Cumhurbaşkanı Erdoğan ile viral olan görüşmesini anlattı... Faruk Özlü den çok konuşulacak belediye çıkışı! Ekrem Bey e Allah çok büyük bir görev nasip etti ama...
Mynet sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Yerel yönetimler konusunda bir kanun ihtiyacı olduğunu belirten Dr. Faruk Özlü, son dönemde Türkiye siyasetinin bir numaralı gündem maddesi olan CHP'li belediyelere yapılan operasyonları da değerlendirirken "Allah Ekrem Bey'e çok büyük görev nasip etti ama kendisi İstanbul ile ilgilenmedi" dedi.
ÖZEL RÖPORTAJ | ERSEL YILDIRIM
**Sayın başkan merhaba, güzel bir Düzce sabahında beraberiz. Ev sahipliğiniz için hoş
sohbetiniz için teşekkür ederiz.
İkinci defa seçildiniz, AK Parti yerel seçimde hem birçok ilde hem de birçok ilçede yara aldı.
Siz bu seçimin galiplerinden birisiniz? Yeni dönemde Düzce hakkında neler söylemek
istersiniz?
Düzce; özgül ağırlığı çok yüksek, önemli merkezlere yakın bir şehir. Özellikle Cumhuriyet’ten
sonra gelişen bir şehir ki; kuvvetli de bir geçmişi var ve dinamik, çalışkan bir şehir. Çok zengin
demografik yapısı var; Kafkaslardan ve Balkanlardan gelen çok fazla vatandaşımız var. Biz
hala göç alıyoruz, göçlerle büyüyoruz. Düzce’nin ekonomisi benzer birçok şehirden daha
hareketli, daha canlı. Anadolu’ya açılan bir kapı diyebiliriz, ticari bir merkez. Bu konuda aynı
nüfusa sahip başka şehirlerle mukayese edilirse fark görülür.
Düzce; tarım, ticaret, sanayi ve turizm alanlarında önümüzdeki senelere damga vuracak. Biz
de bu kaynağın farkındayız. Hiçbir zaman günlük faaliyetlerle insanları mutlu edelim,
geleceği düşünmeyelim demedik. Yaptığımız bütün işler kalıcı işlerdir, gerçek belediyecilik de
budur. Aslında belediyecilik altyapıdır, üstyapıdır, teknolojidir, kalkınmadır. Sadece sosyal
yardım konularıyla haşır neşir olan belediyecilik anlayışını doğru ve yeterli bulmuyorum.
Ben belediyecilikle ilgili de bir kitap yayımladım, bu kitapta teoriyle pratiği sentezledim.
Belediyeciliğin bir teorisi var ve bir pratiği var, örnekleri de hep kendi şehrimizden verdim.
Sabah kalkıp musluğu açıyorsunuz bu suyu akıtan belediye, işe giderken kaldırıma
basıyorsunuz kaldırımı döşeyen belediye, ulaşım ağında asfaltı yapan belediye, o nedenle
belediyecilik çok geniş bir yelpazedeki hizmetlerin bütünüdür. Bir küçük ülkenin başbakanının
görevi neyse o şehrin belediye başkanının görevi de o denli önemli. Belediyeler, kalkınmanın
lokomotifi olmalıdır.

Türkiye’nin en iyilerinin belediye başkanı olması gerekiyor. Bu ülkeyi yönetmek isteyen
herkes muhakkak bir dönem belediye başkanlığı yapmalı. Sayın Cumhurbaşkanımızın başarısı
da kesinlikle buradan geliyor. İstanbul’daki belediye başkanlığı Sayın Cumhurbaşkanımıza
büyük tecrübe kattı. Bugün ülkemizin üstlendiği sorumluluk ve vizyon, bu büyük tecrübenin
eseridir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere CHP’li belediyelere yapılan operasyonlar
ve yolsuzluk soruşturmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Operasyonların başladığı ilk günden bu yana, hem bizim hem de CHP’nin bu süreci
siyasallaştırmaması gerektiğini düşünüyorum. Hakimler, savcılar adalet neyi gerektiriyorsa
onu yapsınlar. Belgeler, bilgiler çıkar. Savunmalar yapılır, elde ne varsa adil bir şekilde karar
verilir. Bu süreç de çok uzamamalı.
