BM’de Gazze’deki mezalimi gündeme getireceğim Dünya Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılmak üzere dün ABD’ye gitti. Yolculuk öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Erdoğan, BM üyesi ülkelerin tamamının temsil edildiği genel kurul görüşmelerine bu yıl 140’tan fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanı düzeyinde iştirakinin beklendiğini söyledi.
BM YETERSİZ KALIYOR
Genel kurulun
“Birlikte daha iyi barış, kalkınma ve insan hakları için 80 yıl ve daha fazlası”
temasıyla yapılacağını dile getiren Erdoğan, 80 yıl öncesinin koşullarını yansıtan BM’nin mevcut yapısının, kendisine verilen asli görevleri ifa etmekte yetersiz kaldığını gördüklerini belirtti. Erdoğan,
“Özellikle insani krizlerin çözümünün, Güvenlik Konseyinin veto yetkisini haiz ülkelerinin insafına bırakılmasının hiçbir izahı yoktur. Bu acı gerçeği bundan 12 yıl önce BM kürsüsünden ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek ilan etmiştik. Aradan geçen sürede tespitimizin haklılığı defalarca teyit edildi. Hatta genel sekreter düzeyinde BM’nin acil reform ihtiyacı açıkça dile getirilmeye başlandı. BM reformu çabalarına hep destek olduk, olmaya da devam edeceğiz”
diye konuştu.
DIŞ POLİTİKAMIZI ANLATACAĞIM
İnsanlığın vicdanını yansıtan sorunları çözen, sorunların çözümüne katkı veren duruşunu genel kurul vesilesiyle bir kez daha vurgulayacağını dile getiren Erdoğan, bu bağlamda görüşmelerin ilk gününde 23 Eylül Salı günü BM Genel Kurulu’na hitap edeceğine dikkat çekti. Konuşmasına dair ayrıntılar veren Erdoğan, “Konuşmamda Gazze’deki insani felaket ve mezalimi özellikle gündeme getireceğim. Ayrıca Türkiye’nin bölgesinde istikrarı sağlamaya dönük gayretlerinin yanı sıra uluslararası barışın korunmasına yaptığı katkılara değineceğim. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizin hak ve hukuku yine gündemimizde olacak. Türkiye’nin çift başlı Selçuklu Kartalı’ndan ilhamını alan derin bir tasavvur, yaklaşım ve bakış açısıyla yürüttüğü dış politikasını bir kez daha tüm dünyaya anlatma imkanı bulacağım” ifadesini kullandı.
BİRÇOK ÜLKE FİLİSTİN’İ TANIYACAK
“Genel Kurulu diğerlerinden farklı kılan özelliği, birçok ülkenin Filistin Devleti’ni tanıyacak olmasıdır”
diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biz, bu tanıma kararlarının iki devletli çözümün hayata geçirilmesine ivme kazandırmasını temenni ediyoruz. Tabii 14 yıllık kanlı ve karanlık bir dönemin ardından 8 Aralık Devrimi’yle özgürlüğüne kavuşan komşumuz Suriye’nin yeni yönetiminin de orada bulunması bizim için son derece sevindirici bir gelişmedir. İnanıyorum ki bu genel kurul çok büyük acılar çeken, hürriyetleri uğruna gerçekten çok ağır bedeller ödeyen Suriyeli kardeşlerimizin kalıcı huzura kavuşmalarına katkı yapar.”
ORTAK ADIMLARI KONUŞACAĞIZ
Ziyaretleri sırasında çok sayıda devlet ve hükümet başkanının yanı sıra BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le görüşmeler gerçekleştirmeyi planladığını da aktaran Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’ın katılımıyla tertiplenecek “
Gazze
” konulu bölgesel toplantıda kardeş ülkelerin liderleriyle beraber Gazze’deki kanı durdurmak için atılabilecek ortak adımları değerlendireceklerini vurguladı.
