Borsada rekorun 4 nedeni

BORSA İstanbul’da rekor serisi devam ediyor. Bir yıl aranın ardından önceki gün rekor kıran BIST 100 endeksi, dün de yeni güne rekorla başladı. Endeks, dünkü açılışta yüzde 0.30 yükselişle 11 bin 347,39 puana çıkarak rekor tazeledi. Stratejistlerin değerlendirmesine göre, bu rekoru getiren en etkili iki neden, temmuz enflasyonunun beklentilerin altında gelmesi ve buna bağlı olarak Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimlerine devam edeceğine yönelik güçlenen beklentiler. Bunlara ek olarak, ikinci çeyrek bilançoların fiyatlanandan daha iyi gelmesinin ve yabancı yatırımcıların Türk hisse senetlerine yönelik ilgisinin son 2 aydır aralıksız sürmesinin de borsadaki yükseliş hareketine katkı sağladığı belirtiliyor. 

JEOPOLİTİK RİSKLERİN AZALMASI DA ETKİLİ

Borsanın yukarı yönlü ivmelenmesini destekleyen bir diğer unsur da jeopolitik risklerin azalması olarak öne çıktı. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona ereceğine dair iyimserlikler ve Ortadoğu’daki tansiyonun yatışmasıyla jeopolitik risklerin azalmasının, BIST 100 endeksindeki yükselişi desteklediği ifade edildi.

Yıla 9 bin 858,10 puandan başlayan endeks, artan jeopolitik riskler, tarife gelişmeleri ve yurt içinde iç siyasi gündemde yaşanan hareketlilik nedeniyle 8 bin 872,75 puana kadar gerilemişti. Küresel risklerin azalması ve yurt içinde yürütülen ekonomi politikalarıyla bu seviyelerden yükselişe geçen endeks, önceki gün dün 11 bin 334,48 puan seviyesine ulaşarak, tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Endeks önceki günkü kapanışta da rekor tazeleyerek 11 bin 313,90 seviyesine ulaştı. BIST 100 endeksi, bu rekorundan önceki son rekorunu 13 ay önce; 18 Temmuz 2024’te 11 bin 252,11 puan ile kırılmıştı.

Borsanın seyrine ilişkin AA’ya değerlendirmelerde bulunan İş Portföy Başekonomisti Hande Şekerci, yurt içinde öngörülemeyen oynaklıklar yaşanmazsa TL varlıkların cazip kalmaya devam etmesini beklediklerini aktardı. “Dezenflasyon patikasına bağlı olarak, TL varlıklar içinde daha önceki mevduat ve kısa vadeli fonlar yerine, tahvil ve hisse senedini yoğun içeren fonlar ile Borsa İstanbul öne çıkmaya başlayabilir” diyen Şekerci, “2026 sonunda politika faizi yüzde 25 seviyesine inebilir. Daha kısa vadede, yatırımcıların siyasi risklerle ilgili gündemi de yakından takip edeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

BİR AYDA ALTI SEKTÖR ÖNE ÇIKTI

Şekerci, mevcut duruma yönelik ise Ukrayna ve Rusya arasındaki barış görüşmelerinde ilerleme sağlanmasının yurt içine de olumlu yansıdığına dikkati çekti. “Son bir ayda BIST 100’e göre turizm, tekstil, elektrik, metal eşya, ulaştırma, holding endeksleri daha iyi performans gösterdi” diyen Şekerci, “Bankacılık endeksi ise geride kalmıştı. Yıl başından bu yana ise ulaştırma, mali endeks, teknoloji ve turizm endeksleri BIST 100’ün kazancını aşan endeksler içinde yer alıyor” diye konuştu.

‘YENİ REKORLAR SÜRPRİZ OLMAZ’

İNTEGRAL Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, konuyu ilişkin değerlendirmesinde TCMB’nin  faiz indirimlerine devam edeceği algısının piyasayı güçlü tutmaya devam ettiğini vurguladı. “Ekonomideki toparlanma süreci sürdükçe, enflasyonun dezenflasyon sürecine doğru evrilmeye devam etmesi, yeni bir risk unsuru oluşmaması ve elbette faiz indirimlerinin gelmesi halinde BIST 100 endeksinde nominal olarak yeni rekor seviyelerinin gelmesi sürpriz olmayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

‘DEVAMINI POLİTİK VE JEOPOLİTİK GELİŞMELER BELİRLEYECEK’

GEDİK Yatırım Araştırma Uzmanı Burak Pırlanta, faizlerin aşağı yönlü hareket etmesinin hem bireysel hem de kurumsal yatırımcıların alternatif yatırım araçlarından ziyade borsaya yönelmesini sağladığını aktardı. “Şirket kârlılıklarının henüz çok olumlu olmasa da beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi hisse senetlerini daha cazip hale getirdi” diyen Pırlanta, “Bunlara ek olarak, küresel tarafta risk iştahının yüksek seyretmesi de, gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik ilginin artmasına katkı sundu” diye konuştu.

Pırlanta, borsadaki yükselişin devam edip etmeyeceğine yönelik de sadece mevcut ekonomik verileri değil, aynı zamanda politik ve jeopolitik gelişmeleri de dikkate almak gerektiğini söylüyor. Özellikle yılın son çeyreğinde, ekonomik toparlanmanın faiz indirim süreciyle birlikte hız kazanması ve şirket kârlarının destekleyici olması, endeksin daha yüksek seviyeleri test etmesini sağlayabileceğini ifade eden Pırlanta, kısa vadede borsadaki yükselişin ivmesini korumasını beklediklerini ve orta vadede ise, yurtiçi politikaların istikrarı ve küresel risklerin sınırlı kalması halinde trendin devam etmesinin mümkün göründüğünü aktardı.