Kent lokantaları konusuyla ilgili geçtiğimiz günlerde bir paylaşım yaptım, buradan
tekrarlayayım. Kent lokantaları bir aldatmacadır. İstanbul’da 18 tane kent lokantası var,
sanırsınız ki 18 bin adet kent lokantası var. 18 kent lokantasını 16 milyon nüfusa
oranladığınızda 900 bin kişiye bir kent lokantası düşüyor, bu bir aldatmaca…
Allah, Ekrem Bey’e genç yaşında çok büyük bir görev nasip etti. İki defa İstanbul’a belediye
başkanı seçildi. Ekrem Bey, İstanbul ile hiç ilgilenmedi. Bu fırsatı değerlendiremedi. Sürekli,
gözü hep dışarıda oldu. Diyarbakır’da, Erzurum’da, Trabzon’da, Giresun’da…
İstanbul halkı onu hizmet etsin diye seçti. Tayyip Erdoğan ile mukayese etmek istemem ama.
Tayyip Erdoğan genç yaşta İstanbul’a belediye başkanı olduğunda o zamanın 3 ana
problemini çözdü. Su sorununu çözdü. Çöp – çamur problemini çözdü. Haliç sorununu çözdü.
Ekrem Bey hiçbir şeyi çözemedi. Çünkü ilgilenmedi. Etrafındakiler onu yönlendirirken senin
önün açıldı, Tayyip Erdoğan gibi Cumhurbaşkanı olacaksın dediler. O da ne İstanbul ile
ilgilendi ne Genel Başkan’ı Kemal Bey’i tanıdı. Başka bir takım işler ile ilgilendi.
AK Parti, kurulduğu günden bu yana ilk defa bir seçimden ikinci parti olarak ayrıldı. AK
Parti tabanında rahatsızlık varken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir videosu ortaya çıktı.
Seçim akşamı, kahve içerken sizi arayarak “Takma kafana, zafer zaferdir. Zaferin küçüğü
büyüğü olmaz” dediği anlar çok konuşuldu. O telefon konuşmasının detaylarını alabilir
miyim?
Arkadaşlarla toplantı halindeydik, telefon çaldı. Cumhurbaşkanımız görüşmek istiyor dediler.
Kalktım boş bir odaya gittim. Ne var ne yok dedi. Üzgünüm dedim. Ben daha yüksek bir oy
oranı bekliyordum çok üzgünüm dedim. O da bana, “Tarihte hiç kimse ikincileri hatırlamaz,
hep birinciler hatırlanır. Zafer zaferdir, takma kafana” dedi. Bir büyükşehir belediye başkanı
olan arkadaşımız da o konuşmadan sonra beni aradı. “Biz çok uğraştık seçim için ama aferini
sen aldın” dedi.
“HİZMET ETMEMİZ GEREKEN BİR ŞEHİR VAR”VİRAL OLAN "TAKMA KAFANA" KONUŞMASININ PERDE ARKASI
— Mynet (@mynet) June 13, 2025
AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana ilk kez bir seçimden ikinci parti olarak çıktığı seçimin gecesinde herkes Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne söyleyeceğini merak ediyordu. Erdoğan'ın ilk sözleri adeta viral oldu. Düzce'deki… pic.twitter.com/nux0uayYV1
Yerel yönetimlerle ilgili hükümetimizin mutlaka bir düzenleme yapması gerekiyor, bunun
çalışmaları da yapılıyor. Yerel yönetim hizmetlerinde gelir – gider dengesizliği yaşanıyor.
Gelirlerimiz, giderlerimizi karşılayamıyor. Hizmet etmemiz gereken bir toplum, şehir var.
Gelir ve giderlerin dengesi çalışmaları doğrudan etkiliyor. Açık veriyoruz bu açıklar da bizi
üzüyor. Belediyelerin giderleri, harcamaları, sorumluluklarını yeniden düzenleyen yasal
düzenleme gerekiyor.
Bugün yerel yönetimlerin uymakla hükümlü olduğu 98 tane kanun var. Bu kanunların çoğu da
güncelliğini kaybetmiş. Bu iş kolay değil, bir de ulusal kurumların yapması gereken işler
konusunda belediyeler görevlendiriliyor. Dirençli şehirler diyoruz; bu ülkede AFAD var değil
mi? Eylem planı çıkarıyorlar örneğin; 100 maddelik. Yaklaşık 70 tanesi belediyelere yazılan
görevlerle ilgili. Kısıtlı kaynaklarla bu sorumluluklar nasıl alınacak ve uygulanacak? SGK
borçları konusunda da 5 yıldır hep söylüyorum; eski borçların faizlerinin silinmesi ana paranın
120 aya bölünerek tahsil edilmesi elzem. Bundan sonra oluşacak SGK ve vergi borçlarının da
kaynağından kesilmesi gerektiğini hep söyledim.


