Erdoğan: Asla kutuplaşma siyasetinin içinde olmadık
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Grup Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan, bir kez daha yeni Anayasa talebinde bulundu. Erdoğan, bu talebinde, "şahsi kaygılar" olmadığını öne sürüp 'küresel sebeplerin' olduğunu iddia etti. Erdoğan şöyle konuştu:
"Değerli arkadaşlar Türk demokrasisini sivil damgalı yeni bir anayasayla taçlandırma irademiz dün olduğu gibi bugün de bakidir.Şartlar ne olursa olsun. Bu hedefimizden kopmadık ve kopmayız. Bunun gerisinde şahsi kaygılar değil. Küresel sebepler vardır.Şurası bilinen bir gerçektir. Hem 1961 Anayasası hem 1982 Anayasası demokratik işleyişe bu işleyişin ayrılmaz parçası olan siyasi partilere bilhassa da milli iradeye yönelik güvensizliğin izleriyle doludur.Anayasal metinlerin özüne ve sözüne sirayet eden bu vesaitçi ruh pek çok yerde kendi varlığını yaşatacak burçlar kaleler, kuleler inşa etmiştir. Yakın geçmişteki kapsamlı revizyonlara rağmen yeni ve sivil bir anayasa ihtiyacı tam olarak karşılanamadı.Darbelerden değil. Milletin irfanından beslenen demokrasi tecrübemizi fasılalara bölen askeri müdahalelerin kötü mirasını reddeden sivil bir anayasa vatandaşlarımızın halen en büyük özlemidir. Yeni ve sivil bir anayasa hedefi tam da bu nedenle milli bir mesele olarak on yıllardır önümüzde duruyor. ""BU SORUNU NE KADAR ERKEN ÇÖZEBİLİRSEK..."Erdoğan, mevcut Anayasa'yı 'bir sorun' olarak belirtip erken çözüm istedi:
"Çağımızın gereklerine uygun milletimizin talep ve beklentilerini karşılayan 86 milyonun her bir ferdinin sahiplendiği yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor.Dahası bu ihtiyacı hemen hemen tüm siyasi partiler açıkça ikrar ediyor. Şunu bir kez daha altını çizerek söylemek isterim. 1982 Anayasası miadını çoktan doldurmuştur. Türkiye yüzyılı menziline adaleti bir sağdan bir soldan asmakla tesis ettiğine inanan bir zihniyetin ürünü olan mevcut anayasayla varamayız.Siyaset kurumu olarak bu sorunu ne kadar erken çözebilirsek ülkemize ve demokrasimize o derece büyük hizmet etmiş oluruz. Biz 28. dönem parlamentomuzdan bu bakımdan çok umutluyuz.Gelecek günlerde 'somut fırsatlar' çıkacağını belirten Erdoğan şöyle konuştu:
"İnşallah önümüzdeki dönemde bu özlemi giderecek somut fırsatlar ortaya çıktığında siyasi mazeretler ve kategorik itirazlar bir kenara bırakılır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu konuda yapıcı bir yaklaşım içindeyiz ve uzlaşı ruhuyla hareket etmeye hazır olduğumuzu sık sık vurguluyoruz."Erdoğan, siyasette asla ama asla kutuplaştırma politikası izlemediklerini öne sürdü.Erdoğan bir de dost düşman siyaseti yapanların da 'ihanet' içinde olduğunu söyledi.
Erdoğan, Türkiye'yi 'ikiliğe' muhtaç etmeyeceklerini söyledi:
"Muhalefetten de benzer tavrı görmeyi arzu ediyoruz. Siyaset arenasında da rekabet halinde olmamız ülkenin ve milletin hayrına olan meselelerde ayrışacağımız anlamına gelmez. Elbette yarışacağız. Elbette demokratik zeminde kıyasıya mücadele edeceğiz. Elbette birbirimizi kimi zaman en sert ifadelerle eleştireceğiz. Ama bunları yaparken siyasetin tabiatında mümderiş olan müzakere, diyalog ve uzlaşı kültürünü tamamen rafa kaldırmayacağız.Siyaseti dost düşman kavramlarıyla tarif etmek doğru değildir. Siyasette düşman yoktur. Muharız ve muhasım yoktur. Rakip veya müttefik vardır. Her kim siyaseti dost düşman kavramları üzerinden tanımlıyorsa çok net biçimde Türkiye'ye ve Türk demokrasisine ihanet ediyor demektir.Biz siyasette böyle bir ayrımı reddediyoruz. Bu ikiliğe kendimizi mahkum ve mecbur etmeyeceğiz. Gerginlik siyasetinin kutuplaşma siyasetinin kamplaşma siyasetinin içinde asla olmadık. İnşallah bundan sonra da olmayacağız. 86 milyonun her bir mensubunun hassasiyetini gözeten kuşatıcı ve kucaklayıcı bir tasavvurla siyaset yapmaya devam edeceğiz. "Erdoğan, TBMM resepsiyonundaki CHP hariç muhalefet partileri ile verdiği fotoğraf hakkında şunları ifade etti:
