Çernobil de keşfedildi: Radyasyonla beslenen mantar Mars’ta yaşamın anahtarı olabilir

Bu özel mantar türü, sahip olduğu yüksek melanin pigmenti sayesinde çevresindeki gamma radyasyonunu soğuruyor ve bu enerjiyi büyümek için kullanıyor. Bilim insanları bu süreci, bitkilerdeki fotosenteze benzeterek “radiosentez” olarak adlandırıyor.

NASA tarafından Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yapılan deneylerde sadece 2 mm kalınlığındaki mantar tabakasının, maruz kalınan radyasyon seviyesini %2’ye kadar düşürdüğü tespit edildi. Bu, Mars gibi yüksek radyasyonlu ortamlarda biyolojik koruma sağlamanın mümkün olabileceğine dair umut verici bir veri.

Mars’a insan yerleşimi planlayan ajanslar için radyasyondan korunmak en büyük sorunlardan biri. Cladosporium sphaerospermum’un radyasyon soğurucu özelliği sayesinde, gelecekte Mars üslerinin dış yüzeylerinde doğal bir biyolojik zırh olarak kullanılması mümkün olabilir. Bu da, klasik kurşun ya da metal korumalı çözümler yerine hafif, sürdürülebilir ve kendi kendine büyüyebilen bir alternatif sunuyor.

ABD merkezli bilim dergileri ve üniversiteler, bu mantar türünün “uzay biyoteknolojisinin geleceği” olabileceğini belirtiyor. Ayrıca bu mantarın dünyada da radyoterapi gören hastalarda radyasyon etkilerini azaltmak, nükleer atık sahalarını temizlemek ve biyolojik koruma malzemeleri üretmek gibi alanlarda kullanılabileceği öngörülüyor.

1986’da yaşanan nükleer felaketin ardından terk edilen Chernobil bölgesi, ironik bir şekilde insanlığın Mars’a taşınmasında rol oynayabilecek bir keşfe ev sahipliği yapmış olabilir. Cladosporium sphaerospermum, sadece bir mantar türü değil; aynı zamanda evrenin en zorlu koşullarında dahi yaşamın izlerini sürdürmenin mümkün olduğunu gösteren canlı bir kanıt.