CHP ile MHP arasında HSK krizi! Mahmut Tanal ile İzzet Ulvi Yönter sosyal medyada birbirine girdi
Mynet sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nda (HSK) boşalan 5 üyelik için yapılan seçim tamamlandı. Oylamayı protesto eden CHP sürece katılmazken, ikinci turda en çok oy alan adaylar arasında yapılan kura ile sonuçlandı.
YÜKSEL'İN BOZKURT İŞARETİ YAPARAK VERDİĞİ POZU PAYLAŞTIYaşanan gelişmelerin ardından CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal HSK'nın yeni üyelerinden Hakan Yüksel ile ilgili bir paylaşımda bulundu. Tanal, Yüksel'in bozkurt işareti yaparak verdiği pozu paylaştı ve kızının düğününde MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter’i şahidi yaptığını vurguladı.

Tanal'ın bahsi geçen paylaşımda kullandığı ifadeler şu şekilde:
"Bu fotoğraflarda gördüğünüz kişi; Ankara iki Nolu barosu başkanı ile bozkurt işareti yaparak fotoğraf çekilen,

Kendi kızının düğününde MHP genel Başkan yardımcısı İzzet Ulvi Yönter’i nikah şahidi yapan,
Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi hak ihlali var kararına karşı yargısal darbe gibi karşı kararı veren Yargıtay üçüncü Ceza dairesi Başkan Vekili olan ve en önemlisi dün gece yapılan HSK seçimleri sonucu HSK üyeliğine seçilen Hakan Yüksel. Alın size tam bağımsız ve tarafsız yargı"

Tanal'ın bu paylaşımına ise MHP'li İzzet Ulvi Yönter'den sert bir yanıt geldi. Yönter yaptığı açıklamada, "Bay Tanal, meşhur bir sözü hatırlatayım sana: Densiz deve girmezmiş eve… Zoruna mı gitti? Karın ağrın varsa, uykuların kaçmışsa git dinlen evinde…Siyaset vodvilinde meddahlığa özenme…Biraz adam ol, tabii seciyen ve seviyen elverirse" dedi.

İkili arasındaki gerginlik sonrasında da devam etti. Yönter'in sert sözlerine yanıt veren Tanal, "Sayın Ulvi Yönter, siyaseti hakaretle, seviyesiz ifadelerle, kabadayılık gösterileriyle yürüttüğünüzü zannediyorsunuz. Hakaretle milletvekilliği yapılmaz! ‘Densiz deve’ gibi ağza alınmayacak ifadeler, bir milletvekiline değil, sokak kabadayısına yakışır. Meclis’i tiyatro zanneden asıl sizsiniz. Siyaset, seviye ister, sabır ister, ahlak ister. Eğer bu meziyetlerden yoksunsanız, oturduğunuz koltuğu kirletiyorsunuz demektir. Devlet adamlığı hamasetle değil, haysiyetle yapılır. Önce bir dilinize, sonra da duruşunuza çeki düzen verin" açıklamasında bulundu.

Tanal bu sözlerinin ardından Yönter'den bir paylaşım daha geldi. Yönter de şu ifadeleri kullandı: "Bunları siz mi söylüyorsunuz? Güldürmeyin beni! Barikat tekmeleyen, kamyona tırmanan, orada burada nöbetçi provokatörlük yapan, askerimize ve polisimize saldıran Bay Tanal’ın sözü özüyle, fikri zikriyle, kalbi diliyle, siyaseti milli ahlak ve edep anlaşıyla çelişiyor…Vodvil sahnesi açık, dümene devam Bay Tanal…"

Tanal, Yönter'in bu sözlerinden sonra tartışmayı sürdürdü ve "Ulvi Yönter'e cevabımdır" diyerek şu açıklamayı yaptı:
Ben hukuk mücadelesi veriyorum, sen ise hukuksuzlukları perdelemeye çalışıyorsun! Bana “barikat tekmeleyen, provokatör” diyorsun. Peki, sen kimsin?
Senin eşin Meltem Yılmaz Yönter, 9 Haziran 2020 tarihinde TBMM tarafından Sayıştay Üyesi olarak seçildi. (Bkz: TBMM tutanakları – 2020/113886)
Sen Meclis kürsüsünde yargı bağımsızlığı nutukları atarken, ailenin bir ferdi yargıyı denetleyen kuruma getirildi. Bu atamanın “liyakat mi yoksa sadakat mi?” sorusunu doğurduğu ortada!
Ayrıca senin desteklediğin siyasi blok, 20 Mayıs 2025’te TBMM’de yapılan HSK seçiminde Anayasa’nın 159. maddesini açıkça ihlal etti!
– Yeterli çoğunluk sağlanamadığı halde kura çekilmeden oylama yapıldı,
– Muhalefetin itirazları yok sayıldı,
– Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş bu hukuksuzluğu yönetti,
– Sonradan göstermelik kura çekilerek usulsüzlük meşrulaştırılmaya çalışıldı.
Bunlar açık bir yargı darbesidir! Ben adalet için, halkın hukukunu korumak için barikata da çıkarım, kamyona da binerim, çünkü halkın yanındayım! Seninle aramdaki fark budur: Ben milletin avukatıyım, sen vesayet rejiminin memurusun!
Senin “ahlak, edep” dersi vermeye ne sicilin ne de siyasi tarzın müsaittir.
Siyaset; tehdit diliyle değil, hukukla yapılır. Yargıyı partizan kadrolarla doldurmak ahlak değil, çöküştür!
Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir! Hem eşini Sayıştay’a atayacaksın, hem HSK üyelerini partizan yöntemlerle belirleyeceksin, sonra çıkıp millete “ahlak” dersi vereceksin! Hadi oradan!"


