Bir demi yığınından daha fazlası olan Paris! Güzelliğin ardındaki gerçekler

Fransa'nın başkenti Paris; detaylarda gizli bir şehir. Kimilerine göre Paris, aşkın başkenti. Kimilerine göre çok abartılıyor. Ama bence Paris, tek başına yürümeyi bilenlerin şehri. Paris’in her hali güzeldir diyenler de haklı. Ama bir şehri gerçekten sevebilmek için onun kusurlarını da bilmek gerek. Paris sadece Eyfel değildir, sadece Şanzelize değildir.  Örneğin başka bir şehre Flixbus gibi otobüs firmalarıyla geçmek isterseniz, Porte de Bagnolet veya Bercy Seine gibi otobüs terminallerinden birine gitmeniz gerekir. Ancak bu otogarlar Paris’in ışıltılı imajından çok uzak. Benim geçtiğim Bercy Seine otogarında ağır kokular, yerlere saçılmış çöpler, uyuşturucu etkisindeki insanlar ve gözünüzü kaçırmak zorunda kaldığınız sahneler vardı. Yanımda çantamı sıkıca tutmaktan başka bir şey yapamadım. Otobüs saatleri aksıyor, kimse yardım etmek istemiyor :) Yani turistik şehirlerin arka sokakları her zaman biraz karanlıktır ama Paris’te bu karanlık, terminale inince suratınıza çarpıyor. Yılda milyonlarca turisti ağırlayan Paris'e bu görüntü hiç yakışmıyor. 

Paris ile ilgili dikkat etmeniz gereken bu detayı da anlattıktan sonra size şehirde 3 gece 4 gün ne yapılır özetle bahsedeyim;

EYFEL KULESİ: ROMANTİZMİN ZİRVESİ

Evet, klişe ama Eyfel Kulesi’ne çıkmadan Paris gezisi eksik kalır. Şehre tepeden bakmak, özellikle gün batımına yakın saatlerde kuleye tırmanmak, hafızalara kazınacak bir deneyim.

Parvis des Libertés et des Droits de l'Homme (Özgürlükler ve İnsan Hakları Meydanı) Fotoğraf çekimlerinizi bu meydana saklayın. Kesinlikle çok beğeneceksiniz.

Üstelik etrafındaki Champ de Mars parkında küçük bir piknik bile yapabilirsiniz. Otelimi Eyfel Kulesi yakınlarında bulunan École-Militaire bölgesinde tercih ettim. Havalimanından bindiğinizde École-Militaire metro durağı var ve kuleye oldukça yakın 5 dakikalık yürüme mesafesinde.

Kuleyi akşam da ışıklandırılmış şekilde görmeyi ihmal etmeyin. 

LOUVRE MÜZESİ: MONA LİSA’NIN GÜLÜMSEDİĞİ YER

Dünyanın en büyük sanat müzesi olan Louvre, sadece Mona Lisa’yı görmek için bile ziyaret edilmeli. Kişi başı bilet 40 Euro! Online bilet alsanız da çok sıra oluyor. Birbirinden güzel eserleri görmeniz için müzeye 4-5 saatinizi ayırın. 

LOUVRE MÜZESİ

İçeride Rönesans’tan Antik Mısır’a kadar uzanan bir hazine sizi bekliyor. Müze çok büyük; dilerseniz sadece belirli salonlara odaklanarak gezebilirsiniz.

Mona Lisa tablosu en yoğun olan oda. Benim gittiğimde müzenin içindeydi. Ama şöyle bir kötü haber vereyim; Mona Lisa tablosu artık müzenin içinde değil o bölüme ayrı giriş yapmışlar. 

NOTRE DAME KATEDRALİ: GOTİK MİMARİNİN BÜYÜSÜ

2019’daki yangından sonra restorasyonda olan Notre Dame Katedrali, yine de dışarıdan görmek için bile büyüleyici.

NOTRE DAME KATEDRALİ

Seine Nehri kıyısındaki bu yapı, Victor Hugo’nun “Notre Dame’ın Kamburu” romanıyla da ölümsüzleşmiş bir anıt.

MONTMARTRE: SANATIN VE AŞKIN MAHALLESİ

Ressamların uğrak yeri olan bu mahallede sokaklar tablo gibi. Sacré-Cœur Bazilikası'na çıkın, Paris’i ayaklarınızın altına alın. Ardından daracık merdivenlerden inin, sanatçıların resim yaptığı küçük meydanlarda kaybolun.

