‘Çocukluğumuzdan itibaren hiç anonim olmadık’
Hurriyet sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Hafızama kazınan ekrandaki çocukluk halleri. Ama çekim için sırayla stüdyoya gelmeye başladıklarında karşımda kocaman gençler görüyorum. Jennifer 24, Gizem 30, Buğra 34 ve Zeynep 27 yaşında ama yüzleri neredeyse hiç değişmemiş. Dostlukları da öyle... Sanki araya yıllar girmemiş gibi; bağlarını hiç koparmamışlar ve aynı yakınlıkla tam gaz devam ediyorlar. ‘Sihirli Annem’in genç oyuncularıyla sohbete başlıyoruz...
◊ ‘Sihirli Annem’ 2003’te başladı ve yıllarca sürdü. Hepiniz çocuktunuz. Sosyal medyada ya da ekranda tekrarlar yayımlanırken sürekli çocukluk halinize maruz kalmak nasıl bir şey? Hiç rahatsız ettiği olmuyor mu?
Jennifer Boyner: Ben şans olarak görüyorum bütün o süreçleri, büyüdüğümüz anları izleme imkânımız var. Bir bakıyorum bazı bölümlerde daha cümleleri bile toparlayamayacak küçüklükteyim, bir bakıyorum konuşuyorum, büyümüşüm...
Gizem Güven: Ben çekerken yaşadığım bazı şeyleri hatırlamıyormuşum gibi geliyor, gördüğümde ‘Böyle bir sahne mi vardı’ diye düşünüyorum.
Zeynep Özkaya: Ben ‘Sihirli Annem’siz ya da ‘Çilek’ karakteri olmadan nasıl bir hayatım olurdu bilmiyorum. Bir oyuncu yetişkinlik döneminde fenomen bir rolde oynar, o üstüne yapışır, o durumu farklı yaşayabilir. Ama biz çocuktuk, hatta bebektik, varoluşumuzun bir parçası gibiydi.
Buğra Özmüldür: ‘Sihirli Annem’ o kadar uzun sürdü ki Cem karakteri gerçekten üzerime yapıştı, herkes sevdi. Büyüdükçe Buğra olmaya çalıştığımda “Sen ‘Sihirli Annem’in Cem’isin” dediler. Ama hayır, mevcudiyetimde ben Buğra’yım, bunu kendime anlatabilmek de benim için zordu.
◊ Bundan sıyrıldın mı?
Buğra Özmüldür: Evet. Kendimi mutlu etmek benim için zordu ama orayı aştım. Hepimiz o karakterlerden sıyrılıp aslında Zeynep, Gizem, Jennifer ve Buğra olduk.
◊ Peki, çocuk yaşta oyuncu olunca kaçırdığınız şeyler oldu mu?
Gizem Güven: Arkadaşlarımızın doğum günleri olurdu, onları kaçırırdık. Ben keman çalışıyordum, bale yapıyordum ama hem set hem okul üçgeni içinde hobilerime ara verdim yıllarca. Hatta bazen “Boyumuz çok uzamadı çünkü biz sette büyüdük güneş görmedik” derdik.
Zeynep Özkaya: Evet, çocukluğumuzu hep sette yaşamaya çalışıyorduk.
Buğra Özmüldür: Gizem’le bir gün okul pikniğine gidip aşırı yanarak, sette rengimiz kızardığı için sahnelerin devamlılığını bozmuşluğumuz vardı. Çünkü o kadar dışarı çıkıp oynamıyorduk ki, piknikte fark etmeden saatlerce oynamışız. Sette bütün kollarımız fondötenlerle kapatıldı.
◊ Erken yaşta gelen büyük tanınırlıkla birlikte yaşadığınız ilginç şeyler oldu mu?
