CHP den Meclis te “Süper İzin” yasası tepkisi: Maden şirketlerinin siparişi
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
CHP Grubu adına konuşan İzmir Milletvekili Ednan Arslan, kanun teklifine 'sipariş yasa' diyerek, "Maden Kanunu, Çevre Kanunu, Toprak Koruma Kanunu, Mera Kanunu, Orman Kanunu, Yenilenebilir Enerji Kanunu, Zeytinciliğin Islahı Hakkında Kanun olmak üzere birçok kanunu ilgilendiren bir sipariş torba teklif var. Peki, burada ne siparişi var? Burada kömür siparişi var. Kimin kömür siparişi var? Birkaç varsılın özelleştirmeden satın aldıkları termik santralleri kömürünün sipariş var" ifadelerini kullandı.
'SİPARİŞ İÇİN 50 KÖY GÖÇ EDECEK'Arslan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
'ÇED DİYE BİR SÜREÇ KALMAYACAK'"Peki, bu siparişi nasıl karşılayacağız? Bu siparişi o bölgede yaşayan, zeytin ağacından başka hiçbir geliri olmayan, zeytininden başka hiçbir gelir kaynağı olmayan, yüzlerce yıldır orada yaşayan köylüyü, zeytini yerinden yurdundan ederek, göç ettirerek. Hem zeytin ağacının yerinden yurdundan sürgüne göndereceğiz hem de orada var olan 50 civarındaki köyü tamamıyla oradan göç ettireceğiz. Niye? Sipariş var. Siparişin karşılanması gerekiyor.
'İNSANLARIN YAŞAMIYLA OYNAYACAKSINIZ'Bu yasa birçok yasal düzenlemeyi değiştirmeyi hedeflemekte, temel düzenlemeleri hedef almakta, idareye ise sınırsız yetki tanıyarak çevre koruma mekanizmalarını maalesef, işlevsiz hâle getirmektedir. Görünürde yatırım süreçlerinin hızlandırılması amaçlansa da teklifin içeriği çevre mevzuatının devre dışı bırakılmasını, kamu yararının özel sektör çıkarlarına feda edilmesini ve doğal varlıkların sistematik şekilde yok edilmesini mümkün kılmaktadır. Bu teklif yasalaşırsa ne olacak? Bu teklif yasalaşırsa ÇED süreçleri sıradanlaşacak, süreç olmaktan çıkacak yani ÇED diye bir süreç kalmayacak. Zaten devri iktidarınızda bu ÇED'le çok uğraştınız, zaten süreçleri kısaltabildiğiniz kadar kısalttınız ama şimdi artık ona da ihtiyaç duymuyorsunuz, onu da tamamen kaldırmak istiyorsunuz. Bir kurul kuracaksınız, süper yetkili bir kurulu olacak, bu kurul nihai kararlara imza atacak. Acele kamulaştırmalarla belki birilerine rantlar sağlanacak. Meralar, ormanlar kullanım amacı dışında kullanılacak. Belediyelerin yetkileri tırpanlanacak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına paralel yetkiler tanıyacaksınız. Lisanslı bazı kaçak santralleri yasal hâle getireceksiniz yani imar affı vereceksiniz.
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>
'GÖRDÜĞÜM EN FELAKET YASALARDAN BİRİ'Ya, burada bir sosyal anlamda bir tepki var, vatandaş tepkisi var. Danıştay bu konuda yönetmelik iptal ediyor. Kanun çok önemli, Komisyonunuz çok önemli. Yirmi altı-yirmi yedi saat boyunca aralıksız bu kanun teklifini görüşüyoruz, diyoruz ki: Ya, bu zeytinliklerle ilgili etki analizi nedir? Arkadaşlar, etki analizi bu, bu kadar. Bakın, şuradan şuraya kadar olan kısmı bürokratik yazışma, etki analizi kısmı yarım A4. Ya, böyle ciddiyetsizlik olmaz. Siz insanların yaşamıyla oynayacaksınız, geleceğiyle oynayacaksınız, siz doğayla oynayacaksınız, geri dönülemez birtakım tahribatların önünü açacaksınız ama bu kadar da ciddiyetsiz olacaksınız. Kaç ağaç taşınacak, nasıl taşınacak, taşınır mı taşınmaz mı? Ekonomik ömrü nedir buradaki madenin, burada ne kadar ton kömür vardır, bu kömür başka yolla çıkarılır mı? Eğer burada bu kömürü çıkarmazsak, bu termik santral çalışmazsa ülkenin enerjisinde nasıl bir sorun olur? Bunların hepsinin detaylı bir şekilde anlatılması lazım.
Bu torba yasa benim şimdiye kadar gördüğüm en felaketlerinden biri. Kamu yararı, üstün kamu yararı; ya, kime göre, ne kamu yararı? Bana göre kamu yararı doğa, suyumuz, havamız; maden şirketine göre kömür. Şimdi, biz buna nasıl karar vereceğiz, nasıl karar vereceğiz? Yani 'kamu yararı' tanımına nasıl bakacağız? Şimdi, burada, genel gerekçede deniyor ki: 'Ya, buradaki elektrik santralleri yüzde 2, yüzde 3 civarında elektriğimizi karşılıyor'. Yahu, Türkiye'nin kurulu gücü yaklaşık 120 bin megavat ve şimdiye kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en yüksek puan 57 bin megavatsaat olmuş, 57 bin yani yarı yarıya yani bizim yeterince kurulu gücümüz var. O yüzden, burada kamu yararı, hele hele üstün kamu yararıyla madencilerin işlerini kolaylaştıracak bu düzenlemeye acilen 'hayır' dememiz gerekiyor."
İliç maden faciasında ÇED raporuna dikkat çekti! Murat Kurum imzalamıştı


