Çocukların duyguları chatbotlara mı emanet?
SonTurkHaber.com, Trthaber kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Ekranda bir sohbet kutusu açılıyor. Yazıyorsun, anında cevap geliyor. Yapay zeka destekli chatbot’lar, artık çocukların hayatında yeni bir "arkadaş".
Sorular genellikle masum başlıyor: “Bugün neden üzgünüm?”, “Arkadaşım bana neden kırıldı?”
Zamanla sohbetler duygulara, yalnızlığa, özgüvene ve kaygıya uzanıyor. Bazı çocuklar bu konuşmalarda kendilerini anlaşılmış hissediyor. Bazılarıysa eksik, yönlendirici ya da riskli yanıtlarla karşılaşıyor.
Uzmanlara göre çocuk yapay zeka etkileşimi artık yalnızca dijital bir mesele değil; psikolojik bir etkileşim alanı haline geliyor.
Chatbot nedir, çocuk neden konuşur?Chatbot’lar, metin, ses veya görsel girdilere yanıt verebilen yapay zeka sistemleri. Son yıllarda özellikle çocuk ve gençler, bu sistemleri sadece bilgi almak için değil, arkadaşlık ve sır paylaşımı amacıyla da kullanmaya başladı.
UNICEF’in 2025 değerlendirmesine göre, bu yeni ilişki biçimi çocukların sosyal duygusal gelişiminde yeni riskler doğuruyor.
Gençler en çok ne soruyor?Araştırmalar 13–17 yaş arası gençlerin chatbot’lara en sık şunları sorduğunu bildiriyor:
“Arkadaşımla tartıştım, nasıl davranmalıyım?”
“Kendimi çirkin hissediyorum, bu normal mi?”
“Sınav stresimle nasıl baş ederim?”
“Daha mutlu olmak için ne yapabilirim?”
Ancak bazı sohbetler, kendine zarar verme, aşırı diyet ya da madde kullanımı gibi tehlikeli konulara da kayabiliyor. Bu noktada yapay zeka, insani sezgilere sahip olmadığı için yanlış yönlendirme riski taşıyor.
Bu riskin en çarpıcı örneği geçtiğimiz yıl ABD’de yaşandı. 16 yaşındaki bir gencin ChatGPT ile uzun süreli yazışmalarının ardından yaşamına son vermesi, yapay zeka sohbetlerinin güvenlik sınırlarını yeniden gündeme getirdi. Ailenin Kongre’deki ifadeleri sonrasında teknoloji şirketlerine yönelik “çocuk koruma önlemleri” çağrısı yapıldı.
Bunun üzerine OpenAI, ebeveyn denetimi özelliğini devreye aldı.
Yeni sistemle birlikte:
Ebeveyn–genç hesap bağlantısı kurulabiliyor,
Hassas içerikler filtrelenebiliyor,
“Sessiz saatler” ayarlanabiliyor,
Sohbet geçmişi kapatılabiliyor,
Riskli ifadelerde uyarı sistemi devreye giriyor.
Şirket, gizlilik gerekçesiyle ebeveynlere sohbet dökümlerini paylaşmasa da bu adım, yapay zeka tabanlı uygulamalarda çocuk güvenliği için ilk küresel düzenleme örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Dünya ne yapıyor?Avrupa Birliği, Dijital Hizmetler Yasası (DSA) ve Yapay Zeka Yasası (AI Act) kapsamında çocuklara yönelik çevrim içi riskleri sınırlamak için yeni yükümlülükler getiriyor. DSA, platformları “bağımlılık yapıcı tasarımlar” konusunda risk analizi yapmaya zorluyor. Özellikle otomatik oynatma, push bildirimleri ve sonsuz kaydırma gibi dikkat çekici özellikler, çocuklar için zararlı etki yaratabileceği gerekçesiyle sınırlı kullanım ilkesiyle değerlendiriliyor. Tamamen yasaklanmasalar da bu özelliklerin çocuklara özel içeriklerde daha sorumlu şekilde kullanılması bekleniyor.
UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü de 2024 tarihli açıklamalarında, teknoloji temelli çözümlerin insan uzmanlığının yerini almaması gerektiğini vurgulayarak, çocukların gelişiminde etik ve güvenli kullanım çağrısında bulunuyor.


