Belediyelerde ve medyada neler oluyor? Agos
Agos sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Bir yıl kadar önce şunları söyleyebiliyordum: Hayli sorunlu bir seçim sistemi de olsa, medya ambargosu da uygulansa, muhalefet seçimlere girebiliyor, belediye başkanlıkları kazanabiliyor, muhalif medya, üzerinde büyük baskılar olsa da yayın yapabiliyor. Artık bunları da söyleyemeyecek haldeyiz. Darbeyi püskürtmek belli ki zaman alacak.
Haftaya damga vuran iki gelişmeden bahsedelim bu hafta. İkisi de birbiriyle bağlantılı aslında. Önce ilki: CHP’li belediyelere yönelik son dalgada gözaltına alınan belediye başkanlarından biri de Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'ydi.
Hakan Bahçetepe, 36 kişi ile birlikte gözaltına alınmıştı.
Bahçetepe, 3 Haziran’da gözaltındaki 22 kişi ile birlikte tutuklanmış ve görevden alınmıştı.
Gaziosmanpaşa Belediyesi'nde 11 Haziran Çarşamba günü başkan vekili seçimi yapıldı.
Üçüncü turda AKP'nin adayı Eray Karadeniz 21, CHP'nin adayı Murat Topaloğlu 16 oy aldı ve seçim sonuçlandı. Belediye başkan vekili seçimini, AKP'nin adayı Eray Karadeniz kazandı.
Böylece CHP’nin elindeki Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı AKP’nin eline geçti.
Seçimin ardından Gaziosmanpaşa Belediyesi önünde gazetecilere açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, "Bugün burada milli irade gaspı yaşandı. Her seferinde milli iradeden bahsedenler, Gaziosmanpaşa halkının iradesine çöktüler" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ise şunları söyledi:
''Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne yönelik haksız iddiaya sahip olan kişi Bahçelievler Belediyesi’nden daha 10’uncu ayda 850 milyon liralık ihale aldı. Peki Bahçelievler Belediyesi’ne bir soruşturma açıldı mı? Hayır. Çünkü orada meclis çoğunluğu CHP’de. Orada bir soruşturma açılır, belediye başkanı görevden el çektirilirse, orada başka sonuçlar çıkar. Sayın İstanbul İl Başkanımız ile MHP ve AK Parti’nin il başkanlarıyla görüşme gerçekleştirdik. Etik olanın millet iradesine saygılı olmak açısından Gaziosmanpaşa halkının iradesine göre bu seçimlerde aday çıkarmamaları gerektiğini ifade ettik. Ama Türkiye, bir sivil darbe sürecinin içinden geçiyor. Bunun ayaklarını unutmamak gerekir''
Zeybek’in dedikleri önemli. Hayli şüpheli isimlerin ifadeleri üzerinden CHP’li belediyelere operasyonlar yapılıyor, başkanlar hapse atılıyor. Böylece AKP sandıkta kazanamadığı belediyeleri, MHP ile birlikte kontrol ettiği yargı eliyle teker teker geri alıyor. İmamoğlu’nun hapse atılması dahil tüm bu sürecin bir darbe sayılması gerektiğini daha önce söylemiştim.
Bağlantılı bir başka gelişme ise Türkiye’de iktidara yakın durmayan ve geniş kesimlerce izlenebilen sayılı televizyon kanallarından biri olan Halk TV’de yaşanıyor.
Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu hakkında, itirafçı olunca tahliye edilen Aziz İhsan Aktaş'ın iddiaları sonrasında yakalama kararı çıkarıldı.
Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan alınan ve medyaya yansıyan bilgide Başsavcılığın, 2024/236201 soruşturma sayılı dosyasında, "suç örgütü kurmak, yönetmek, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet vermek, mal varlığı değerlerini aklamak, vergi usul kanununa muhalefet etmek suçlarından hakkında soruşturma yürütülen Aziz İhsan Aktaş’ın alınan beyanı ve yapılan araştırma işlemleri kapsamında, ihale süreçlerine müdahale ettiğine ilişkin tespitlerin yapılması üzerine şüpheli Cafer Mahiroğlu hakkında ihaleye fesat karıştırmak suçundan soruşturma işlemlerine başlanıldığı” belirtildi. Yazıda “Bu nedenlerle, yurt dışına çıktığı tespit edilen şüpheli ile ilgili, İstanbul nöbetçi sulh ceza hakimliğince yakalama emri kararı verildiği” bildirildi.
Yazıda da belirtildiği gibi Cafer Mahiroğlu yurtdışında. Peki bu durumda Halk TV kendini nasıl bir sürecin içinde bulmuş oluyor? Bilemiyoruz.
Konuya ilişkin CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır “Dünyanın hiçbir yerinde organize suç örgütü lideri olarak yakalanan, tutuklanan bir kişi tahliye edilip de onun ifadesiyle insanlar alınmaz” diyor ve şöyle devam ediyor: “Şimdi sıra Halk TV'ye geldi. Bakın önce belediyeler, sonra partimiz, şimdi televizyon kanalları. Türkiye'de planlanmış ve vadeye yayılmış bir darbe planı sistematik olarak uygulanıyor.”
Başarır, “Halk TV'nin sahibine ve Halk TV'ye de ‘duyduğum kadarıyla, anladığım kadarıyla’ diye ifade veren bir suç örgütü liderinin beyanıyla yakalama kararı çıktı” diye vurguluyor.
Bir yıl kadar önce şunları söyleyebiliyordum: Hayli sorunlu bir seçim sistemi de olsa, medya ambargosu da uygulansa, muhalefet seçimlere girebiliyor, belediye başkanlıkları kazanabiliyor, muhalif medya, üzerinde büyük baskılar olsa da yayın yapabiliyor.
Artık bunları da söyleyemeyecek haldeyiz. Son süreçteki performansını takdir ettiğim CHP Genel Başkanı Özgür Özel Saraçhane eylemleri sonrasında “Darbeyi püskürttük” diyordu. Eylemler ve mevcut toplumsal hareketlilik elbette kıymetli ama darbeyi püskürtmek belli ki zaman alacak.


