Çocuklarda gizli tehlike! Dijital emzik çığ gibi büyüyor: Ciddi hasarlara yol açabiliyor
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Dijital çağın görünmez tehlikesi artık çocukların elinde. Çocukların oyalanması için verilen telefon ve tabletler, kısa vadede huzur sağlasa da uzun vadede toplumsal bir tehdit olarak geri dönüyor.
Ekran bağımlılığı çocuklar arasında sessiz bir salgın gibi büyürken, uzmanlar ekran başında geçirilen her dakikanın çocukların dikkatini, hafızasını ve duygusal gelişimini geri dönülmez şekilde etkileyebileceğini söylüyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Serhat Güler çocuklarda dikkat ve konsantrasyon bozukluklarından uyku problemlerine kadar pek çok olumsuz etki yaratan 'ekran bağımlılığı'nı Hurriyet.com.tr için değerlendirdi.
"BEYİN GELİŞİMİNDE CİDDİ HASARA NEDEN OLUR"
Doç. Dr. Serhat Güler, teknoloji bağımlılığının çocuktan yetişkine ciddi bir oranda yayıldığına dikkat çekerek kontrolsüz ekran kullanımının çocuklarda etkisini şu sözlerle anlattı;
“Ekran kullanımının kontrolsüz artışı beyin gelişimi üzerine ciddi hasar verici etkilere neden olduğu birçok bilimsel çalışmada gösterilmiş. Kontrolsüz ekran süresi olan çocuklarda; dikkat ve konsantrasyon sorunları, bağımlılık, dil ve sosyal gelişim gecikmeleri, uyku problemleri, motor gelişim gerilikleri, duygusal problemlerin yaşıtlarına göre daha sık olduğu gösterilmiş. Özellikle dikkatle ilgili olan prefrontal korteks etkilenimi yaşla değişen bir dinamiğe sahipken, ekran maruziyeti bu gelişim sürecini bozmaktadır. Bu da çocukların nörolojik ve psikiyatrik gelişimini etkilemektedir."
OYUNLARDAKİ 'DOPAMİN TUZAĞI' BAĞIMLI YAPIYOR
Güler, dopamin döngüsünün çocuklarda bağımlılığı tetiklediğini vurgulayarak “Dopamin beynin ödül, öğrenme ve motivasyon ile ilgili nörotransmiteridir. Çocuklar kendisini mutlu eden aktivitelerde (oyun oynamak, resim yapmak, yaşıtlarıyla iletişim kurmak) dopamin salınımı dengeli bir süreçte aktif hale getirir. Ancak video oyunları, sosyal medya paylaşımları, sık değişen içerikler dopamin sistemini yoğun ve hızlı bir şekilde dengesiz uyarır. Yoğun dopamin salınımı yüzünden çocuğun ödül eşiği yükselir.
Sıradan aktiviteler (kitap okumak, dışarıda oynamak) sıkıcı hale gelir. Dopamin reseptörleri duyarsızlaşır. Bu da aynı keyfi almak için daha fazla uyarana ihtiyaç doğurur ve bağımlılık ortaya çıkar. Bu süreç kronikleştikçe çocuklar hızlı keyif alacakları şeylere yönelir; sabır, dikkat ve öğrenme becerileri zayıflar. Bu problemler erken yaşta fark edilip ekran süreleri azaltılır ve alternatif aktiviteler desteklenirse toparlanabilir.” ifadelerini kullandı.
MAVİ IŞIK ÇOCUKLARIN BİYOLOJİK SAATİNİ BOZUYOR
Mavi ışığın uyku düzeni üzerindeki etkisine de dikkat çeken Güler, “Mavi ışık (özellikle telefon, tablet, bilgisayar ve LED ekranlardan yayılan 460–480 nm dalga boyu) beynin biyolojik saatini (sirkadiyen ritim) kontrol eden ‘Suprachiasmatic nucleus (SCN)’ üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Mavi ışık melatonin salgısını baskılar. Çocuklarda biyolojik saat erişkinlere göre daha hassastır, küçük dalgalanmalardan bile etkilenir. Ayrıca çocukların uyku ihtiyacı yetişkinden daha fazladır. Bu dengenin bozulması uyku problemlerinin sık görülmesine neden olur. Uyku problemleri beyin gelişimini olumsuz etkiler; öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygusal düzensizlikler, beynin gelişiminde önemli rol oynayan plastisitenin azalması ve endokrin problemlere (büyüme hormonu eksikliği) neden olur.”
'YAŞLA BİRLİKTE ŞEKİL DEĞİŞTİREBİLİR'
“Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), nörogelişimsel bir bozukluktur." diyen Güler sözlerine şöyle devam etti;
"Beyinde nörotranmitter dengesizlikleri (dopamin ve noradrenalin), frontal lob–striatum gibi anatomik bölgelerde yapısal/işlevsel farklılıklar sonucu ortaya çıkabilir. Kalıtsal faktörler çok güçlüdür. Aşırı ekran maruziyeti, çevresel ve davranışsal bir süreç sonucunda ortaya çıkar. Nörogelişimsel bir bozukluk değildir, karşılaşıldığı takdirde tetiklenen ve gitgide artabilen bir tablodur.
