyük bir sürpriz olmuştu. Bir süre sonra Tokgöz’e emniyet müdürlüğünden bir yazı geldi. Emniyet merkeze çağrılmıştı. Tokgöz emniyete gittiğini belirterek “Önce ne oldu bir soruşturma mı açıldı benimle ilgili diye düşünmedim değil. Gittim baktım ilçelerden başka polis arkadaşlarımız da vardı. Orada öğrendik ki ilçelerden başarılı olmuş polis memurlarını çağırıp aileleriyle tatil ödülü verilecekmiş"
"Herkese nereye gitmek istiyorsun diye soruyorlardı. Çoğu arkadaş Antalya falan söyledi. Bana sıra gelince ben de Antalya olsun dedim. Kadın polis memuru 'yok abi seninki yurt dışı' dedi. Bir kişi yurt dışı ödülü kazanmış o da sensin dedi. Ben de Mısır’ı istedim. Sağ olsun il emniyet müdürümüz bizi başarılı bulup yurt dışı ödülü verdi.” dedi.
ÇETE MEKTUP GÖNDERDİOlaydan sonra tutuklanan çeteden cezaevinden Tokgöz’e mektup geldi. Mektubu gönderen çete lideri, kendilerine hakaret edilmeden, küçük düşürülmeden ve dövülmeden sorgulandığı için Tokgöz’e teşekkür ettiklerini yazıyordu. Cinayet uzmanı Tokgöz, Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde birçok önemli olayı çözerek örnek polis memuru oldu.


