Bill Gates in milyar dolarlık itirafı: Enerjinin geleceği ne güneş ne rüzgar... Yerin 7 kat dibinde saklı Sözcü Gazetesi

Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates, yazılım dünyasından sonra şimdi de enerji sektöründe devrim yaratmayı hedefliyor. 

Gates'in desteklediği TerraPower şirketi, geleneksel nükleer santrallerin güvenlik ve maliyet sorunlarını ortadan kaldırmayı vaat eden 'Natrium' adlı yeni nesil bir reaktör geliştiriyor. Sıvı sodyumla soğutulan bu teknoloji, nükleer enerjiye dair tüm ezberleri bozma potansiyeli taşıyor.

Geleneksel nükleer santrallerin aksine soğutma için su yerine sıvı sodyum kullanan Natrium, bu tercihiyle birçok önemli avantaj sunuyor. 

Sodyum, sudan sekiz kat daha fazla ısı emebilme kapasitesine sahip olduğu için reaktörün verimliliğini ve enerji üretimini ciddi oranda artırıyor. Aynı zamanda, Dünya kabuğunda bolca bulunan ve çıkarılması ucuz olan bir element olması, maliyetleri düşürüyor.

En kritik özelliklerinden biri ise güvenlik. Sıvı sodyum, daha düşük basınç altında çalıştığı için radyoaktif sızıntı riskini en aza indiriyor. Ayrıca, erimiş tuz depolama sistemi sayesinde üretilen fazla elektrik saatlerce saklanabiliyor. Bu da rüzgar ve güneş gibi kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarının yarattığı boşluğu doldurarak şebekeye sürekli ve güvenilir enerji sağlanmasına olanak tanıyor.

Projenin ilk somut adımı, ABD'nin Wyoming eyaletinde inşaatı devam eden Natrium enerji santrali olacak. 2030 yılına kadar faaliyete geçmesi planlanan 345 megavatlık bu santralin, tek başına yaklaşık 400.000 hanenin elektrik ihtiyacını karşılaması hedefleniyor. TerraPower'ın nihai hedefi ise teknolojiyi daha da geliştirerek 500 MW üzerinde kapasiteye ulaşmak.

Bill Gates'e göre Natrium'un en ezber bozan yönü maliyeti. Geleneksel bir nükleer reaktörün kurulum maliyeti yaklaşık 25 milyar doları bulurken, bir Natrium reaktörünün sadece 1 milyar dolara mal olması öngörülüyor. Bu devasa fark, reaktörün daha basit ve güvenli tasarımı sayesinde mümkün oluyor. Gates, Natrium'u "dünyanın en gelişmiş nükleer enerjisi" olarak tanımlıyor ve bu teknolojiyle nükleer enerjinin önündeki maliyet ve güvenlik engellerini aşmayı umuyor.

Natrium'un vaatleri büyük olsa da projenin önünde ciddi engeller bulunuyor. Bunların başında, Çernobil ve Fukuşima gibi felaketlerin toplum hafızasında yarattığı derin izler ve nükleer enerjiye yönelik haklı korkular geliyor. TerraPower'ın, Natrium'un güvenlik avantajlarını topluma şeffaf bir şekilde anlatması ve kamuoyunun güvenini kazanmak için çevre örgütleri ve yerel halkla yakın bir diyalog kurması hayati önem taşıyor. Teknolojinin uzun vadeli güvenilirliğinin de sıkı testler ve sürekli izleme ile kanıtlanması gerekecek.

Eğer Natrium bu zorlukların üstesinden gelebilirse, sadece nükleer endüstri için değil, tüm dünya için çığır açıcı bir gelişme olabilir. Fosil yakıtlara göre daha temiz, geleneksel reaktörlere göre ise daha güvenli ve ucuz bir alternatif sunarak iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayabilir.