Dananın kuyruğu kopacak, az kaldı… Yahya Bostan
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
8 Ekim 2024
tarihinde ABD’nin yeni hedefini yazarken büyük bir haber yakaladığımın farkındaydım. Başlığı da bu yüzden şöyle atmıştım:
Büyük Haber: İşte ABD’nin Yeni Hedefi…
Konu ABD’nin Irak’tan çekilmesiydi. Washington ve Bağdat,
DEAŞ’a Karşı Uluslararası Koalisyon’un
Eylül 2025’te, ABD’nin ise Eylül 2026’da Irak’tan çekilmesi konusunda anlaşmıştı (ABD askerlerinin bir kısmını Erbil’e yerleştirme arayışındaydı). Peki,
Uluslararası Koalisyon
dağılacak mıydı? Yoksa kendine yeni bir hedef mi belirleyecekti?
ABD SESSİZ SEDASIZ KUVEYT’E ÇEKİLDİ
Bir parantez açayım… Şu an Eylül 2025’teyiz. Irak uzmanı sevgili dostum
Bilgay Duman’ı
aradım. “Eylül geldi, Koalisyon’un Irak’taki durumu ne oldu?” diye sordum. Duman dedi ki… “
Koalisyon, Erbil’deki Harir Üssü ve Kuveyt’e çekildi.
Yakında açıklarlar.” Bakın bu da büyük haberdir. Parantezi kapatıp devam edelim.
O gün edindiğim bilgi, Koalisyonun
Afrika (ve Afganistan’a) odaklanacağı
yönündeydi. Afrika zaten küresel güç mücadelesine sahne oluyordu. Bu makuldü. Ancak ABD’nin 2021’de çekildiği Afganistan’a dönmek istediği iddiası kafamı karıştırmıştı. Ama kaynağım sağlamdı, bu yüzden o yazıda Afganistan’a da işaret etmiştim.
TRUMP AFGANİSTAN KARARINI AÇIKLADI
Bundan on bir ay sonra
ABD Başkanı Trump
, Afganistan’daki
Bagram Havaüssüne
yerleşmek istediklerini açıkladı. Kabil’i “
Üssü vermezlerse kötü şeyler olacak
” diyerek uyardı. ABD o üssü Çin’e yakın olmak için istiyordu. Taliban bu talebi reddetti.
ABD’nin Afganistan’a nasıl döneceği bir maumma… Ama bu gelişme bana şunu söylüyor:
Washington, İsrail’in Ortadoğu’da yarattığı kaosa rağmen ordusunu yeniden konumlama ve Çin’e odaklanma stratejisini sürdürüyor
. Bu ana çerçevenin etkilediği pek çok başlık var. Bölgemizde zamanın akışı hızlandı. 7 Ekim sonrasında İsrail’in bölgede
askeri güce dayalı hegemonya kurma girişimi
, yaşanan soykırım ABD’nin yeniden konumlanmasıyla oluşacak boşluğu kimin dolduracağı ile ilgili. Gazze, Süveyda, Suriye-SDG başlıklarında önemli gelişmeler yaşanıyor.
Dananın kuyruğu kopmak üzeredir.
ÖNCE İSRAİL SONRA SDG
Bir. SDG, Şam’la anlaşmak için İsrail-Suriye görüşmelerinin neticelenmesini bekliyor. İsrail, Süveyda’yı Suriye’den koparabilirse SDG de özerklik talep edecek. İsrail ve Suriye, ABD’de, Trump nezaretinde anlaşabilirse ve bu anlaşmadan Suriye ile eklemlenmiş bir Süveyda çıkarsa (ki Dürzi el Hicri grubu kabul etmese de ABD, Ürdün ve Suriye Şam’a entegre Süveyda için yol haritası açıkladı)
SDG eli zayıflamış bir şekilde Şam’la masaya oturacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
Doha’da
Şara’ya
“Operasyon yaparsanız desteğe hazırız” dediği uluslararası medyaya yansıdı. Şara’nın “10 Mart anlaşması yıl sonuna kadar zaman tanıyor” yanıtı verdiği söyleniyor. Belli ki
Şam yönetimi de SDG’ye odaklanmadan önce İsrail’le sınır güvenliği anlaşmasını kotarmaya, Süveyda üzerinden bir emsal oluşturmaya çalışıyor.
Şara şu an BM Genel Kurulu için New York’ta. İsrail’le anlaşma imzalanırsa bundan sonra mesaimizin önemli bir kısmını SDG’ye ayıracağız.
İki. Şara dedi ki… “SDG içerisinde bir klik entegrasyona karşı çıkıyor.” Biz de ”Eski bir üst düzey PKK’lının yönettiği SDG/YPG kliği, İsrail’le çalışıyor” diye yazmıştık. (Bakınız;
Komisyonun Odağı, YPG Kliği, 5 Ağustos.
) O üst düzey PKK’lı isim
Bahoz Erdal’dır
. İsrail, Terörsüz Türkiye sürecinin başarıya ulaşması halinde Ankara’nın güç temerküzü elde edeceğini görüyor. Bu yüzden Suriye ile anlaşsa bile o klikle çalışmaya devam edecektir. Diğer bir deyişle
Suriye ile anlaşması Suriye’yi bölme hedefinden vazgeçeceği anlamına gelmiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
25 Eylül’de Washington’da Trump’la yapacağı görüşme bu yüzden çok önemli. Ankara
SDG konusunda sabrının tükendiğini
gizlemiyor.
TRUMP’IN GAZZE PLANINDAN IMEC ÇIKTI
Üç. Bu toplantının bilgisini daha önce almıştım ancak henüz netleşmediği için “Trump’ın New York’ta yakın markaja alınacağından” bahsetmiştim (Bakınız;
New York’ta Üç Ayaklı Sürpriz Aksiyon Hazırlığı, 5 Eylül.
) Beyaz Saray, ABD Başkanının aralarında
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
da bulunduğu bazı liderlerle Gazze meselesini ele almak için görüşme yapacağını açıkladı. Elbette liderler görüşmede soykırımın durması, ateşkesin sağlanması ve iki devletli çözümün hayata geçmesi için Trump’a baskı yapacak. İngiltere’nin Kanada’nın ve daha pek çok ülkenin Filistin’i tanıdığı şu günlerde oldukça önemli bir buluşma bu. Ama unutmayalım. Trump kafasında Filistin’i İsrail’e vermiştir. Bu yüzden Netanyahu’ya “Gazze’de işini çabuk bitir” diyor.
Gazze meselesinin ekonomi politiği de vurgulanmalıdır. Trump
Riviera planının detayları
gün yüzüne çıktı. ABD, Filistin’in bir devlet olmasını değil,
İsrail’le uyumlu bir özerk bölge olarak kalmasını istiyor.
Meselenin Türkiye’yi ilgilendiren ekonomik bir boyutu da var…
Hatırlayın… Türkiye, Irak’la
Kalkınma Yolu projesini
başlattığında, Biden yönetimi de apar topar
IMEC (Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru)
projesini açıklamıştı. Hindistan’dan gelen malların İsrail üzerinden Avrupa’ya açılmasını öngören bir plandı bu.
Trump’ın Riviera planında IMEC’e açıkça atıf yapılıyor.
“Bu plan IMEC’i hızlandıracak” deniyor. Diğer bir deyişle İsrail sadece bölge ülkelerini değil ekonomisini de kontrol etmek istiyor.


