CHP Lideri’ne etkin pişmanlık çağrısı

Hani kanıma dokundu derler ya CHP lideri Özgür Özel’in ruh hali böyle…

Çok sinirlenmekte haksız değil. İç cepheyi güçlendirmemiz gerekir diyenler iç cephenin ayrılmaz parçası olan muhalefeti siyaseten öldürmeye çalışıyor…

Peki ya muhalefet; CHP ne yapıyor?

İktidarın elindeki yargısal gücü sonuna kadar kullanacağının farkında mı?

Durumun vahametinin bilincinde mi?

Evet…

Neden bu kadar kararlı bu kadar keskin evet yorumu yaptın diye sorarsanız; CHP Lideri’nin konuşmasına dayanarak ‘evet’ derim…

CHP Lideri taviz vermeyecek, İç cephe aldatmacasına kanmayacak, yumuşama tiyatrosuna aldanmayacak, o da sonuna kadar direnecek…

Nerden mi anladım?

Özel’in şu sözlerinden; ‘Zor günlerden geçtik, geçmeye devam edeceğiz. Çok acılar çektik, çekmeye devam edeceğiz. 23 yıllık böylesine suça, tire, kötü ilişkilere, elde ettiği yetkiyi en kötü şekilde kullanmaya alışmış bir iktidar herhalde çiçeği yaptırıp da iktidarı devretmek için bizi kapıda beklemeyecekti. Elbette zor olacaktı. Bu kadar hukuksuzluğu, bu kadar haksızlığı, bu kadar vicdansızlığı beklemiyorduk ama bir gül bahçesinden yürüyerek iktidara gitmeyi de kimse beklemesin. İktidar yürüyüşü kurtuluş savaşı bedeli ödenerek gerekirse ölünerek, gerekirse o günü hapiste bekleyerek ama teslim olmayarak yürünecek bir yoldur’

Özel’in ‘gül bahçesinde yürüyerek iktidarı devralmayacağız elbette zor olacak’ sözü önemli… Öyle veya böyle ölsek de hapse girsek de yolumuzdan dönmeyeceğiz sözü rest çekmektir…

Çıtayı en tepeye koyup hadi bakalım üzerinden kim atlayabilecek demektir…

Her şeyi göze aldık demektir…

Özel’in bu restine Erdoğan da rest çekti…

Dedi ki; ‘ana Muhalefet Partisi yönetimi uyarı levhalarına dikkat edip kendilerine çeki düzen vermek yerine maalesef içine sürüklendikleri anaforda daha fazla dibe batıyor’.

Burada altının çizilmesi gereken sözcük uyarı levhaları…

Özel’i uyarı levhalarına uymamakla suçluyor. İyi de siyasetin sınırlarını çizmeye çalışan, uyarı levhaları koyan kim?

Erdoğan!..

Siyasetin kuralını ben belirlerim diyor… Ya uyacaksın ya da telef olunsun demek istiyor. Zaten dedi de; ‘Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda çok CHP’li telef olacak’ demedi mi?

Ve dün son noktayı AKP Genel Başkanı şapkasını takarak koydu: ‘Sayın Özel ve CHP yönetiminin yanlışta ısrar etmekten bir an önce vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyorum. Evet, bunun vakti çoktan gelmiştir.’ dedi.

(Mini not: Erdoğan bu açıklamayı AKP grup toplantısında AKP milletvekillerine seslenerek yaptığına göre başında AKP genel başkanı şapkası vardı)

Siyasal tarihte ilk defa bir parti genel başkanı öteki partinin genel başkanını etkin pişmanlığa davet ediyor…

Siyasal tarihte ilk defa aynı zamanda Cumhurbaşkanı unvanı taşıyan kişi bir parti liderini etkin pişmanlığa davet ediyor…

Erdoğan’ın bu çıkışının anlamı yok. Özel mahkemeye gidip, CHP Genel Başkanı olmaktan pişmanım, Saraçhane mitinglerini yapmaktan pişmanım, milyonları meydanlara toplamaktan pişmanım, demokrasiyi savunmaktan pişmanım, adalet aramaktan pişmanım, seçimlerde yüzde 37 oyla iktidar partisini geçtiğim için pişmanım, yerel seçimde bırakın Ankara/İstanbul/İzmir’i ekonomiye damga vuran büyük metropollerin çoğunu aldığım için pişmanım mı diyecek?

Demeyecek tabii…

Peki o halde Erdoğan etkin pişmanlıktan yararlan çağrısını neden yaptı?

CHP ve liderini kriminal göstermek için…

CHP’yi kriminal örgütlenme diye sunmak için…

Yasalarımıza göre etken pişmanlıktan kim yararlanır?

Teröre bulaşmış olanlar, terör örgütleriyle bağlantısı olanlar, yolsuzluk yapanlar, ülkeyi soymak için çete kuranlar, dolandırıcılar vs…

Erdoğan niye bu kadar sert, bu kadar keskin derseniz. Özgür Özel’in salı günü yaptığı çağrıyı hatırlatırım. Şöyle dedi; ’Mücadelemizi sonuna kadar, meydan meydan, miting miting, eylem eylem sürdüreceğiz Ya aklınızı başınıza alacaksınız ya onu biz aklınıza getireceğiz.’