ŞANZELİZE VE ZAFER TAKI: ŞEHRİN KALBİ

Champs-Élysées Bulvarı lüks mağazalar, kafeler ve modanın Paris’teki vitrini gibi.

Bulvarın sonunda ise Napolyon’un yaptırdığı görkemli Zafer Takı (Arc de Triomphe) duruyor. Akşamları ışıklandırmasıyla büyüleyici bir manzara sunuyor.

 Zafer Takı (Arc de Triomphe)
SEİNE NEHRİ TURLARI: PARİS’İ SUDAKİ YANSIMALARIYLA TANIYIN

Nehrin üzerinden geçen teknelerle şehirde romantik bir tur atabilirsiniz. Gündüz güzel ama akşam saatlerinde ışıklarla aydınlanan Paris’i nehirden izlemek, bu şehrin neden “ışıklar şehri” dendiğini size gösterecek. Ayrıca nehir kenarında Eyfel Kulesini de gören harika fotoğraflar çekebilirsiniz.

PARİS'TE NE YENİR?

Kruvasan (Croissant) Güne Paris'te başlıyorsan, elbette taze bir kruvasanla başlayacaksın. En iyisi sabah erken saatlerde fırından yeni çıkmış olanı bulmak. Yanına bir café crème (sütlü kahve) ile güne merhaba demek adettendir.

Baguette

Fransız ekmeği baguette, çıtır kabuğu ve yumuşak içiyle bir efsane. Bazen sadece tereyağ ve peynirle, bazen jambonla sandviç gibi yenir. 

Peynir (Fromage)
Fransa’da 400’den fazla peynir türü var. Camembert, Brie, Roquefort, Comté… Paris’teki yerel pazarlarda veya peynir dükkanlarında çeşitleri görünce hangisini alacağını şaşırırsın.

Steak Frites
Çok klasik ama hâlâ en sevilenlerden: Izgara et ve çıtır patates kızartması. Genellikle "bleu" (kanlı) veya "saignant" (az pişmiş) sipariş edilir.

Confit de Canard (Ördek Konfisi)
Yavaş pişirilmiş, dışı çıtır içi yumuşak ördek butu… Yanında patates veya mercimekle servis edilir. Özellikle geleneksel Fransız bistrolarında denenmeli.

Tatlılar: Crème Brûlée – Macaron – Tarte Tatin

Paris’in tatlı dünyası başlı başına bir ayrıcalık.

Crème brûlée: Üzeri karamelize edilmiş krema
Macaron: Renkli, minik, badem unlu tatlı
Tarte Tatin: Ters çevrilmiş elmalı turta

ULAŞIM

Paris'te şehir içi ulaşım oldukça kolay ve anlaşılır. Eyfel Kulesinden Notre Dame gitmek isterseniz otobüsle 30 dakikanızı alır. Yürümeyin çünkü mesafesi baya var. Şehir içinde Google Maps yardımı aldım. Yönlendirmeleri sayesinde oldukça işim kolaylaştı.

Paris’e Türkiye’den uçuşlar genellikle Charles de Gaulle (CDG) veya Orly (ORY) havalimanlarına yapılır.

Her iki havalimanından da şehir merkezine ulaşım oldukça kolay:

Charles de Gaulle (CDG) – Şehir Merkezine Ulaşım

RER B Treni: Yaklaşık 35 dakika içinde Gare du Nord gibi merkezi noktalara ulaşırsınız. Bilet ücreti ortalama 11,45 €.

RoissyBus: Opera’ya kadar giden otobüs. Trafiğe göre değişse de ortalama 60 dakika sürüyor.
Taksi: Paris’in sağ yakasına (rive droite) sabit ücret 53 €, sol yakasına (rive gauche) 58 €.

Orly Havalimanı (ORY) – Şehir Merkezine Ulaşım

Orlyval + RER B: Orlyval treni ile Antony istasyonuna gidip RER B’ye geçerek şehir merkezine ulaşabilirsiniz.

OrlyBus: Denfert-Rochereau Meydanı’na kadar gidiyor, yaklaşık 30-40 dakika sürüyor.
Taksi: Sabit ücret; sağ yakaya 37 €, sol yakaya 32 €.