Bölgesel asgari ücret ve memurlara ek tazminat talebi Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Avdagiç, İstanbul Finans Merkezinin katkılarıyla hazırlanan Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtladı. Merkez Bankasının politika faizini 300 baz puan düşürmesinin çok önemli ve değerli olduğunu vurgulayan Avdagiç, sene sonuna kadar 3 toplantı daha olacağını hatırlattı.
Avdagiç, "Toplamda 1000 baz puanlık bir düşüş olacağını normal konjonktürde öngörüyoruz. Sene sonunda da inşallah finansman maliyetinin aşağı doğru geleceğini, enflasyonun da yüzde 30'un altında bir rakamla kapanabileceğini tahmin ediyoruz." dedi.
BÖLGESEL BİR ASGARİ ÜCRET OLMALIAvdagiç, asgari ücretin bölgelere göre farklılık göstermesi önerisine değinerek, bir taraftan bölgesel asgari ücreti önerirken bir taraftan da İTO olarak, İstanbul'da çalışan kamu personeline ayrıcalıklı bir ek tazminat ödenmesi gerektiğini ifade ettiklerini söyledi.
İstanbul'da çalışan bir memurun hayat şartlarının, ödeyeceği kiranın, ulaşım masraflarının ve diğer giderlerinin Anadolu'daki maliyetin çok üstünde olduğunu kaydeden Avdagiç, "Dolayısıyla memurlar için mutlaka İstanbul'dan başlayarak büyükşehirler için kademeli bir ek ödeme, ek takviye yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Aynı şekilde iş dünyasına döndüğünüz zaman nasıl ki şimdi kimse şuna karşı çıkmıyor, Türkiye teşviklerde altı bölge var değil mi? Niye? Çünkü belli bölgelerin gelişmeye ihtiyacı var. İstanbul birinci bölge ve altıncı bölgeye kadar farklı bölgelerde teşvikler var. Şimdi asgari ücrette de aynısını söylüyoruz. Sizin asgari ücretle veya ona yakın bir ücretle İstanbul'da belli sektörlerde istihdam sağlamanız hemen hemen mümkün değil. Aslında şu anda İstanbul'da birçok sektörde asgari ücret pratikte uygulanmayan bir şey. Bizim tespitlerimize göre İstanbul'daki birçok işyerinde fiili asgari ücret, reel asgari ücretin yüzde 30'u üzerine koyun, oradan başlıyor." diye konuştu.
Avdagiç, TÜİK'in kısa bir süre evvel gelişmişlikle ilgili yeni bir araştırma yayımladığını anımsatarak, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Anadolu'daki belli bölgelerde çalışanların insanca yaşayabilecekleri bir ücret seviyesini dikkate alan makul bir kademeli asgari ücret süreci devreye alınırsa oradaki istihdam daha sağlıklı şekilde muhafaza edilebilir. Oradaki firmalarımız rekabetçiliği sağladıkları için üretimlerini devam ettirebilirler. Dolayısıyla bu oradaki sosyal dokuya da fayda sağlayabilir. İstanbul'da diyelim ki tekstil sektöründe işsiz kalan birinin hizmetler sektöründe veya farklı sektörlerde iş bulma imkanı varken Anadolu'da belli şehirlerde bu konuda imkanlar çok kısıtlı. Teşviklerde nasıl böyle bir mantık varsa, az önce vurguladığım gibi en önemlisi çalışanların insanca yaşayabilecekleri bir ücret seviyesini esas alarak en azından bundan sonraki süreçlerde bu konuda bir farklılaştırma yapılması, oradaki işletmelerimizin ve çalışacak insanların da istihdamının muhafazası anlamında katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum."


