Cezasızlık kural olunca
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Felaket üstüne felaket yaşıyoruz.
Bazı felaketler ise her yıl tekrarlanıyor.
Örneğin orman yangınları.
Yaz aylarında yayılan orman yangınlarında ölümle sonuçlanan felaketler yaşıyoruz.
Son olarak Eskişehir’deki orman yangınında 5’i orman işçisi, 5’li AKUT gönüllüsü 10 vatandaşımız yaşamını yitirdi.
“Orman yangınıyla mücadele ederken şehit oldular” diyerek konu kapatılmamalı.
CHP Lideri Özgür Özel, 100 yıldır Avrupa’da madenlerde veya orman yangılarında can kaybı olmadığını açıkladı.
Bunun nedeni bu ülkelerin gerekli önlemleri almalarıdır.
Bir orman yangında 10 kişi yanarak yaşamını yitiriyorsa bunun nedenleri üzerinde durulmalı, sorumluları ortaya çıkarılmalıdır.
Her yıl orman yangını faciası yaşayan Türkiye’de iktidar yangın söndürme uçaklarını satmaya çalışıyor.
Oysa tam aksine Türk Hava Kurumu’nun yangın uçağı filosu güçlendirilmeli, belediyelere de bu konuda yetki verilmelidir.
Son yıllarda Soma faciasında da yaşadığımız gibi kamu görevlileriyle ilgili bir sorumluluk, cezalandırma veya istifa görmüyoruz.
Cezasızlık kural haline geldi.
Bir diğer yakın örnek Kartalkaya’daki otel yangında 38’i çocuk 78 kişinin yaşamını yitirmesidir.
Otelde yangın merdiveninin çalışmadığı, yangın alarmının çalmadığı, yangına karşı gerekli önlemlerin alınmadığı saptandığı halde sadece otel sahipleri ve yetkilileri yargılanıyor.
Otele ruhsat veren kurum olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın denetim sorumluluğu ortaya konulmadı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy uzun süre bakanlık personelinin soruşturulmasına izin verdi. Ancak kamuoyu baskısı çok artınca üç kamu görevlisinin soruşturulmasına izin verdi.
İktidar mensubu veya iktidar yanlısıysanız sorumluluktan, cezadan kurtuluyorsunuz.
21. yüzyılda bir otel yangınında 78 can kaybı oluyorsa, orada kamusal sorumluluk vardır.
Bu, orman yangınları için de geçerlidir.
Orman yangınıyla mücadele eden işçilerin yeterli deneyime sahip olmadıkları, çevre illerden getirildikleri, ormanı tanımadıkları, yangına dayanaklı kıyafetleri olmadığı, oksijen tüplerinin de bulunmadığı öne sürülüyor.
Bütün bu iddialar açıklığa kavuşturulmalıdır.
Keza şehit cenazesini aramak için mağaraya giren 12 askerimiz gazda zehirlenerek şehit oldular.
Bu felaketin de nedenleri tam olarak kamuoyuna duyurulmadı. Sorumluların kimler olduğu anlaşılamadı.
On binlerce vatandaşımızın ölümüne neden olan deprem felaketiyle ilgili olarak da kamuoyu vicdanını tatmin eden sonuçlar göremedik.
Deprem felaketi birçok gerçeği ortaya çıkardı.
Depreme dayanaksız yapılara ruhsat verilmesi, dükkanı genişletmek için binanın kolanlarının kesilmesi gibi kabul edilemeyecek uygulamalar ortaya çıktı.
Ancak yine denetimden sorumlu kamusal bir sorumluluk ortaya çıkmadı.
Türkiye’de insan hayatının bu kadar ucuz olmaması için öncelikle cezasızlık kural olmaktan çıkarılmalıdır.