DEHB, kroniktir, yaşla birlikte şekil değiştirebilir. Tedavi edilmediğinde akademik, sosyal ve duygusal sorunlara yol açar. Ekran kaynaklı dikkat sorunları çevresel düzenleme ile geri döndürülebilir. Çocuk ekrandan uzaklaşıp fiziksel, sosyal ve yaratıcı aktivitelere yönlendirildiğinde dikkat becerileri toparlar. Araştırmalar gösteriyor ki, ekran çağında ‘yanlış DEHB tanısı’ oranı artıyor. DEHB tanısı alan çocukların %15–20’sinde aslında ekran bağımlılığına bağlı dikkat sorunları olabileceği bildirildi.
Bizim özellikle tanı koyma rehberimiz olan DSM-5 veya ICD-11’de ‘sanal otizm’ diye bir tanı yoktur. Bu kavram, erken çocuklukta aşırı ekran maruziyeti sonucu ortaya çıkan otizm benzeri belirtileri tanımlamak için aileler arasında (ve bazı klinisyenler arasında) kullanılan bir terimdir. Gerçek Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) ise nörogelişimsel, genetik temeli olan bir durumdur. Sanal otizm, otizme benzese de genellikle ekran süresi kısıtlandığında ve çocuğa yoğun sosyal iletişim/oyun desteği verildiğinde çocukta belirgin düzelme gösterir.”
UZUN VADEDE BÜYÜK TEHLİKE: DİJİTAL EMZİK
"Dijital emzik" olarak bilinen, çocuğu sakinleştirmek için telefon veya tablet verme alışkanlığına dikkat çeken Güler, uzun vadede çocuklardaki etkisini şu sözlerle anlattı;
“Normalde bir çocuk öfke, sıkıntı veya kaygı yaşadığında, bu duyguları ebeveynin rehberliği ve sosyal etkileşimle tolere etmeyi ve düzenlemeyi öğrenir. Buna ‘Regülasyon (düzenlenme)’ diyoruz. Peki ‘Dijital emzik’ devreye girdiğinde ne oluyor? Çocuk ağladığında/öfkelendiğinde ekrana maruz kalırsa, duygularını kendi regüle etmek yerine, dışarıdan bir uyaranla bastırmayı öğrenir. Bu davranış şekli; regülasyon bozuklukları, bağımlılık, prefrontal korteks gelişiminde duraksama ve bozulma, duygusal problemler, sosyal problemler ile sonuçlanır.
Güncel bilimsel veriler, ekran maruziyetinin epilepsi yatkınlığı olmayan sağlıklı bir çocukta yeni epilepsi geliştirdiğini desteklemiyor. Ancak ekran maruziyetinin neden olduğu; uykusuzluk, düzensiz beslenme, stres, fiziksel hareketsizlik gibi dolaylı faktörlerin epilepsiye genetik yatkınlığı olan ve epilepsi tanısı olan çocukların nöbetlerini tetikleyebileceği gösterilmiştir.
EKRAN SÜRESİNİ AZALTMANIN EN ETKİLİ YÖNTEMLERİ
Ekran sürekli hayatımızda olan ve tamamen vazgeçeceğimiz bir noktaya geldi. Burada süre gibi içerikler de çok önemli. Ekran bağımlılığı uzun vadede çocukların eğitim süreçlerini ve toplumsal yaşayışı tamamen şekillendirecek bir problemdir.
Çocuklarımızı korumak için;
1. Pasif ve kendini ekrana bırakan içerikler yerine çocuğun düşünmesini, üretmesini, problem çözmesini gerektiren eğitici içerikler ve uygulamalar seçilmeli.
2. Yatağa ekransız girilmeli. Yatmadan en az 1–2 saat önce ekran kapatılmalı.
3. Ekran yalnız kullanılmamalı, ebeveyn eşlik etmeli. İzleme sırasında sorular ve açıklamalar ile dil ve sosyal etkileşim gelişir.
4. Seçilen içerikler aşırı hızlı ve gerçek olmayan kurguya dayanmamalı.
5. Ekran ödül veya ceza olarak kullanılmamalı.
6. Çocuğa alternatifleri cazip kılınmalı; açık hava oyunları, spor ve sanatsal etkinlikler yapılmalı.
Kamusal düzeyde yapılacak adımlar:
1. Eğitim ve farkındalık programları
2. Reklam ve içerik düzenlemeleri
3. Alternatif etkinliklerin erişilebilirliği
4. Araştırma ve veri toplama
5. Ebeveyn ve eğitimci destek programları yapılarak gelecek nesillerin zihinsel sağlığı ve bilişsel kapasitesi korunabilir.”


