BM: BMGK yükümlülüklerini gözden geçirmeli Dış Haberler
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki faaliyetlerine dikkati çekerek, BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) İsrail’in uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini gözden geçirmesi gerektiğini bildirdi.
BMGK'de acil oturumla Gazze'deki insani durum görüşüldü.
Burada üye ülkeleri bilgilendiren BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, Gazze’deki koşulları tanımlamak için kelimelerin yetersiz kaldığını belirtti.
"İnsanlar ailelerini doyurmaya çalışırken hayatlarını kaybediyor"Fletcher, Gazze'de gıdanın tükendiğini, gıda arayışına çıkanların ise vurulma riskiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, "İnsanlar, ailelerini doyurmaya çalışırken hayatlarını kaybediyor. Hastanelere her gün ölü bedenler getiriliyor. Sağlık çalışanları, günbegün yaralılardan yaşananları birinci elden dinliyor. Haziran ayında çocuklar arasında açlık oranı en yüksek seviyesine ulaştı. 5 bin 800'den fazla kız ve erkek çocuk, ciddi düzeyde yetersiz beslenme teşhisi aldı." ifadelerini kullandı.
Geçen hafta çocuklar ve kadınların hayatta kalabilmek için bekledikleri besin takviyeleri sırasında düzenlenen bir saldırıda hayatını kaybettiğini anımsatan Fletcher, yardım çalışanlarına yönelik saldırılar gerçekleştirildiğine dair raporların da bulunduğunu kaydetti.
Fletcher, Gazze'de sağlık sisteminin çökmüş durumda olduğunu, 36 hastaneden yalnızca 17’sinin kısmen işlev gördüğünü aktardı.
Bazı hastanelerde 5 bebeğin 1 kuvözü paylaştığını anlatan Fletcher, hayati öneme sahip ilaçların da yüzde 70’inin tükendiğini, tıbbi ekipmanların yarısının zarar görmüş durumda olduğunu bildirdi.
Fletcher, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazze’deki artan insani ihtiyaçlar, siviller çapraz ateşe maruz kalmadan karşılanmalıdır. İşgalci güç olarak İsrail’in, insanların gıdaya ve tıbbi malzemelere erişimini sağlama yükümlülüğü vardır. Ancak bu yerine getirilmiyor. Bunun yerine siviller ölüm, yaralanma ve zorla yerinden edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Onurlarından mahrum bırakılıyor. Yorum yapma takdiri size aittir. Ancak, hayatlarını sürdürebilmek için kuyrukta bekleyen sivillerin öldürülmesinin, sivil ihtiyaçları karşılama sorumluluğu kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğini tartışmamız gerekmiyor."
Olaylara ilişkin İsrail’in yürüttüğü soruşturmaların sonuçlarını beklediklerini dile getiren Fletcher, aynı zamanda BM'nin her rapor sunduğunda, hizmet etmeye çalıştığı sivillere erişiminin daha da kısıtlanacağına yönelik tehditlerle karşı karşıya kaldığını bildirdi.
Fletcher, Gazze'de vizelerin yenilenmediğini ya da sürelerinin kısaltıldığını, bu durumun özellikle sivillerin korunmasına yönelik çalışmaları engellediğini anlatarak, bu yıl Gazze’ye giriş başvurularının yüzde 56’sının reddedildiğini ve bunların çoğunun acil sağlık ekiplerine ait olduğunu ifade etti.
BM'nin işe yarayan bir insani yardım planı olduğunun altını çizen Fletcher, "Bu plan, farklı türlerde ve yeterli ölçekte öngörülebilir yardımların, ateş altında kalmadan çoklu geçiş noktalarından girişini, belirlenen BM yardım mekanizmaları ve insani ilkelere uygun şekilde, depolarımıza ve dağıtım merkezlerimize zamanında ulaşmasını öngörüyor." şeklinde konuştu.
Fletcher, işgal altındaki Batı Şeria'daki durum hakkında bilgi vererek, burada da can kayıpları yaşandığını ve geçim kaynaklarının yok oluşunun sürdüğünü söyledi.
Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin şiddet eylemlerinin alarm verici şekilde arttığını belirten Fletcher, "Filistinli topluluklar her gün yerlerinden ediliyor, yaralanıyor, mülkleri zarar görüyor. BM, bu yıl yalnızca haziran ayında Filistinlilere ve mallarına yönelik günde ortalama dört yerleşimci saldırısı kayda geçirdi. Haziran ayında 100 Filistinli, İsrailli yerleşimcilerin saldırılarında yaralandı. Bu, son 20 yılın en yüksek rakamıdır." diye konuştu.
BM Genel Sekreter Yardımcısı, "Bu gerçekler ışığında, Konsey’i, İsrail’in uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini ve biz insani yardım çalışanlarının görevlerimizi yerine getirip getiremediğimizi değerlendirmeye davet ediyorum." dedi.
