Büyüme ilk çeyrekte yüzde 2 de kaldı Ekonomi Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 büyüdü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ocak-mart dönemine ilişkin üretim yöntemiyle hesaplanan Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Buna göre, GSYH 2025 yılının ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2 arttı. İlk çeyrek büyümenin düşük seyretmesinde uygulanan sıkı para politikası etkili oldu. Aynı dönemde üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, yüzde 36,7 yükselerek 12 trilyon 125 milyar 173 milyon liraya ulaştı. GSYH’nin birinci çeyrek değeri, cari fiyatlarla ABD Doları bazında 335 milyar 504 milyon olarak gerçekleşti.
11 KALEMDEN 9'U YÜKSELDİ
GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde, 11 kalemin 9'unda yükseliş, 2'sinde düşüş yaşandı. Yılın ilk çeyreğinde inşaat sektörü toplam katma değeri yüzde 7,3, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 6,1, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 4,7, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 4, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,4, ürün üzerindeki vergiler eksi sübvansiyonlar yüzde 1,8, hizmetler yüzde 1,3, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 0,5 ve kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 0,3 artış gösterdi. Tarımda yüzde 2 ve sanayide yüzde 1,8 daralma dikkat çekti.
TÜKETİM HARCAMASI HIZ KESMEDİ
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH'nin de önceki çeyreğe göre bakıldığında yüzde 1 arttığı gözlendi. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH'deki büyüme ise ilk çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2,7 olarak hesaplandı. Yerleşik hane halklarının tüketim harcamaları yüzde 2 yükseldi. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 1,2, gayrisafi sabit sermaye oluşumu da yüzde 2,1 artış kaydetti. Mal ve hizmet ihracatı, yılın birinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 0,01 azalırken, ithalatı yüzde 3,0 arttı. İş gücü ödemeleri söz konusu dönemde yüzde 42,9, net işletme artığı/karma gelir yüzde 31,2 artış gösterdi.
GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIYORUZ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2025 yılı ilk çeyrek büyüme verilerine ilişkin sosyal medya platformu üzerinden açıklamalarda bulundu. Şimşek, Türkiye ekonomisinin ılımlı bir büyüme süreci içinde olduğunu ve dezenflasyonun devam ettiğini vurguladı. Bakan Şimşek, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "İlk çeyrekte büyüme yıllık yüzde 2 olarak gerçekleşti. Cari açığın milli gelire oranı yıllık yüzde 0,9 ile sürdürülebilir seviyesini korudu. Dezenflasyon sürecinde ortaya çıkabilecek etkilere yönelik gereken tedbirleri bütüncül bir yaklaşımla hızla devreye alıyor; yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekliyoruz. Programımızla ekonomimizin dayanıklılığını ve dinamizmini artırarak sürdürülebilir yüksek büyümenin temellerini güçlendiriyoruz."
İş dünyası ilk çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi.
TALEBİ SOĞUTMANIN TÜM BEDELİ SANAYİCİYE YÜKLENMEMELİ
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç:
Büyüme tablosunda sanayideki yüzde 1,8, tarımda ise yüzde 2’lik gerileme ciddi sinyaller içeriyor. Aynı şekilde makina-teçhizat yatırımlarında da 1,8’lik daralma mevcut. İhracatın yatay seviyede kaldığını, ithalatın yüzde 3 arttığını görüyoruz. İç talebi soğutmanın tüm bedeli sanayiciye yüklenmemeli. Büyüme kompozisyonumuzu sanayi ve ihracat ağırlıklı yapıdan uzaklaştırmamalıyız.
SIKI PARA POLİTİKASI TEK BAŞINA YETERLİ ENSTRÜMAN DEĞİL
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir:
Sıkı para politikası, enflasyonla mücadelede tek başına yeterli bir enstrüman olarak görülmemeli. Üretimde verimliliğin daha da artırılması, yerli teknolojilerin desteklenmeye devam edilmesi ve başta kamu kaynaklarında olmak üzere tasarrufun bütün ekonomik aktörleri kapsayacak şekilde teşvik edilmesi gibi uzun vadeli hedeflerimizi daha keskin hale getirmeliyiz."
FİNANS MALİYETLERİ OLUMSUZ ETKİLEDİ
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak:
Tarım ve sanayi dışında diğer sektörlerin pozitif katkı verdiği görülüyor. Talepte ise mal ve hizmet ihracatı küçük de olsa daralma gösterirken, yurt içi talepteki büyümenin geçmiş yıllara göre önemli ölçüde azalarak %2'ye kadar gerilediği, yatırımların ise muhtemel inşaat sektörü kaynaklı olmak üzere %2,1 arttığı görülmektedir. Başta finansman maliyetleri ile finansmana erişim sıkıntısı olmak üzere düşük talep ve yaşanan maliyet artışları, sektörün istihdamını da olumsuz etkilemeye başladı.
İHRACAT MODELİNDEN UZAKLAŞMAYALIM
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe:
Büyümenin bileşenlerine baktığımızda, üretim ve ihracat temelli bir büyüme modelinden giderek uzaklaştığımızı görüyoruz. Tüketimle büyür, ihracatla kalkınırız. Tüketimle sağlanan büyüme, ne yazık ki sürdürülebilir değil. Büyümenin sürdürülebilir şekilde artması için ihracatımızın pozitif seyretmesi gerekiyor.
İNŞAATIN YÜZDE 7,3'LÜK KATKISI İTİCİ GÜÇ OLDU
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren:
Büyümeye en önemli katkı yüzde 7,3 ile inşaat sektöründen gelmiştir. Son üç çeyrekte sektörümüzün büyümesi ülke ekonomimiz için de itici güç olmuş ve ülke ekonomimiz inşaat sektörünün ivmesiyle büyümüştür.


