CHP’nin komisyona bakışı

“Terörsüz Türkiye” amacıyla Meclis’te kurulan komisyona CHP’nin de katılması eleştirildi.

CHP tabanı ve örgütünden bazı eleştiriler geldi.

CHP Lideri Özgür Özel bu eleştirilere, “bana güvenin, CHP’ye güvenin” karşılığını verdi. “CHP’nin olduğu değil olmadığı komisyonlardan endişe edin” dedi.

CHP’nin komisyona katılmasına gelen eleştirilerin kaynağını, PKK’nın silah bırakması karşılığında Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinden ödün verilmesi kaygısı oluşturuyor.

CHP Grup Başkan Vekili Murat Emir, dünkü sohbetimizde, bu konuda kaygı duyulmaması gerektiğini belirterek, “Atatürk’ün liderliğinde bu Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran CHP temel niteliklerin güvencesidir” dedi.

Emir’e, “Komisyonda Kürtçe’nin de eğitim dili olması, vatandaşlık tanımının değiştirilmesi gibi öneriler gelirse CHP’nin tutumu ne olur” diye sordum.

Yanıtı şöyle oldu:

“Biz anayasaya dokundurtmayız, komisyon masasına gelmesine bile karşı çıkarız. Bunu iktidar da biliyor. Böyle önerilerle geleceklerini de sanmıyorum. Anayasa’ya, Anayasa Mahkemesi’nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına uymayan bir iktidarla biz anayasa değişikliği de yeni anayasa da yapmayız. Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik, hukukun üstünlüğüne dayanan üniter bir ulus devlet olduğu, resmi dilinin, eğitim dilinin Türkçe olduğu anayasanın güvencesi altındadır. CHP bu temel nitelikleri etkileyecek, zedeleyecek önerilere kapalıdır, karşıdır. Bu konu tartışma dışıdır. Vatandaşlarımız endişe etmesinler, kaygı duymasınlar.”

Emir, CHP’nin bu komisyona katılmasının amacını, “Türkiye’nin demokratikleşmesi ve hukukun üstünlüğü ilkesinin uygulanması” olarak açıkladı.

“Bu amaçla elimizi taşın altına koyuyoruz, sorunlardan kaçmıyoruz, aksine sorunları çözmeye çalışıyoruz” dedi.

CHP Grup Başkan Vekili Emir, komisyonun sadece “Kürt sorunu”yla sınırlı tutulmasına karşı olduklarını da vurguladı.

Komisyonun adalet ve demokrasinin gereklerini uygulamaya geçirmesi, yargının tarafsız olması, siyasileşmeden kurtarılması, tutuksuz yargılama gibi temel hukuk kurallarına uyulmasını sağlamak için çalışması gerektiğini belirtti.

Bu amaçla komisyonun adında “demokrasi” ifadesinin bulunması gerektiğini söyleyen Emir, CHP’nin isim önerisinin “Adalet, Demokrasi ve Toplumsal Barış Komisyonu” olduğunu açıkladı.

Emir, çalışma sürecinde CHP karşısında muhatap olarak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve AK Parti Grup Başkan Vekilleri’nin bulunmasının yeterli olmadığına da dikkati çekti.

“Bu isimler yasamayı temsil ediyor, oysa biz karşımızda muhatap olarak yürütme erkini temsil eden isimlerin bulunmasını istiyoruz. Örneğin Adalet bakanı Yılmaz Tunç gibi” diye konuştu. “Komisyonun alacağı kararların tarafından hemen uygulanması için gerekli yürütme erkinden isimlerle muhatap olmak” dedi.

Emir’e, “CHP’nin bu komisyona girmek için tutuklu belediye başkanları ve görevlilerin serbest bırakılması konusunda iktidarla uzlaştı” iddialarını anımsattığımda ise şu karşılığı verdi:

“Bu doğru değil. Biz böyle bir pazarlık içinde olmadık, olmayız. Belediye başkanlarımızın ve görevlilerin serbest bırakılması zaten bizim gündemimizde. Hukukumuzda yer aldığı gibi tutuksuz yargılamanın esas alınmasını istiyoruz. Bu zaten hukukun gereği. Ancak bunun gereği yerine getirilmiyor, çünkü tutuklamalar hukuki değil siyasi. Bunu bütün Türkiye biliyor. Biz hukukun uygulanmasını, arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını başından beri söylüyoruz, bu komisyonla bir ilgisi yok, çok daha önceden hukukun gereği olan bu taleplerimizi gündeme getirdik, mitinglerimizle gündemde tutmaya devam ediyoruz.”

Emir,iktidarın bu komisyonun çalışma alanını bir konuyla sınırlı tutmak istediğini, bu amaçla Türk Ceza Kanunu’nda ve İnfaz Kanunu’nda değişiklikler önerebileceklerini, beklentilerinin bu yönde olduğunu da söyledi.

CHP Grup Başkan Vekili Emir, böyle sınırlı bir çalışmanın kamuoyunu tatmin etmeyeceğini, asıl sorunun Türkiye’nin demokrasiden, hukuktan, tarafsız yargıdan uzaklaşması olduğunu vurguladı.

Emir, komisyonun işlevinin bu temel sorunları çözmek, iktidarı; demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargının tarafsızlığı ilkelerini uygulamaya geçirmeye yöneltmek olması gerektiğini ifade etti.

Emir, erken seçim konusunda iktidar sözcülerinin 2027’nin sonbaharını telaffuz etmelerine ise, “Bizim tavrımız belli. Biz hemen, şimdi erken seçim istiyoruz, Türkiye’nin ihtiyacı, vatandaşın istediği de budur” diye konuştu.

Emir, CHP’nin erken seçime ulaşıncaya kadar mitinglerini, bu yöndeki çalışmalarını aralıksız sürdüreceğini de vurguladı.