Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye ye saldırmayı kimse aklının ucundan geçiremeyecek
Haber Global sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
İran-İsrail savaşına ilişkin mesajlar veren Erdoğan, "İsrail, İran içinde suikastlar düzenleyerek haydutluk sahasını biraz daha genişletti. İran'ın İsrail'in bu haydutluğu karşısında kendisini savunması meşru ve hukuki bir haktır" dedi.
Saldırıların Türkiye'ye olası etkileri karşısında ilgili kurumların teyakkuz halinde olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, "Her türlü senaryoya karşı hazırlıklarımızı yaptık. Caydırıcılığımızı öyle bir seviyeye çıkaracağız ki bırakın bize saldırmayı, hiç kimse bunu aklının ucundan dahi geçiremeyecek. Türkiye başkalarıyla kıyaslanmasın. Kimse bizi test etmeye, sınamaya, sabrımızı zorlamaya yeltenmesin. Adil, onurlu ve sürdürülebilir bir barışın kaybedeni olmaz" diye konuştu.
Erdoğan, "Ekonomik, siyasi, sosyal sorunların, terör meselesinin, iç gerilimlerin temel sebebi bugün daha açık görülmektedir. Türkiye'de neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan hiçbir darbe tesadüfen yapılmamıştır. Hiçbir darbe vatansever eller tarafından kurgulanmamıştır. İran'da olanları görüyorsunuz. FETÖ'nün yapmaya çalıştığı darbeler bugün yaşananların ışığında daha bir anlam kazanmaktadır. Arkalarında karanlık siyonist şebekeyi göreceksiniz" açıklamasında bulundu.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Heyecanlarıyla, sevdalarıyla bizlere umut ve cesaret aşılayan genç arkadaşlarımı, istikbalimizin teminatı olan genç yürekleri selamlıyorum.
Gazze'de 620 gündür yaşanan soykırım ve katliamlar sebebiyle yine buruk geçirdiğimiz Kurban Bayramı'nızı tekrar tebrik ediyorum. AK Parti teşkilatlarımız ve belediyelerimiz her bayramda olduğu gibi Kurban Bayramı'nda da tam kadro sahadaydı. Milyonlarca üyemizle bayramlaşma programları ve ziyaretlerle kardeşlik atmosferini güçlendirdik. Kırgınlıkların giderilmesi, dayanışmanın güçlenmesi, vatan topraklarının her karışında bayramın manasında uygun şekilde idrak edilmesi için canla başla çalışan tüm teşkilat mensuplarımıza şükranlarımı iletiyorum.
Samimi bir üzüntümü de paylaşmak istiyorum. 86 milyonun muhabbetle kucaklaştığı bayram günlerinde Türkiye'nin ana muhalefet partisinin kendisini milletten ayrıştırması bu mübarek günlerin ruhuna uygun olmayan bir davranıştır. İstanbul'a çöreklenen bir avuç haraminin güdümünde buradan çıkamayan ana muhalefetin durumu demokrasimize de asla yakışmamaktadır. Asıl düşman hukuku budur. Toplumdan ayrışarak siyaset yapılmaz. Yapılsa dahi bu siyaset tarzından ülkeye ve millete hiçbir hayır gelmez.
"ÖZEL VE CHP YÖNETİMİ ETKİN PİŞMANLIKTAN FAYDALANMALI"Ana muhalefet partisi yönetimi kendilerine çekidüzen vermek yerine içine sürüklendikleri anaforda dibe batıyor. Belediyeleri kaynaklarıyla semirenler ana muhalefeti yolsuzluklarına canlı kalkan yapıyorlar. Türkiye'nin kronikleşmiş muhalefet açığı giderek derinleşiyor. Sayın Özel ve CHP yönetiminin yanlışta ısrar etmekten vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyoruz. Bunun vakti çoktan gelmişti. Türk demokrasisinin de buna ihtiyacı var. Türkiye gibi büyük bir ülkenin ana muhalefet partisinin aylardır kim kimin yüzüne tükürecek tartışmasıyla meşhul olmasını biz ülkemiz adına utanç verici buluyoruz. Biri diğerine 'çaldın' diyor, diğeri 'sen daha büyük çaldın' diyor.
ÖZGÜR ÖZEL'E 'MAZOT' YANITIDün sayın Özel mazot şişesi üzerinden hesaplar yapıyor. Ben eczacı olduğunu biliyordum, petrol istasyonu yönettiğini bilmiyordum. Selefi hesap uzmanı olması dolayısıyla bu konularda biraz daha maharetliydi. Sayın Özel'in temel matematik bilgisinin siyasetçiliği gibi pek iç açıcı olmadığı anlaşılıyor. Biz de buradan sayın Özel'e kısa bir mazot hesabı yapalım. Göreve geldiğimizde asgari ücretle 170 litre mazot alınıyordu. Depo 1 ayda 4 kez fulleniyordu. Bunu 2015 yılında 290 litreye çıkardık, bugün ise 445 litre mazot alınabiliyor.
"HAYAT PAHALILIĞI KAYNAKLI SIKINTILARIN FARKINDAYIZ"Hayat pahalılığı kaynaklı sıkıntıların farkındayız. Başarılı bir ekonomik program uyguluyoruz. Enflasyonla mücadelede mevzi kazandıkça 86 milyonun tamamının refahını daha da yükselteceğiz. Üretim ekonomimizin lokomotifi olan sanayici, yatırımcı ve ihracatçılarımızı destekliyoruz. Yeni bir adım atıyoruz. Program büyüklüğünü 300 milyar liradan toplam 500 milyar liraya çıkartıyoruz. Yatırımlara daha güçlü destek olacağız.
"SAYIN ÖZEL'E TAVSİYEM KENDİNİ FAZLA HIRPALAMASIN"Sayın Özel'e tavsiyem kendini fazla hırpalamasın. Mesela toplanmayan çöplerden, yanan otobüslerden, çalışmayan merdivenlerden, ödenmeyen sosyal güvenlik kurumu borçlarından bahsetsin. Şayet yüreği yetiyorsa çıksın İstanbul'un yağmalanan kaynaklarından bahsetsin. Alınan rüşvetlerden, kesilen haraçlardan bahsetsin, besledikleri trol ordularından bahsetsin. Patronaj ilişkisinden kendisini ve partisini kurtarmasını ümit ediyoruz. Bunu yapması hem kendi ruh sağlığı hem partisi için fevkalade yararlı olacaktır. Çünkü kendi problemlerini çözemeyenlerin Türkiye'nin sorunlarına çözüm bulmaları da mümkün değildir.
Türkiye tüm enerjisini bekasına yönelik meselelere ayırması gereken çok hassas bir dönemden geçiyor. Terörsüz Türkiye sürecimizin hedefine suhuletle ulaşması için uzlaşıya ihtiyacımız var. Milletin sorumluluğunu taşıyan insanlar olarak yüce Meclis altında ortak bir irade ortaya koymamız lazım. CHP dahil grubu bulunan tüm partilerin yüksek hassasiyetle hareket etmelerini bekliyoruz. Milletimizin siyaset kurumundan talebinin de bu yönde tecelli ettiğini müşahede ediyoruz.
İSRAİL'İN GAZZE'DEKİ SALDIRILARIİsrail vahşetinde 55 binden fazla Gazzeli masum hayatını kaybetti. İsrail'in saldırıları şu anda çok daha vahim, barbarca bir boyut kazanmış durumda. Yüzde 80'i enkaz olan Gazze'de 2 milyon masum sivil açlığa, susuzluğa mahkum edildi. İsrail, yardım dağıtım noktalarına yığılan mazlumların üzerine mermi, bomba yağdırıyor. 2. Dünya Savaşı'nın en dehşetli fotoğrafları, videoları Gazze'den gelen görüntülerin yanında çok masum kalıyor. Avrupa'daki holocost sürecinde Gazze'deki kadar dehşetli görüntüler oluşmamıştı. Netanyahu soykırım suçunda zalim Hitler'i çoktan geride bırakmıştı.
