Büyük İskender in en yakın arkadaşı için yapılmıştı, astronomik sır taşıdığı ortaya çıktı Sözcü Gazetesi
Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Kuzey Yunanistan’daki antik Amfipolis kenti yakınlarında bulunan ve bugün Kasta anıtı ya da Kasta tümülüsü olarak bilinen mezar, 2014 yılında arkeologlar tarafından kazılmıştı.
Mezar odasında en az beş kişinin iskelet kalıntıları bulundu. Ancak bu anıtın kimin için yapıldığı hâlâ tartışma konusu.
Hephaestion, Büyük İskender’in hem en yakın arkadaşı hem de muhafızıydı. İskender, Hephaestion’un ölümünden öyle derin bir yas tutmuştu ki bu acının İskender’in kendi ölümüne giden süreci hızlandırdığı bile düşünülüyor. Bu yüzden bazı araştırmacılar, Kasta Anıtı’nın Hephaestion için yapılmış olabileceğini savunuyor.
ASTRONOMİK SIR ORTAYA ÇIKTIBağımsız araştırmacı Demetrius Savvides, yeni çalışmasında mezarın 3D modelini oluşturdu ve güneşin ve yıldızların pozisyonlarını takip eden bir astronomik program olan Stellarium’u kullanarak M.Ö. 300 yılındaki gökyüzünü yeniden yarattı.
Savvides, 21 Aralık yani kış gündönümünde, güneş ışığının sabah 10 ile akşam 4 arasında mezar odasını tamamen aydınlattığını tespit etti.
Savvides, güneş ışığının yılın farklı dönemlerinde anıtın diğer bölümlerine ulaştığını da belirtti. Örneğin, temmuz sonlarında giriş kısmına dokunan ışık, sonbahar boyunca iki oyma sfenksin üzerinde ilerliyor ve sonunda kış gündönümünde mezar odasına ulaşıyor.
Savvides, Live Science’a yaptığı açıklamada, “Kastas Anıtı’nda, özellikle kış gündönümünde veya bu tarihe yakın günlerde ritüellerin düzenlenmiş olması yüksek ihtimal” diye konuştu.

Araştırmaya göre, mezar inşa edilmeye başlandığında kış gündönümüne özel bir yönelim yoktu. Ancak inşaat sürecinde tasarım değiştirildi ve bu hizalama sağlandı. Savvides, bu tür bir hizalamanın “yenilenme, yaşam ve kozmik düzen temalarını” simgelediğini ifade etti.
Bu temalar, mezarın dekorasyonunda da görülüyor. Mezar, hem tarım ve bitki örtüsü tanrıçası hem de yeraltı dünyasının kraliçesi olan Persephone’nin bir mozaiğine sahip. Ayrıca, doğum ve bereketle ilişkilendirilen ve bitki örtüsü tanrısı Attis’in eşi olan tanrıça Kybele’nin bir tasviri de mezarda yer alıyor.
'HELENİSTİK GELENKELERE UYUMLU'Bu araştırma, akıllara başka bir soruyu getiriyor: İskender’in İskenderiye’de inşa edilmiş olan ve hâlâ bulunamamış olan mezarı da benzer bir hizalamaya mı sahipti? Savvides, “Güneş ışığını kullanma ve tutarlı bir geometrik tasarım, Büyük İskender gibi hükümdarların otoritelerini güçlendirmek için güneş sembolizmini kullandıkları Helenistik geleneklerle uyumlu” olduğunu dile getiriyor.
Ancak Oxford Üniversitesi’nden antik Yunan yapılarının hizalanmaları üzerine çalışan Juan de Lara, bu bulgulara temkinli yaklaşıyor.
De Lara, “Araştırmacının cesur hipotezler sunduğunu görmek harika. Ancak bu tür bulguları ‘güneşsel’ olaylarla ilişkilendirirken çok dikkatli olmalıyız” dedi.
De Lara, Makedonların ay-güneş takvimi kullandığını ve bu nedenle kış gündönümünün her yıl farklı bir tarihe denk geldiğini, dolayısıyla her yıl gözlemlenmesinin zor olduğunu belirtiyor. Ayrıca, kışın kuzey Yunanistan’ın çok bulutlu olmasının bu etkiyi görünmez kılabileceğini de ekliyor.


