Bir stil değil bir duruş olarak görülüyor! Wimbledon Tenis Turnuvası nda neden sadece beyaz giyilir?
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Wimbledon'da terlemenin bile görünmesi istenmez. 1800’lerden günümüze uzanan bu estetik hassasiyet, dünyanın en prestijli tenis turnuvasını diğerlerinden ayıran bir detay olarak dikkat çeker. Ancak bu katı beyaz giyinme zorunluluğu, yıldız oyuncuların tepkisini çekmiş, kadın sporcular için ise tartışmalı sonuçlar doğurmuştur. İşte detaylar...

Wimbledon'daki beyaz kıyafet zorunluluğu, 1880'li yılların sosyal normlarına dayanıyor. O dönemde, ter izleri toplum tarafından nahoş ve uygunsuz kabul ediliyordu. Renkli kıyafetlerde ter lekeleri daha görünür olduğu için, beyaz giyinmek bu sorunu minimize eden “zarif” bir çözüm olarak benimsenmişti.
İlk Wimbledon turnuvalarına katılan oyuncuların çoğu üst sınıftan insanlardı ve tenis, zarafetle özdeşleştirilen bir spordu. Bu nedenle “tenis beyazı” zamanla sadece pratik değil, aynı zamanda sınıfsal bir sembole dönüştü.

Bugün Wimbledon’daki kıyafet kuralları yalnızca “beyaz” giymeyi şart koşmakla kalmıyor; beyazın tonu dahi net olarak belirleniyor. “Krem” ya da “kirli beyaz” gibi tonlar kabul edilmiyor. Oyuncular, kort çevresine adım attıkları andan itibaren “neredeyse tamamen beyaz” kıyafetler giymek zorunda. Bu kurallar ayakkabıdan şapkaya, saç bandından iç çamaşırına kadar her detayı kapsıyor.
TENİS YILDIZLARI VE DRESS CODE İSYANI
Wimbledon’ın katı beyaz kuralı, birçok yıldız tenisçinin tepkisini çekti. Örneğin, ikonik tenisçi Andre Agassi, 1988-1990 yılları arasında turnuvaya katılmadı. Gerekçesi ise netti: Wimbledon, onun rengarenk kişisel tarzına izin vermiyordu.
Roger Federer bile bu kurallardan nasibini aldı. 2013 yılında, turuncu tabanlı ayakkabılarla korta çıkan Federer, organizasyon tarafından uyarıldı ve sonraki maçta ayakkabısını değiştirmek zorunda kaldı. Martina Navratilova ise mavi çizgili eteğinin kural dışı sayılması üzerine Wimbledon yönetiminin “çok ileri gittiğini” ifade etti.
Bu tepkilere rağmen, turnuva organizatörleri kuralları yumuşatmak bir yana, disiplininden asla ödün vermiyor.

Beyaz kıyafet zorunluluğu Wimbledon için bir gelenek, hatta bir kimlik unsuru. Fakat bu yaklaşım, modern tenis dünyasında tartışma konusu. Bazı oyuncular ve yorumcular, kıyafetlerin sporcunun özgüvenini ve rahatlığını doğrudan etkilediğini savunuyor. Renkli kıyafetlerin motivasyonu artırdığı ve bireyselliği yansıttığı görüşü giderek yaygınlaşıyor.
Özellikle kadın sporcular, adet dönemlerinde beyaz kıyafet zorunluluğunun yarattığı baskıyı açıkça dile getiriyor. Sporcu sağlığı ve konforu açısından esneklik çağrıları her yıl artıyor.
BEYAZIN GÖLGESİNDE: KURALLARIN GELECEĞİ
Gelenekleriyle anılan Wimbledon, modern zamanların baskılarına karşı en dirençli Grand Slam olarak öne çıkıyor. Reklam almayan merkez kort, aristokratlara özel Royal Box ve beyaz kıyafet kuralı gibi unsurlar, bu turnuvayı diğerlerinden ayıran unsurlar.
Ancak tenisin küreselleştiği, sporcuların kişisel markalaşma süreçlerinin ön planda olduğu günümüzde, Wimbledon’ın bu katılığı sürdürülebilir mi? Organizasyon bu soruya her yıl net bir cevap veriyor: “Bu bir stil değil, bir duruştur.”
Kaynak: The Standard, Brittanica
Fotoğraf kaynak: AP