Devletler ve silahlı grupların sivilleri savaşın dehşetinden korumak amacıyla oluşturulmuş kurallara uymak zorunda olduğunun altını çizen Fletcher, "Ancak bugün dünya genelinde bu kuralların nasıl erozyona uğradığını ve itibarsızlaştırıldığını izliyoruz. Tüm tarafların uluslararası insancıl hukuka saygı göstermesini sağlamak sizin elinizdedir." mesajını verdi.
BMGK'yi "sessiz gücünü" fazla abartmakla suçlayan Fletcher, antisemitizmle mücadelenin önemine işaret ederek, "Ancak İsrail’i de diğer tüm devletlerle aynı ilke ve yasalara tabi tutmalıyız." ifadesini kullandı.
BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü Catherine Russell, çocukların siyasi aktör olmadığını, savaşları onların başlatmadığını ve sonlandıramayacaklarını söyledi.
Buna rağmen savaşlarda en ağır acıyı çocukların yaşadığını kaydeden Russell, "Gazze’de savaştan sağ kurtulan çocuklar, yaşadıkları yoksunluk ve travmatik olaylar nedeniyle ömür boyu etkilenecek. Savaş başlamadan önce bile Gazze’deki çocuk nüfusunun yarısı ruh sağlığı ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyordu. Bugün ise Gazze’deki tüm çocuklar bu desteğe ihtiyaç duymaktadır." şeklinde konuştu.
Russell, Gazze’deki çocukların ciddi gıda güvencesizliği ve yetersiz beslenme dahil olmak üzere yıkıcı yaşam koşulları altında hayatta kalmaya çalıştığını ifade ederek, haziran ayında yaklaşık 6 bin çocuğun ciddi düzeyde yetersiz beslenmeyle mücadele ettiğinin tespit edildiğini bildirdi.
Bunun şubat ayına göre akut yetersiz beslenme vakalarında yüzde 180’lik çarpıcı bir artışa tekabül ettiğini aktaran Russell, binlerce çocuğun da acil tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğunu kaydetti.
Russell, travmatik yaralar alan ve ciddi kronik rahatsızlıkları olan çocukların tıbbi bakıma Gazze Şeridi'nde ulaşamadığı için ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Son birkaç aydır BM öncülüğündeki insani müdahale neredeyse tamamen durmuş durumda. Oysa mart ayındaki ateşkes sırasında yardım hızlı ve güvenli biçimde ulaştırılabiliyordu. UNICEF ve ortakları daha da ileri giderek, kapı kapı dolaşarak yetersiz beslenen çocuklara ve hamile kadınlara doğrudan kaldıkları yerlerde yardım ulaştırdı. Sizlere bir kez daha sesleniyoruz: 'UNICEF ve insani yardım ortaklarımızın görevlerini yerine getirmelerine olanak tanıyın.'"
Acilen, tüm geçiş noktalarından güvenli ve sürdürülebilir insani erişim sağlayacak BM öncülüğündeki yardım mekanizmasına geri dönülmesi gerektiğinin altını çizen Russell, "Gazze’de çocuklara karşı işlenen şiddetin etkileri yıkıcı boyuttadır. Uluslararası hukuk açıktır. Tüm çatışma tarafları sivilleri korumak ve insani yardımın güvenli ve engelsiz şekilde ulaştırılmasını sağlamakla yükümlüdür. Tüm taraflara, çocukları korumaya yönelik derhal harekete geçmeleri çağrısında bulunuyoruz." dedi.
Russell, İsrail’e, sivillerin, özellikle de çocukların korunmasını güvence altına alacak şekilde angajman kurallarını gözden geçirmesi ve uluslararası insancıl hukuka tam uyma çağrısında bulundu.
Tüm olaylara ve iddia edilen ihlallere ilişkin kapsamlı ve bağımsız soruşturmalar yürütülmesi gerektiğini ifade eden Russell, hesap verilebilirliğin sağlanmasının önemine işaret etti.
"Gazze'deki çocukları yüzüstü bıraktık"Russell, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
"Acı gerçek şu ki Gazze’deki çocukları yüzüstü bırakıyoruz. Onların gözünden bakıldığında bu başarısızlık, çocuk olma haklarının açık bir ihlalidir. Sağlıklı, güvende ve eğitimli bir yaşam sürebilecek çocuklar olma haklarının ellerinden alınmasıdır. Tarih bu başarısızlığı sert bir şekilde yargılayacak. Çocuklar da öyle. Gazze’deki çocuklar, dünyanın diğer tüm çocukları gibi barışı hak ediyor. Bizim görevimiz, onlara hak ettikleri geleceği vermektir. Artık daha iyisini yapmak zorundayız."
*Fotoğraf: EPA-EFE/SALVATORE DI NOLFI


