Ceyda Ateş ve Buğra Toplusoy aynı filmde... Sette eş değil meslektaşız
Hurriyet sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
◊ “Kuki: Oyuncağım Konuştu” filmine nasıl dahil oldunuz?
- Ceyda Ateş: Teklif bana gelmişti. Bir gün cast direktörü Sinan Çatıkkaş aradı, “Buğra filmde oynar mı?” diye sordu. Ben şaka yapıyor sandım. Evde de aramızda sürekli şöyle bir şey oluyordu; menajerimle proje konuşurken Buğra sürekli “Bana rol yok mu?” diye takılıyordu. Teklif gelince “Oynarım” dedi. Bu sektörle hiç alakası yok, o yüzden kabul etmesi beni şaşırttı. Kıbrıs’a gelip sete çıkana kadar hâlâ inanmıyordum.
◊ Buğra Bey teklifi kabul etmenizi sağlayan ne oldu?
- Buğra Toplusoy: Ceyda’yla çocuklarımıza, torunlarımıza hatıra bırakalım motivasyonuyla YouTube kanalımıza başlamıştık. Bu da çocuk filmi olduğu için kızımız Talia’nın hoşuna gider, hatıra olur diye düşündük.
OYUNCU LİSTESİNİ GÖRÜNCE STRES YAPTIM
◊ İlk set gününüz nasıldı?
- Buğra Toplusoy: İlk gün oyuncu listesini görünce inanılmaz stres yaptım. Selçuk (Borak) Abi, Derya (Alabora) Abla... Yıllarını tiyatroya ve sinemaya vermiş isimler. “Ben nasıl oynayacağım? Bekletirim, tekrar çektiririm, ayıp olur” diye düşündüm. Ama herkes çok içtendi ve rahatlattı beni.
- Ceyda Ateş: Bana da eşimle aynı sette olmak farklı geldi. Garipsedim. Oyuncu kimliğimle bakmaya çalıştım. Öyle bakmazsam yeteri kadar verimli olamazdım.
- Buğra Toplusoy: İlk gün Ceyda bana “Şu an eşin değilim, iki meslektaşız, ona göre” dedi.
- Ceyda Ateş: Sete ilk çıkacağımız gün yönetmenimiz “Ceydacığım eşin” diyerek bir şey anlatmaya başladı, “Benim eşim değil, şu an sizin oyuncunuz. Eşimi oynayan bir oyuncu” dedim.
- Buğra Toplusoy: Sağ olsun çok yardımcı oldu! (Gülüyor)
- Ceyda Ateş: Tüm disiplinimle konuyu kapattım ve yola öyle devam ettim. Bendeki iş disiplini çok farklı. Eşim olabilir ama sonuçta koskoca bir ekip var arkada.
◊ Filmdeki karakterler sizden ne kadar farklı?
- Ceyda Ateş: Benden tamamıyla farklı biri. Influencer bir anne, sosyal medyaya dalmış, elinde sürekli telefonu... Baba kendi halinde. Kızları aslında onlara sesini duyurmaya çalışıyor. Hikâye o kadar gerçek ki, o kadar sosyal medyaya düşmüşüz ki, hayatta birçok şeyi kaçırıyoruz. Projeyi kabul etme sebeplerimden biri de bunu göstermesi oldu.
- Buğra Toplusoy: Benimki de etliye sütlüye karışmayan, kızıyla eşi arasında kalmış bir baba. Eşinin yaptığı hataları görmüyor, kendi hayatını yaşıyor. Karakterin hiç benimle alakası yok.
CEYDA ÇOK İYİ BİR ANNE OLDU, ONA SAYGIM ARTTI
◊ Amerika’da hayat nasıl?
- Ceyda Ateş: Güzel. Proje olduğu zaman Türkiye’deyim. Amerika’dayken çocuğumla vakit geçiriyorum, hobilerime zaman ayırıyorum. Talia ile yeni bir hayat keşfediyorum.
◊ Mesleğinizi biliyor mu?
- Ceyda Ateş: Farkında. Amerika’da tekvandoya gidiyor. Hocasına “Benim annem aktris” diyor. 4.5 yaşında, her şeyi anlıyor.
◊ Çocuktan sonra ilişkiniz ne yöne evrildi?
- Buğra Toplusoy: Ceyda çok iyi bir anne oldu. Ona olan saygım daha da arttı. İlişkimiz çok doğru bir yola evrildi. Zaten keyifli bir evliliğimiz varken, çocuktan sonra daha da birbirimize bağlandık, tam anlamıyla aile olduk.
- Ceyda Ateş: Biz her şeyden öte iki iyi arkadaşız. Birlikte eğlenen, dertleri paylaşan bir çiftiz. Bu da çocuğumuza iyi yansıyor.
◊ Evin en komiği kimdir?
- Buğra Toplusoy: Ben!
- Ceyda Ateş: Genelde Buğra, sonra Talia. Onlar evin yaramazları diyebilirim.
◊ Peki evde en çok ne yüzünden tartışırsınız?
- Ceyda Ateş: Ben kavgayı beceremem. Çocukluğumdan beri öyleyim. Sorunları konuşarak çözmeyi seviyorum. Eğer tartışma büyüyecekse, dışarı çıkar, yürürüm. Sonra sakinleşince konuşurum.
YERLİ BİR KARAKTER DOĞUYOR
◊ Seyirci “Kuki: Oyuncağım Konuştu” filmini neden izlemeli? Son dönemde çok çocuk filmi yapıldı, bu filmin farkı ne?
- Ceyda Ateş: Bu film hem çocuklar hem aileler için. Yönetmenimiz Özgür Özberk’in senaryosu. Hayalini kurduğu bir karakteri, ‘Kuki’yi sinemaya taşıyor. Türkiye’de çocuklara hitap eden, onların kalbine dokunan böyle bir karakter eksikti. Elf’ler, çizgi kahramanlar izliyorduk ama yerli bir karakter şimdi doğuyor. Bu filmde çok doğru mesajlar veriliyor çocuklar üzerinden. Bu benim çok önemsediğim bir şey. Her çocuk filmi “çocuk filmi” değil. İçeriği, dili, verdiği mesaj çok önemli. Gönül rahatlığıyla bu filmde yer almayı seçtim.
OYUNCULUK CİDDİ MESLEK
◊ Sizi başka bir projede yeniden bir arada görür müyüz?
- Buğra Toplusoy: Ceyda sette ne kadar mutlu olduğunu hep anlatıyordu ama ben bu kez birebir gördüm. İlk kez burada söylüyorum, Ceyda’ya bile söylemedim; onun içindeki coşkuyu, set enerjisini ilk kez bu kadar yakından hissettim. Bu deneyim bambaşka bir bağ kurmamızı sağladı. Benim işlerim çok yoğun. O yüzden bunu meslek olarak sürdürmem mümkün değil.
Oyunculuk ciddi bir meslek. Eğitimini almadan, sırf popülerlik için yapılacak bir şey değil. Sadece bu filme özel, anlamlı bir deneyimdi. Ama belki bir gün Ceyda’yla yine küçük bir sahnede buluşabiliriz.