Her zaman Filistin’in yanındayız
“
Filistin’in BM’de devlet olarak tanınması konusunda Türkiye’nin nasıl bir diplomatik girişimde bulunacağına
” ilişkin soruyu cevaplandıran Erdoğan,
“Bildiğiniz gibi iki gün önce (Filistin Devlet Başkanı) Mahmud Abbas bizim ziyaretçimiz olmuştu. Kendileriyle Ankara’da etraflıca görüşmelerimizi yaptık. Filistin, bugüne kadar bölgede her zaman çok çok ciddi sıkıntıları yaşadı. Yaşamaya da devam ediyor. Bizler de her zaman Filistin’in yanında olduk. Olmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. Tabii bütün bunlarla beraber dünya maalesef Filistin’in yanında yer almadı. Ama son dönemde şu an itibarıyla BM’de 140 gibi Filistin’i tanıyan ülke var. Bu tabii sevindirici ve BM Genel Kurulu’nda bu defa şöyle birkaç Filistin’i tanıyan devlet de göreceğiz. Bunlar tabii bizler için ayrıca sevindirici olacak. Temennimiz odur ki bu sayı ne kadar artarsa Filistin’in tanınmışlığı da o kadar süratle inşallah gelişecektir”
ifadesini kullandı.
Trump’la görüşme 25 Eylül’de
25 Eylül Perşembe günü Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump’la bir görüşme gerçekleştireceğini söyleyen Erdoğan, bu görüşmede ticaret, yatırım, savunma sanayisi başta olmak üzere ikili iş birliğini güçlendirecek konuları değerlendireceklerini belirtti. Bölgesel meselelerin de gündemlerinde olacağını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“İki dost ve müttefik olarak yakın istişare ve koordinasyonumuzun önemi her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Sayın Trump’ın küresel barış vizyonuna ve bu uğurda ortaya koyduğu çabalara desteğimizi daha önce ifade etmiştik. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz. Bölgemizde barışın korunması, istikrarın güçlendirilmesi, çatışma ve gerilimlerin durdurulmasında biz liderlere büyük sorumluluk düşüyor. İlk günden beri hep bu anlayışla çalışıp mekik diplomasisiyle sorunlara diyalogla çözüm yolları geliştirmeye gayret ettik. Aynı tavrımızı muhafaza ediyoruz. Coğrafyamızda kan ve gözyaşının artık tamamen dinmesini, bunun yerine sulhu sükunun her metrekarede hakim olmasını arzu ediyoruz. Ne yapıyorsak sadece ve sadece bunun için yapıyoruz. İnşallah, bu şekilde de yola devam edeceğiz. Ziyaretimizin ve yapacağımız görüşmelerin ülkemiz, milletimiz, bölgemiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Ahmet Şara’yı Ankara’da ağırlayacağız
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’nın BM temasları sonrasında Suriye’deki durumun ne olacağına ilişkin de Erdoğan şunları paylaştı: “Tabii uzun bir süre geçti. Bu uzun süreden sonra Suriye’nin kendi benliğine, bağımsızlığına kavuşmuş olması gerçekten bir komşumuz olarak bizleri de huzurlu kılmıştır. Bizler de bazı arkadaşlarımızın sürekli olarak Suriye’ye gidiş gelişi ve oradaki dayanışmamızı arttırması, Suriye’de yeni bir sürecin başlamasına vesile olmuştur. İşte en son Katar’da, bizler de Sayın Ahmet Şara ve arkadaşıyla, Dışişleri Bakanı’yla bir görüşmemiz oldu. Bu görüşmeyle birlikte de ardından İstihbarat Başkanı’mızın bir Suriye ziyareti oldu. Yakın bir süre içerisinde de gerek Sayın Şara gerek Dışişleri Bakanı, onları Ankara’da ağırlayacağız. BM Genel Kurulu vesilesiyle de Amerika’da, Türkevi’nde onlarla bir araya gelme fırsatımızda olacaktır. Suriye’yi yalnız bırakmayacağız. Suriye’nin her geçen gün daha da güçlenmesi için elimizden gelen bütün imkanları kullanacağız.”


