Bir zeytini bölerek yiyen en yoksul megaloman Sözcü Gazetesi

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “Megaloman, terbiyesiz, ahlaksız, sabotajcı, terörist!” dediği ve korumalarına toplantı salondan attırdığı felsefe öğretmeni Özkan Özdemir, Viranşehir’den, fındık tarlalarına ve İstanbul’da köprü, hastane inşaat işçiliklerine uzanan yoksulluk ve mücadeleyle tamamladığı eğitim sürecini SÖZCÜ’ye anlattı.

7 YAŞINDA ÇALIŞMAYA BAŞLADI

“Şanlıurfa-Viranşehir’e bağlı Suriye sınırındaki Eyüp Nebi Köyü’nde doğdum. İlkokul terk manifaturacı Bekir Öztürk ve okuma yazma bilmeyen Kadriye Özdemir’in, 10 çocuğundan biriyim. 7 yaşında pamuk tarlalarında çalışarak, okudum.

13 ÇOCUKLU EVDEN 11’İ OKUDU

Çukurova’da pamuk işçisi olup, 30’unda traktör kazasında ölen amcam Mehmet Özdemir adımı takmış. Amca vefat edince, yengem başkasıyla evlendi. Geleneklerimize göre onun 3 çocuğuna da annem baktı. 13 kardeşten 9’u üniversiteyi bitirdi, 2’si okuyor.”

ÇOCUKLARINI OKUTAN İLK AİLE

“Hz. Eyyub, Hz. El Yasa ve Hz. Rahime’nin türbeleri olan üç peygamber çıkmış Eyyüp Nebi Köyünde çocuklarını okutan ilk aileyiz. Köyümüzde okula giden ilk çocuk amcamın oğluydu. Tıp fakültesini bitirip, doktor çıktı. Köyümüz eğitimin önemini son 30 yılda kavradı.”

DEVLET BİZİ BOŞUNA MI OKUTTU?

“Ben devlet okullarında okuyup, devlet yurtlarında kaldım. KPSS’den yüksek puan aldım. mülakatta elediler. Atanınca, devletin bizim eğitimimiz için harcadığı her kuruş karşılığını bulacak. Devlet bizi boşu boşuna mı masraf yapıp okuttu? Bakan da biliyor haksızlık yaptığını. Mahkemeden öğretmenler lehine emsal bir karar çıksa da atama hakkı verip, kurtulsak diye bekliyor”

“KPSS’de 84.6 puan alıp, mülakatta elendim. Benim gibi bin 611 öğretmen arkadaşım daha mülakat mağduru. Bakanlığa açılan dava sayısı 500’ü geçti. Bu memlekette alın terinin hak ettiği değeri görmesi için, mülakat mağdurlarının hakkı teslim edilmelidir. Seçimlerden önce söz verildiği gibi... Bakan bana, ‘megolaman’ dedi. Oysa ben ekmek parası için girip çalışmadığım iş kalmadı. Öğretmenler, MEB önünde 193 gündür alın terine ve ekmeğine sahip çıkmak için eylem yapıyor. Ankara BB’sinin verdiği kumanyayla karnımızı doyuruyoruz. ”

“Daha 7 yaşında Samsun’da fındık tarlalarında, ailece çadırlarda kalıp, çalıştık. Okumak için her işi yaptım. Cumhurbaşkanı 3. Köprüyü 2016’da açtığında üniversite öğrencisiydim. Rögar kapaklarını açıp, 3 kuruşa boyumuza kadar bata çıka, çamur boşalttık. Kartal Devlet Hastanesi yapılırken, tonlarca ağırlıkta kabloları, taşıyarak kitaplarımı aldım. Kazlıçeşme-Sirkeci Tren hattında gece gündüz çalıştım.”

“Bakan Tekin’in memleketi Erzurum’da Felsefe Öğretmenliğini kazandım. Öğrenci yurtlarında kaldım. Yurdun berbat yemeklerini protesto için imza topladık. Yemek firması sahibi, adımı teröriste çıkardı. Şimdi de bakan, ‘Terör örgütleriyle ilişkisi, istihbarat raporları’ diyor. İstihbarat raporunu yemekhaneci mi yazdı? Şerefimle 15 ay askerlik yaptım. Eğer terörle en ufak bir bağım varsa beni hemen alsınlar.”

“Biz bir zeytini 1 defada yiyemedik. Çocukluğumdan beri bölüp, bölüp katık ettik. Öyle bir yoksulluk yaşıyorum. 3 yıllık evliyim. Eşime güzel bir hayat yaşatmayı bırakın, eşimden harçlık alır hale geldim. Paran var mı? Diye sorduğunda, ‘Var’ desem de olmadığını anlayıp, bırakıyor. Utanıyorum. Öğretmenleri bu hallere düşürenler utansın!  ‘Çocuk yapın’ diyorlar. Ama çocuğa nasıl bakılacağını sormuyorlar. “

Bakan Tekin, “Ne tür yapılarla, hangi tür terör örgütleriyle nasıl bir ilişkisi olduğu istihbarat raporlarıyla ortaya çıkmış.” demişti. Öğretmen Özdemir de, Tekin hakkında dün Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına başvurup, “Onur, şeref ve haysiyet ve saygınlığına saldırdığı” gerekçesiyle suç duyurusu yaptı. Bakanın, TCK-125. maddesine göre 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması talep edildi.  

Özkan Özdemir’in 9 kardeşi var. Ölen amcasının 3 çocuğu da sonradan aileye katılmış. 13 çocuğun bulunduğu evde 11 çocuk yüksek okul okumuş. İçlerinde doktor, hemşire, mimar, öğretmen bulunuyor.