Çocuklarda takıntı hastalığı büyüyor mu?
Trthaber sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Bazı çocuklar elini sık sık yıkıyor, bazıları oyuncaklarını belirli bir düzene göre yerleştiriyor. Bu davranışlar çoğu zaman fark edilmiyor ya da büyüme sürecine bağlanıyor. Ancak çocuk bu hareketleri kaygı duymadan yapamıyorsa, düşüncelerini durdurmakta zorlanıyorsa ve tekrar eden davranışları günlük yaşamını etkiliyorsa, durum farklı bir anlam kazanıyor: Obsesif kompulsif bozukluk (OKB).
OKB, yalnızca temizlik ya da düzen takıntısı değildir. Zihne istem dışı gelen düşünceler ve bu düşüncelerin yarattığı gerginliği azaltmak için yapılan yineleyici davranışlarla kendini gösteren bir ruhsal bozukluktur. Çocuklukta fark edilmediğinde, ergenlikte ve yetişkinlikte daha dirençli hale gelebilir.
Bu konuyu Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Bilge Çınar’la görüştük.
Takıntı mı, hastalık mı?Aklından çıkmayan düşünceler, tekrar eden davranışlara dönüşüyorsa… Bilge Çınar bu sessiz ısrarın, çocuklukta başlayan obsesif kompulsif bozukluğun habercisi olabileceğini söylüyor.
“İstemediği düşünceler gelir ve bu kişiyi huzursuz eder. Bu düşünceler kişinin isteği dışında, kendi zihninde kurduğu şeklin dışında meydana gelir. Kontrol etme ya da kirlenmeye karşı bir obsesyon oluşabilir.”
Peki ne kadar çocuk bu döngüde?Amerikan Psikiyatri Birliği’ne göre OKB, her 100 kişiden 2-3’ünü etkiliyor. Ancak uzmanlar, bu oranın çocuklukta fark edilmediğini ve çoğu vakada tanının geç konulduğunu belirtiyor. Çünkü çocuklar, yaşadıkları sıkıntıyı genellikle “ayıplanırım” ya da “komik bulunurum” korkusuyla paylaşmıyor.
Uzun vadede ise bu döngü içinden çıkılmaz hale geliyor. Çocuk, zihninde tekrar eden düşünceleri bastırmak için sürekli aynı davranışları yapmaya başlıyor: Ellerini yıkamak, ışığı belli sayıda açıp kapatmak, defalarca “emin olmak için” sormak gibi… Çınar bu durumu şöyle açıklıyor:
“Mesela kapıyı kapattığını bilir ama emin hissetmez. Tekrar açar kapatır ya da yanındakine sorar: ‘Kapattım mı?’ Bu tür davranışlara kompülsiyon deriz. Obsesyonun yarattığı kaygıyı yatıştırmak için kişi bazı ritüeller geliştirir.”
Neden çocuklar?Peki çocuklar neden böyle bir bozuklukla karşı karşıya kalıyor? Bilge Çınar, hem genetik yatkınlığa hem de çevresel faktörlere dikkat çekiyor:
“Kişinin doğduğu çevrede, annede babada benzer rahatsızlık varsa çocuk onların tepkilerini gözlemleyerek öğrenebiliyor. Ya da çocuk hayatında çok stresli bir dönemden geçerse, bazı bireylerde depresyon geliştiği gibi, bazılarında da OKB ortaya çıkabiliyor.”
[Fotoğraf: Getty]
OKB’nin çocuktaki belirtileri bazen fark edilmesi zor şekillerde ortaya çıkabiliyor. Aileler, özellikle bazı davranış kalıplarının tekrar ettiğini gözlemliyorsa dikkatli olmalı.
“Eğer çocuğun çok fazla el yıkaması, temizlik takıntısı, tekrar eden sayma davranışları, bırakamadığı düşünceler gibi durumlar gözleniyorsa, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalı. Çünkü tedavi edilmezse OKB, zamanla daha dirençli hale gelebilir.”
Tedavi mümkün mü?OKB’nin tedavisinde hem ilaç hem de psikoterapi yöntemleri uygulanıyor. Ancak en önemli unsur, çocuğun çevresinden gördüğü tutum. Etiketleyici ve yargılayıcı ifadeler çocuğun yalnızlaşmasına ve içe kapanmasına neden olabiliyor. Tedavi edilmediğinde bozukluk artabiliyor; özellikle stresli dönemlerde semptomlar ağırlaşıyor. Ancak erken müdahale ve doğru destekle çocuklar sağlıklı bir gelişim sürecine kavuşabiliyor.
“Bu bir hastalık. Kişi bunları isteyerek, bilerek yapmaz. Aileler bu durumu kabullenip destek olmalı. Uzman görüşü alınmalı, ilaç ve terapi süreçleri aksatılmamalı.”


