“Bütün ümidim gençliktedir”
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı halkımız coşku içinde kutladı.
Yüz binler yine Anıtkabir’e aktı.
CHP’nin İzmir Gündoğdu meydanındaki mitingine katılım da coşku da rekor düzeydeydi.
Mitinge katılan her yaştan genç “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırdı.
Atatürk’ün emanetine sahip çıktığını gösterdi.
Gençliğe Hitabesi’nde verdiği emanetin emin ellerde olduğu bir kez daha görüldü.
Atatürk’ün “en büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni gençliğe emanet ederken ne kadar haklı olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
Gençliğin gelecek olduğunu bilen Atatürk şöyle diyordu:
“Biz her şeyi gençliğe bırakacağız... Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.''
Atatürk’ün ümidinin boşa çıkmadığını bir kez daha gördük.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilip 19 Mart’ta tutuklanmasından sonra başlayan süreç gençliğin ne kadar bilinçli ve sorumluluk sahibi olduğunu ortaya çıkardı.
CHP Lideri Özgür Özel’in Saraçhane’de başlattığı, her çarşamba günü İstanbul’un bir ilçesinde, her cumartesi bir ilde düzenlediği mitingler, gençliğin cumhuriyete ve demokrasiye nasıl gönülden bağlı ve korumaya kararlı olduğunu kanıtladı.
İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra yaşanan gelişmelerin en önemli yönü üniversite gençliğinin siyasi bilincinin ortaya çıkmasıdır.
Bazı kesimlerin kamuoyuna pompalamaya çalıştığı gibi gençliğin politikadan çok uzak, internette gezinen, kulağında kulaklık elinde cep telefonu sanal alemde zaman geçiren bir gençlik olmadığı anlaşıldı.
Kolluk güçlerinin orantısız güç kullanması, yerlerde sürüklemesi, gözaltına alması, tutuklayıp Silivri’ye göndermesi gençliği yıldırmadı.
Silivri’de tek adım geri atmayan üniversite öğrencileri dışarıdaki arkadaşlarına güç ve moral vermeye devam ettiler.
Silivri önünde toplanan üniversite gençliği ise şöyle seslendi:
“İmamoğlu’nun yeri Saraçhane,
Öğrencilerin yeri üniversiteler,
Türkiye’nin yeri demokrasi olmalıdır.”
İktidarın, yerlerde sürüklemeler, tekmelemeler, gözaltılar, tutuklamalarla gençleri korkutamadığı otaya çıktı.
Üniversite gençliği, laik cumhuriyete, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, kadın erkek eşitliğine, Türkiye’nin geleceğine sahip çıktığını tüm dünyaya ilân etti.
İktidar da bu gerçeği görmeli gençliğin verdiği mesajı almalıdır.
Şiddete başvurmadan, eline silah almadan, barışçıl şekilde mitinglere katılmak anayasal haklarıdır.
Gençlerin anayasal haklarını kullandıkları için cezaevine atılmalarının hukuki dayanağı yoktur.
İktidarın şiddet ve korku yaratma politikası gençler üzerinde etkili olmamıştır.
İktidarı değil gençliği, muhalefeti güçlendirmiştir.
İktidar bu yanlıştan bir an önce dönmeli, baskı ve korku politikasından vazgeçmelidir.
Atatürk’ün ümidinin yanlış çıkmadığı gerçeğini kabul etmelidir.
Gençlerin sesine kulak vermelidir.