"Burada şunu da büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Yeni yasama yılının ilk gününde ortaya çıkan tablo umutlarımızın daha da artmasına vesile olmuştur. Siyasi partilerimizin saygıdeğer genel başkanlarının meclis başkanımızın davetine icabetle bir araya gelmesi karşılıklı saygı içinde sohbet etmesi çok kıymetlidir.Dostane bir çay sohbetinin eleştirilecek hiçbir yanı yoktur. Olamaz. Farklı siyasi çatılar altındaki aktörlerin asgari düzeyde de olsa irtibatı saygıyı, nezaketi koruması siyasetin zaten doğasında vardır.Tekrar söylüyorum. Hiçbirimiz düşman değiliz. Millete hizmet yolunda farklı kulvarlarda koşturan rakipleriz. Demokrasi dairesi geniştir. Bunu daraltmak kimsenin haddi değildir"Son Dakika | Belediyelerin yetkileri mi alınıyor? Erdoğan'dan 'reform' açıklaması
CHP'nin şahsına yönelik protestonu 'firar' olarak niteleyen Erdoğan, şunları ifade etti:
"Ana Muhalefet Partisi'nin daha ilk gününde meclisten firar etmesi tabii ki kendi bilecekleri bir iştir. Ana muhalefet ne yaparsa yapsın bizim açımızdan cehennem yekün hükmündedir. "Biz CHP'nin ne varlığıyla bahtiyar oluruz ne de yokluğuyla kahroluruz. Ancak milli iradeye ve Gazi Meclise yönelik bir saygısızlık durumunda buna da kayıtsız kalmayız."CHP'nin kamuoyuna tartışılan kare hakkında bir açıklama yapmasa da Erdoğan, CHP'nin buna tepki verdiğini öne sürdü:
"CHP ve marjinal yoldaşları ilk gün meclis özel oturumundan kaçarak millete hürmetsizlik etmişlerdir. Bununla da yetinmeyip medya ve sosyal medyadaki tetikçilerini siyasetin üzerine salmışlardır.Bir çift kelamı bir bardak çayı paylaştığı için siyasi parti genel başkanları linç edilmiş taşlanmış, en rezil hakaretlere maruz bırakılmışlardır.Şunu bir defa açık açık söylemek durumundayım. Gazeteci akademisyen siyasetçi sosyal medya figürü maskeli bu linç korosu öncelikle CHP'nin eseridir. Siyaseti dost düşman ikileminde gören CHP zihniyetinin eseridir.Linç korosunun karargahı da CHP Genel Merkezi'dir. Yıllarca şahsımızı ve partimizi hedef aldılar. Edepsizce bize saldırdılar. Yıllarca haysiyet cellatlığı yaptılar. Şimdi aynı koro fotoğraf karesine giren herkesi hedef alıyor. "CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i de hedef alarak sözlerine Erdoğan şöyle devam etti:
"Önüne geleni yıldırmaya yıpratmaya sindirmeye zorbalıkla baskı altına almaya çalışıyor. Sayın Özel de tavşana kaç tazıya tut siyasetiyle kendince vaziyeti idare ediyor. Sayın Özel yemezler. Bunu ne bize ne de millete yutturabilirsiniz. Tekrar ifade ediyorum. Fotoğrafa verilen tepkiler istisna değil CHP'nin faşist zihniyetinin dışa vurumudur.Ya bendensin ya karşıdansın siyasetinin somutlaşmış halidir. Atalarımız can çıkar huy çıkmaz demiş. Bunların durumu da işte aynen böyle. Yıllar geçiyor ancak CHP'nin faşizan kodlarında hiçbir değişim olmuyor. CHP'nin değil müstakil bir siyasete kendisinin yer almadığı bir fotoğrafa dahi tahammülünün olmadığını böylece görmüş olduk. Rabbim bu milleti bunların eline düşürmesin diyorum. "Erdoğan, 'geniş uzlaşmalarla' Meclis'te çalışmalarını da yürüteceklerini şöyle anlattı:
"Onlar meşreplerinin gereğini yapacaklar biz de ülkemiz ve milletimiz için en doğrusunu yapmaya devam edeceğiz. Şimdiye kadar bunlara aldırmadık. Bunlara prim vermedik. Bundan sonra da aldırış etmeyeceğiz. İnşallah Cumhur İttifakı olarak kendi içimizde ortaya koyacağımız güçlü dayanışmayla ve gerektiğinde milli meselelerde sağlayacağımız geniş uzlaşmalarla meclisin yeni yasama yılını en verimli şekilde değerlendireceğiz."