Zeynep Özkaya: İzmir’de bir mobilyacı açılışına gitmiştik. “Sihirli Annem’in oyuncuları gelecek” diye duyurmuşlardı, bir platform yapmışlardı. Her şey güzel giderken bir anda izdiham çıktı. Polis geldi, sirenler... En son kendimi bir polisin kucağında hatırlıyorum. Annem “Zeynep nerede” diye bağırıyordu. Polisler “Ekip aracıyla götürüyoruz, arkadan gelin” dedi.
Buğra Özmüldür: Çocukluğumuzdan itibaren öyle bir yerdeydik, biz hiç anonim olmadık. Yani bara gittiğimizde, sokağa çıktığımızda birileri hep bakıyor.
Jennifer Boyner: Bu işin dezavantajı bence şöhret. Çünkü bizler için değil ama bir tık üst seviyedekiler için özellikle insanın bütün plan, programı değişiyor. Bir sinemaya gitmek, mağazadan alışveriş yapmak mümkün değil.
Gizem Güven: Hatta metrobüse binmek... Üniversitedeyken okulum çok uzaktı eve giderken metrobüs kullanıyordum. Bazıları “Arabası yok galiba” diyordu.
Zeynep Özkaya: Bana hep “Niye metrobüse biniyorsun” diye soruyorlardı, “Öyle bir seviyede değiliz, yapmayın” diyordum.
Jennifer Boyner: Bunlar çok rahatsız edici. Bizim hakkımızda konuşuluyor ve tepki veremiyoruz.
BİRAZ DA SİHİR KONUŞALIM...
◊ Gerçek hayatta sihir yapma şansınız olsa ne yapardınız?
Jennifer Boyner: Zamanda yolculuk yapmak isterdim.
Gizem Güven: Görünmez olmak isterdim. Ya da yiyip kilo almamak.
Zeynep Özkaya: Bayıldım, ben de kaptım bunu.
Buğra Özmüldür: Güzel vücut çok iyi ama sabit kalacak. Bir de silahları ve silah bilincini yok ederdim.
Zeynep Özkaya: Benim bir de trafik derdim var. Uçan araba isterdim.
◊ Dizi veya film çekeceksiniz... Yanınıza istediğiniz birini sihirle seçeceksiniz. Kimi seçerdiniz?
Buğra Özmüldür: Ben Meryem Uzerli’yle bir şeyler yapmayı çok isterdim. Şahane bir kadın.
Zeynep Özkaya: Hakan Kurtaş. Aslında dizideki karakteri, ‘Cem Murathan’ olarak onu partner olarak seçerdim.
Jennifer Boyner: Ozan Güven.
Gizem Güven: Küçüklüğümden beri Burak Özçivit’e çok hayrandım. Hatta Selena setine de gelmişti, o olabilir.
◊ Birini gerçekten kurbağaya çevirme şansınız olsa kimi kurbağa yaparsınız?
Jennifer Boyner: Kardeşimi yapardım, beni çok darlıyor. Yeter artık, kurbağa ol Buğra.
◊ Hangi ünlünün kesinlikle sihirli olduğuna inanırsınız?
Zeynep Özkaya: Bence İnci Abla (Türkay). Kendini dondurmuş gibi.
Buğra Özmüldür: Demet Evgar, efsunlu yani, her şeye izleyeni inandırıyor.
Jennifer Boyner: Serenay Sarıkaya. Gerçek bir aurası var.
◊ ‘Sihirli Annem’ denince akla dünyada sihir konusunun işlendiği en önemli işlerden biri olan ‘Harry Potter’ vb. geliyor. Sizce ‘Sihirli Annem’, ‘Harry Potter’ı döver mi?
Gizem Özkaya: Türkiye’nin Harry Potter’ı bence ‘Sihirli Annem’.
Buğra Özmüldür: Tabii biz onu döverdik, o daha okulda geçen bir hikâye. Bizimkinde her şey var. Mesela ‘Harry Potter’da tek bir şato var, bizde ‘Dudu’ şatoyu her gün bir ev, bir şato yapıyor. Ayrıca Toprak’la Çilek’i öğretmen yap, ‘Sihirli Annem’ içinde bir de sihir okulu olsun.
