Bunun adı kadın düşmanlığıdır! Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı ne yapıyor Allah aşkına?
Şeriat hukuku getirerek ülkeyi Afganistan’a mı döndürmek istiyor?
Nedir bu, Anayasa’ya ve laik Cumhuriyet ilkelerine uymayan, onları yıkıp yok etmek isteyen hutbeler?
Atatürk Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, 3 Mart 1924’te, halkımızın yobazlar, tarikatlar ve insanları Allah ile aldatanların din sömürüsünden korumak, insanlarımıza gerçek dinî bilgileri öğretmek amacıyla kurmuştu.
101 yıl sonra bugün Diyanet İşleri, yayınladığı hutbelerle, yaptığı “şeriat hukuku” çağrılarıyla, dini sevdiren değil, insanları dinden soğutan bir kuruma dönüştü.
★★★
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, kadınların kıyafetine, giyim-kuşamına karıştığı yetmiyormuş gibi son Cuma hutbesinde, şeriat hukukundaki gibi, “Erkek çocuğa, kız çocuğunun iki katı pay verilmesi gerektiği” fetvasını verdi.
Türkiye’nin 81 ilindeki 100 bine yakın camide okutulan Cuma hutbesinde “Türk Medeni Kanunu”, “Miras Hukuku” ve “Kadınların eşit miras hakkı” hedef alındı.
“Kul hakkı ateşten gömlektir” başlıklı hutbede, kız çocuklarının yasada belirtilen “eşit hakka karşı, yarım hakka razı olması” istendi.
Bu hutbe Türk Medeni Kanunu’na, laik hukuka, Cumhuriyet ilkelerine karşı çıkıştır.
Diyanet İşleri’nin görevi, dini kullanarak, kadınların medeni hukukla kazandığı hakları hedef almak mıdır?
Bunların başka işleri yok mu?
★★★
Yaa efendiler!
Bu ülkede Anayasa var, yasalar var...
Esas olan eşitlik ilkesidir.
Siz, kadınların Atatürk sayesinde kazandıkları hakları yok sayıp, onların miras hakkına da göz koyarsanız, asıl o zaman siz “kul hakkı” yemiş olursunuz!
Ülkemizde her gün kadınlar saldırıya uğruyor, dövülüyor, öldürülüyor, ilkel bir vahşet olanca şiddetiyle devam ediyor.
Çocuklar cinsel saldırılara uğruyor...
Diyanet İşleri, bu insanlık dışı olayları lanetleyen hutbeler hazırlayacağı yerde, kadınların kazanılmış yasal haklarını hedef alıyor.
Benim merak ettiği şudur:
Kadın haklarına böyle açık ve sert bir saldırıya AKP’li kadın milletvekilleri ne diyecek, ne yapacaklar? Seslerini yükseltecekler mi, yoksa korkarak susup sinecekler mi? Göreceğiz!
Operasyon dalgaları AKP’yi kurtaracak mı?Bu kaçıncı dalga, sayamadık! Galiba 9’uncu dalga oldu!
Hemen her gün CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar yapılıyor...
İstanbul’u saran yeni bir operasyon dalgasıyla, CHP’li Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney başta olmak üzere 44 kişi daha gözaltına alındı.
Tecrübeyle öğrendik, bunların çoğu tutuklanacak.
19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu ve yakın çalışma arkadaşlarının tutuklanmasıyla başlayan soruşturmaların devam edeceği anlaşılıyor.
İnsan merak ediyor... Türkiye’de büyüklü-küçüklü binden fazla belediye var. Bunlar arasında sadece CHP’li belediyeler mi suçlu? AKP’li yüzlerce belediyede çalışan binlerce kişi arasında soruşturma yapılacak hiç kimse yok mu? AKP’liler tertemiz, hep CHP’liler mi günahkâr?
Hal böyle olunca, AKP yandaşları dışında, tutuklamaların haklı olduğuna inanan hiç kimse yok!
İnsanlarla konuşuyorum “Tamamen siyasi, tamamen haksız ve hukuksuz tutuklamalar bunlar!” diyorlar.
İstanbul Büyükşehir Belediye’sine yönelik soruşturmada tutuklu olan Ekrem İmamoğlu ve üst düzey belediyeciler 152 gündür iddianame yazılmasını bekliyor.
Savcıların 5 aydan beri bir iddianame yazmaması ya da yazamaması nedendir?
46’ncı meydan mitingini yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel “Ellerinde geçerli hiçbir kanıt yok, belge yok, sadece iftira ve iftiracılar var” diyor.
Peki, bu operasyonlar AKP’ye oy kazandırıyor mu?
Anketler meydanda. Operasyonların, sürekli oy kaybeden AKP’yi kurtaramayacağı görülüyor. Seçim olursa tabii...
GÜNÜN SÖZÜHerkes hata yapar, yalnız akıllı olanlar yanlışlarını anlar!



