CHP’de korkutan ‘15 Eylül’ senaryosu! Butlan kararı çıkarsa ortalık karışacak
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
15 Eylül'deki 'şaibeli kurultay' duruşmasına sayılı günler kala CHP'de tansiyon yükseldi. Duruşma günü parti yönetiminin tedbir olarak destekçilerini genel merkez önüne çağırması halinde, parti içi muhalefetten bir grubun da karşı hamle olarak aynı noktada toplanmayı planladığı iddia ediliyor. İstanbul İl Kongresi'nin mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası genel merkezdeki tedirginlik hat safhaya yükseldi. Edinilen bilgilere göre son MYK toplantısında partili kurmaylar, mahkeme kararının şaibeli kurultay davasına da yansıma ihtimalini göz önünde bulundurarak, yeni yol haritasını masaya yatırdı. CHP yönetiminin, geçmiş dönemde yaptığı gibi bir kez daha duruşma günü kendi destekçilerini genel merkez önüne toplayıp olası bir butlan kararına karşı psikolojik savaş yürütebileceği iddia ediliyor. Eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın bazı örgüt temsilcilerinin ise bu kez karşı atağa geçerek, mutlak butlan kararı çıkması durumunda beraberindeki grupla genel merkez önünde toplanmayı istişare ettiği öne sürülüyor.
'TOPLU İSTİFA GETİRİR'
Tedirgin eden iddianın yanı sıra, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki muhalif partililere yönelik, "Bundan sonra kayyum olmayı kim kabul ederse ihraç edeceğiz" çıkışı da partilileri ayağa kaldırdı. Partili kaynaklardan edinilen bilgilere göre, böyle bir ihraç girişiminde bulunulması halinde en alttaki örgüt üyelerinden milletvekillerine kadar birçok kademede CHP tarihinin en büyük istifa dalgası tetiklenebilir.
SOKAK ÇAĞRISINA SERT TEPKİ
Parti yönetiminin, uzun yıllardır CHP'ye hizmet veren Gürsel Tekin'i de ani bir kararla ihraç etmesi, buna rağmen İBB soruşturmasında defalarca kez 'itirafçı' sıfatıyla ifade veren Ertan Yıldız'a ise hiçbir tedbir uygulamaması da eleştirilerin dozunu artırdı. Buna ek olarak 15 Eylül'de olası bir mutlak butlan kararına karşı Özel'in sokak tehdidini dile getirmesi de partiyi ikiye böldü. Özellikle muhalif kanadın söz konusu açıklamaları 'sorumsuz dil' olarak yorumladığı bildirilirken, iki taraf arasındaki gerilimin duruşma tarihine kadar daha da tırmanması öngörülüyor.