‘BU FİLMİ YETİŞKİNLER DE KEYİFLE İZLEYECEK’
◊ ‘Sihirli Annem: Hepimiz Biriz’ bu hafta vizyona girdi. Geçen yıllarda da bir dijital platformda dizi yeniden çekilmişti. Sizce yıllar geçse de bu işin modasının geçmemesinin ve sevilmesinin sebebi ne?
Buğra Özmüldür: Herhalde o sıcaklık, samimiyet. ‘Sihirli Annem’le büyüyenler kendi çocuklarına da izlettiriyor. Yeni gelen nesiller eski bölümleri YouTube’da izleyerek büyüyor. ‘Sihirli Annem’in film olması da çok uzun soluklu bir yolculuk bu arada. Bu film kaybettiğimiz senaristimiz Gamze Özay’ın hayaliydi. Poll Production bize inandı ve şahane bir iş çıktı.
Jennifer Boyner: Bizim oyuncu seçimlerimiz çok iyiydi. Defne (Joy Foster) Abla’nın melez olması, Nevra (Serezli) Teyze’nin bu kadar çılgın olması, birimiz kızıl, birimiz sarışın, melez bir çocuk. Bunlar da dikkat çekti.
Zeynep Özkaya: Hep samimi, gerçek diyoruz ya... Aslında sihirli bir işten bahsediyoruz, fantastik bir işin bu kadar gerçek olması saçma değil mi? İşte bu saçmalık çok güzel. Koskoca rahmetli Metin Serezli bir köpeğe sesini vermişti. Böyle bir proje olabilir mi?
Gizem Güven: Ve o köpeğin konuştuğuna inanan büyükler bile oluyordu.
◊ Bu sefer hikâye ne anlatıyor?
Zeynep Özkaya: Sinema filmi olduğu için hızlıca içine gireceğimiz bir hikâye var. Bence çok güzel ve ters köşe bir iş oldu. Ben okurken “Aa!” diye çok şaşırdım.
◊ Diziyi hiç izlememiş biri filmden keyif alır mı?
Buğra Özmüldür: İnanılmaz bir tatmin yaşar. Apayrı bir hikâye ama eski ‘Sihirli Annem’ seyircisi için de hepimizi bir arada görmek çok keyifli olacak.
Jennifer Boyner: Dün Nevra Teyze o kadar güzel bir cümle kurdu ki... “Dünyada o kadar kaos içindeyiz ki, bunu bir yetişkin izlediğinde de içlerine bir sıcaklık gelecek.” Yetişkinler de keyifle izleyecek.
◊ Teknoloji ve zaman değişti. Sihir dünyasında değişen yeni şeyler var mı?
Zeynep Özkaya: Bu ‘Sihirli Annem’ evreni. Bunun kuralları ve işleyişi var.
◊ Kendiniz de inanıyorsunuz yani buna...
Buğra Özmüldür: E öyle.
Zeynep Özkaya: Deli gibiyiz, aramızda “Burada böyle yaptık ama o sihir aslında böyle mi yapılmalıydı? Doğrusu bu muydu” gibi konuşmalar geçiyordu.
◊ Kaybettiğimiz Defne Joy Foster’ı da filmde göreceğimiz söylendi. Onun kaybı sizi nasıl etkilemişti?
Jennifer Boyner: Çok üzüldük. Hepimiz çok erken bir ölüm olduğu için şok geçirdik. Biz de senaryoda güzel bir sürpriz olacağını okuduk.
Gizem Güven: Onu gerçekten çok özlüyoruz, bambaşka bir insandı. Ben bu yaşıma kadar öyle bir enerji, öyle bir karakter tanıyamadım.
