Bir toplumsal muhalefet örneği olarak “Evvel Temmuz” Agos
Agos sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Nusayrilere özgü bir gelenek olarak Evvel Temmuz festivali her yıl 14 Temmuz’a giden günlerde Antakya Samandağ’da kutlanan bir şenlik. Belediyelerin ve STK’ların katkılarına rağmen Evvel Temmuz’un bir halk kutlaması olduğunu belirtmek gerekir.
Festival programında, 12 Eylül 1980 döneminde kesintiye uğramasının ardından bu yıl 25. kutlamanın gerçekleştiği yazılı.
İlk bakışta 14 Temmuz tarihi Fransız manda yönetimi ile bir bağlantı çağrıştırsa da, bu tarih aslında eski takvim hesaplarına göre 1 Temmuz’a denk geliyor. Bu da on gün önce başlayan etkinliklerle adlandırmayı anlamlı kılmakta.
Muhalif ve sol tandanslı politik duruşuyla bilinen Samandağ’da “Evvel Temmuz” gündelik yaşamın bir parçası. Programda yer alan panel ve söyleşilerin, sempozyumların konu başlıklarına baktıkça bu tutum çok daha net bir şekilde hissediliyor.
Katıldığımız veya izlediğimiz programlara ilgi oldukça yoğundu. Vakıfköy gibi nispeten az nüfuslu birimlerde dahi, ilçeden ve civar köylerden gelen katılımcılarla kalabalık etkinlikler gerçekleşti. Örneğin 8 Temmuz akşamı, tanınmış dudug sanatçısı Ertan Tekin’in bir grup müzisyenle birlikte kotardığı “Gomidas Vartabed Şarkıları” adlı konseri yaklaşık 200 kişi dinledi. Deniz Mahallesi’nde 12 Temmuz gecesi Metin Kahraman’ı dinlemek için sahil kumsalına gelenler ise binlerle ifade ediliyor.
Bu denli yoğun bir programın uygulanmasında bazı aksaklıklar olağan karşılanmalı. Ancak 25 yıl da deneyim biriktirmek için yeterli bir süre olsa gerek. Metin Kahraman konserinin başlangıç saati 20.30 olarak duyurulmuş olmasına rağmen sanatçı ancak saat 23.00 gibi sahneye çıktı. Bu durumun doğal bir sonucu olarak, izleyicilerin bir kısmı çıkışlara yöneldi. Metin Kahraman sahneye çıktığında izleyicilerin yarıya yakını alandan ayrılmıştı bile. Bir diğer aksaklık da Tülay Hatimoğulları, Meral Danış Beştaş ve diğer DEM partili konuşmacıların 11 Temmuz’da Süleymaniye’deki sembolik silah bırakma seremonisine katılmak durumunda olmasıyla yaşandı.
Deprem sonrası yaşanan sorunlar, özellikle acil kamulaştırma uygulamalarıyla insanların tapulu arazilerinin gaspı, toz ve asbestin yol açtığı sağlık sorunları, demografik yapıyı değiştirme çabaları en çok tartışılan konuları oluşturuyordu.
Program broşürü kapsayıcılığın ne denli dikkate alındığının da göstergesiydi adeta. Çocuklara yönelik uçurtma ve balon şenliğinden anadili meselesine, bisiklet onarım atölyesinden belgesel gösterimine, doğa yürüyüşü ve tarih sohbetlerinden sahil yogasına ve özellikle Suriye’de yaşanan Alevi katliamlarına değin çok farklı konuların işlendiği festivalin en anlamlı etkinliklerinden biri de 10 Temmuz’da Antakya Ekinci Mezarlığı’nda Ali İsmail Korkmaz’ın anılmasıydı. Bir hatırlatmayla bitirmek sanırım anlamlı olur. Bilindiği gibi Gezi olayları esnasında yaşamını yitiren sekiz kişinin tamamı Aleviydi ve dördü de Hataylı…


