Bir zamanlar tanrıçaların sembolüydü: Kara kedilere neden uğursuz denir?
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Veba, cadı avları, şeytan korkusu... Kara kedilerin tarih boyunca başına gelenler insanlığın en karanlık korkularını ortaya koyuyor.
KEDİLER VE İNSANLAR: TARİH BOYUNCA SÜREN BİR İLİŞKİ
İnsanlar ve kediler arasındaki bağ, tarih öncesi çağlara kadar uzanır. Özellikle antik Mısır’da kediler kutsal sayılır, tanrıçaların sembolü olarak görülürdü. Yunan mitolojisinde ise Ay tanrıçası Hekate ile özdeşleştirilmişlerdi. Kediler burada yalnızca evcil hayvan değil, aynı zamanda doğaüstü güçlerin yardımcısı olarak betimlenirdi.
KARA KEDİ VE ŞEYTANLA İLİŞKİLENDİRİLME SÜRECİ
13. yüzyıla gelindiğinde kara kedilerle ilgili algı değişmeye başladı. Papa IX. Gregorius’un 1233 yılında yayımladığı Vox in Rama adlı belge, kara kedileri şeytanın yeryüzündeki sureti olarak tanımlıyordu. Bu belge yalnızca dinsel bir metin değil, aynı zamanda Avrupa’da cadı avlarının ve Engizisyon’un başlangıcı oldu. Kara kediler, büyücülükle ilişkilendirilmeye başlandı; cadıların sadık dostları ve yardımcıları olarak anıldılar.
KİLİSE VE BAĞIMSIZLIĞA DUYULAN TAHAMMÜLSÜZLÜK
Orta Çağ’da Hristiyanlık öncesi pagan inancını sürdüren kişiler cadı olarak damgalandı. Bitkilere, hayvanlara ve doğaya saygı gösteren bu insanlar, kilise için birer tehdit haline geldi. Aynı şekilde kediler de, köpeklerin aksine itaat etmeyen, özgür ruhlu canlılar oldukları için kilisenin gözünde şüpheliydiler. Hem kediler hem de özgür kadınlar, dönemin otoriter dini düzenine başkaldıran unsurlar olarak görüldü.
KARA KEDİLERE YÖNELİK BATIL İNANÇLARIN KÖKENİ
Zamanla yalnızca kara kediler "uğursuzluk"la özdeşleşti. Gece avlanan, sessizce hareket eden ve göz alıcı gözleriyle karanlıkta görünen bu kediler, gizemli özellikleri nedeniyle cadıların en sevdiği yardımcılar olarak kabul edildi. Bu da kara kedilerin şeytanla veya cadılarla aynı bedeni paylaştığına yönelik inancı doğurdu. Orta Çağ insanı, bir kara kedi gördüğünde onun bir cadının kılığına girmiş hali olabileceğine inanırdı.
KEDİLERİN ÖLDÜRÜLMESİ VE TRAJİK SONUÇLARI
Kara kedi korkusu zamanla fiziksel saldırılara dönüştü. Veba döneminde, bazı insanlar salgının kediler tarafından yayıldığını zannederek kedileri öldürdü. Ancak bu büyük bir hataydı. Farelerin taşıdığı veba bakterilerini kontrol altında tutan kedilerin azalması, hastalığın daha hızlı yayılmasına neden oldu. Yani kedilere yönelik batıl inançlar, felaketin boyutunu artırdı.
RÖNESANS VE KARA KEDİ KORKUSUNUN KURUMSALLAŞMASI
Rönesans döneminde bile kara kedilere duyulan korku sürüyordu. Halk arasında kedilerle karşılaşmanın ardından kiliseye koşup kutsanma alışkanlığı gelişti. Bu ritüel zamanla kilise için bir gelir kapısı haline geldi. Bazı din adamlarının, halkın kara kedilerle karşılaşma ihtimalini artırmak için çeşitli yollar aradığı bile söylenir.
BATIL İNANÇLARIN KÖKENİ: BİLGİ EKSİKLİĞİ VE KORKU
Batıl inançlar genellikle cehaletten, bilimsel bilgisizlikten veya korkudan doğar. İnsanlar nedenselliği anlayamadıklarında, başlarına gelen olayları büyüyle, lanetle ya da kaderle açıklama yoluna gider. Karanlıkta fark edilmesi zor olan, gece hareket eden hayvanların korku nesnesi haline gelmesi evrimsel kökenli olabilir. Ancak modern zamanlarda bu tür önyargılar genellikle zararlı ideolojilerden beslenir.
DÜNYADA KARA KEDİYE YÜKLENEN FARKLI ANLAMLAR
Batı dünyasında kara kediler genellikle kötü şansın habercisi olarak görülürken, dünyanın başka yerlerinde bambaşka anlamlara sahiptir. Rusya’nın bazı bölgelerinde tüm kediler, kara olanlar da dahil olmak üzere, şans ve bolluk getirir. İngiltere’de bir kara kedinin yolunuzu kesmesi iyi talihin geldiğine işarettir. Japonya’da ise kara kedi sahiplenen bekar kadınların daha fazla talip bulacağına inanılır.
MİTLERİN VE EFSANELERİN TOPLUMSAL ROLÜ
İnsanlık tarihi boyunca efsaneler ve mitler, toplumu yönlendiren ve tehlikelere karşı uyaran araçlar olmuştur. İlk insanlar, bilinmeyen karşısındaki korkularını ateş başında anlattıkları hikâyelerle bastırmaya çalıştı. Ancak bu anlatılar, zamanla önyargılara dönüştü ve nesilden nesile aktarılmaya devam etti.
Görsel Kaynak: istockphoto/shutterstock