Zeynep Özkaya: Defne Abla vefat ettiğinde o kadar inanamadık ki, bir de küçüktük. O dönem “Toprak bu enerjiyi nasıl kaldıracak” demişlerdi. Her Defne Abla’nın ölümü konuşulduğunda aklıma bu geliyor. Öyle inanılmaz bir karakterdi.
‘HİÇ KOPMADIK’
◊ ‘Sihirli Annem’ dizisi bittikten sonra dostluğunuz devam etti mi, koptunuz mu?
Gizem Güven: Hiç kopmadık. Tatillerimizde beraberiz. Zeynep’le zaten komşu olduk, aynı sitede oturuyoruz.
◊ ‘Sihirli Annem’ çok uzun sürdü. Sonra sanki oyunculuk konusunda işler sizin için biraz durdu gibi...
Buğra Özmüldür: O karakterler insanların değerlisi oldu.
Zeynep Özkaya: Kendi adıma farklı dizilerde oynadım ama ‘Sihirli Annem’le anılıyoruz.
◊ Şu sıralar neler yapıyorsunuz?
Jennifer Boyner: Modellik, oyunculuk ve elimden geldiğince influencer’lık yapmaya çalışıyorum. İçerik üretmeyi, fotoğraf çekmeyi seviyorum.
Gizem Güven: En son 2015’te bir dizide oynadım. 10 yıl kadar ara vermiş oldum. O dönemde de okul bitti, endüstriyel tasarım okudum, bir ara kendi markamı kurdum. Şimdi de markalarla içerik üretiyorum. Zeynep’le de aynı ajanstayız.
Buğra Özmüldür: Mütercim tercümanlık okudum. Astrolojiden dünya klasiklerine 40’a yakın kitap çevirdim. Şimdi de İstanbul Ekonomi Zirvesi’nin iş geliştirme direktörüyüm. Kurumsal tarafta devam ediyorum.
Zeynep Özkaya: Liseden sonra oyunculuk işlerine veda etmiş oldum. Üniversitedeyken dijital işlerle ilgilenmeye başladım. Yedi senedir Gizem’le aynı ajanstayız. Reklam dünyası bambaşka bir sektör.
◊ Zeynep sen evleniyormuşsun...
Zeynep Özkaya: Evet, bu röportaj yayımlandığı gün düğünüm var!
Jennifer Boyner: Tüm kadro orada olacağız.
‘TEKRAR BAŞLAMASI İÇİN BİR ENERJİ GÖNDERDİK’
◊ “Sihirli Annem olmasa bugün ... olurdum.” Bu boşluğu nasıl doldurursunuz?
Zeynep Özkaya: Kendimi bundan ayrı düşünemiyorum. Alternatif bir senaryo yok. Cesaret edip sosyal medyada bir şeyler üretmemin kaynağında bile önceden tanınır olmak, ekran karşısında olmaya alışkın olmak var.
Jennifer Boyner: Yine aynı sektörde olurdum. Belki modellik tarafı biraz daha ağır basardı.
Gizem Güven: Benim üniversiteye hazırlanırken çekimlerin yoğunluğundan dolayı hiç dershaneye gitme dönemim olmamıştı. Yine burslu bir bölüm kazanmıştım ama belki daha ağırlık verseydim mimarlık ya da başka bir alan okurdum.
Buğra Özmüldür: Ben muhtemelen mağazacı falan olurdum çünkü gerçekten insan görmeyi seviyorum.
◊ Sihrin gerçekten olduğuna inanıyor musunuz?
Buğra Özmüldür: Enerjisine inanıyorum gerçekten.
Gizem Güven: 2011’de dizi tekrar başlamıştı. Ondan birkaç ay önce Buğra bize gelmişti. Eski fotoğraflarımız gibi yeniden poz verip Facebook’ta paylaşmıştık. Resmen sihir yapmışız gibi oldu. O işin tekrar başlaması için bir enerji gönderdik. Bütün ekip yorumlar yazdı, o fotoğraflar tekrar etrafta gezdi ve ‘Neden olmasın’ gibi bir şey yarattı.