İSRAİL'İN İRAN'A SALDIRILARIİsrail, İran içinde suikastlar düzenleyerek haydutluk sahasını biraz daha genişletti. İran'ın İsrail'in bu haydutluğu karşısında kendisini savunması meşru ve hukuki bir haktır. İran, hukuk ve kural tanımayan, ilkesi olmayan, şımarık bir ülke tarafından çok açık bir şekilde saldırıya uğramıştır. Üstelik bu saldırılar İran'ın nükleer müzakereleri devam ederken düzenlenmiştir. Kendisi nükleer silahlara sahip olan İsrail, müzakerelerin bitmesini beklemeden, sonucu beklemeden tam olarak terör eylemi gerçekleştirmiştir. Bütün insanlığın gözleri önünde yapılan bu saldırganlık karşısında ne yazık ki BM başta olmak üzere kurumlar ve devletler sessiz kalmakta bazıları ise haydutluğa destek vermektedir. Bu devlet terör karşısında sessiz kalmak, olan bitene rıza göstermektir. İsrail'in şımarıklığına destek verenler kadar sessiz kalanların da eline öldürülenlerin kanı sıçramıştır. Kan lekesi o ellerden, alınlardan asla temizlenmeyecektir. Gazze, Suriye, Lübnan, Yemen ve komşumuz İran'a yönelik saldırganlığın durması için elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da sabırla devam edeceğiz.
"KURUMLARIMIZ TEYAKKUZ HALİNDE"Saldırıların Türkiye'ye olası etkileri karşısında ilgili kurumlarımız teyakkuz halinde. Her türlü senaryoya karşı hazırlıklarımızı yaptık. Biz bakkal işletmiyoruz. Dünyanın en büyük ülkelerinden birini, Türkiye'yi yürütüyoruz. Devlet tecrübemiz, tarihi derinliğimiz, millet olarak yüz yıllara sari birikimimiz sürecin idaresinde bizim en büyük referans kaynağımızdır. İktidar sorumluluğu hamaseti kaldırmaz. Sırtında yumurta küfesi olmayanların söylemleriyle hareket edemeyiz. Düne kadar İsrail'in gönüllü avukatı olan, Hamas'a 'terör örgütü' diyenlerin kışkırtmalarını muhatap almıyoruz. Biz diyalog ve diplomasinin tarafındayız.
Türkiye'nin menfaatinin sonuna kadar takipçisiyiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın güçlü dayanışması, bu fırtınalı sularda 86 milyonun tamamının güvencesidir.
"TÜRKİYE'DE DARBELER TESADÜFİ DEĞİL, İRAN'DA OLANLARI GÖRÜYORSUNUZ, ARKALARINDA SİYONİST ŞEBEKEYİ GÖRECEKSİNİZ"Bölgemizde İsrail saldırganlığına karşı ortak tedbir alınmak isteniyorsa herkes şapkasını önüne koyup etraflıca düşünmeli. İsrail'in son 2 yılda artık açıktan gerçekleştirdiği saldırganlık Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyamızın sorunlarını izah etmektedir. Türkiye'de on yıllardır devam eden tartışmaların ardından iç dinamiklerden ziyade dış dinamiklerin olduğu bugün çok daha net ortaya çıkmıştır. Ekonomik, siyasi, sosyal sorunların, terör meselesinin, iç gerilimlerin temel sebebi bugün daha açık görülmektedir. Türkiye'de neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan hiçbir darbe tesadüfen yapılmamıştır. Hiçbir darbe vatansever eller tarafından kurgulanmamıştır. İran'da olanları görüyorsunuz. FETÖ'nün yapmaya çalıştığı darbeler bugün yaşananların ışığında daha bir anlam kazanmaktadır. Arkalarında karanlık siyonist şebekeyi göreceksiniz.


