Putin İstanbul’da elini gösterdi Yahya Bostan
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Ankara’nın Ukrayna savaşının sona ermesi için oynadığı rol sadece diplomatik değil. Bir ateşkes durumunda,
Karadeniz’de ateşkesin gözlemlenmesi ve yürütülmesi için askeri bir rol üstlenmeye de hazırlanıyor.
Bu konu ilk kez
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin NATO Genel Sekreteri Rutte
ile nisan ayında yaptığı basın toplantısında gündeme gelmişti. Zelenski, bir ateşkes olması halinde aralarında ABD ve Türkiye’nin de olduğu ülkelerden güvenlik garantileri istiyordu. Nitekim, Zelenski’den iki gün sonra
Milli Savunma Bakanlığı
bir açıklama yayınlayarak, 15-16 Nisan’da, Ankara’da, 21 ülkeden 39 temsilcinin katılımıyla bir toplantı yapıldığını duyurdu. Açıklamada yer alan “Türkiye, Karadeniz’deki barış ortamının muhafazası amacıyla
askerî planlamaların deniz boyutuna liderlik etmektedir
” şeklindeki ifade dikkat çekiciydi.
KARADENİZ’DE MAYIN TEHLİKESİ
Bu konu ileride daha sık gündeme geleceği için yazıyorum. Ukrayna ve Rusya bir ateşkes anlaşmasına imza atarsa şu konuları konuşuyor olacağız. Bir. Karadeniz’e bırakılan,
sayısı 400’ü bulan mayınlar
var. Bu mayınların temizlenmesi gerekiyor. İki. Ticari gemi seyrinin güven içerisinde yapılması gerekiyor. Üç.
Montrö Boğazlar Sözleşmesine
tüm tarafların harfiyen uyması gerekiyor. Tahıl krizinin ilk başladığı dönemlerde, Batılı ülkelere ait bazı savaş gemilerinin Türk boğazlarından geri çevrildiği daha önce yazılıp çizilmişti.
Elbette bunlar ateşkes antlaşması imzalandıktan sonra gündeme gelebilecek konular. Henüz ateşkese yakın bir noktada değiliz. İstanbul’da geçtiğimiz hafta kurulan masa hem Rusya hem de Ukrayna için önemli bir fırsattı. Ancak taraflar bu fırsatı değerlendiremedi.
22 MADDELİK PLANI DA REDDETMİŞ
Mevcut yaşananlar,
Rus lider Putin
’in daha fazla baskı altına alınabileceği bir konjonktürün doğmakta olduğunu bize söylüyor.
ABD Başkanı Trump
, Putin’le birebir görüşmeden bu krizi bitiremeyeceğini düşünüyor. Belki de son bir hamleye hazırlanıyor. Bu yüzden Putin ve bazı liderlerle telefonda görüşeceğini açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanı Rubio
liderler düzeyinde bir görüşme planlamak istediklerini, ancak yüz yüze görüşme için 30 günlük genel ve kapsamlı ateşkes ilan edilmesi gerektiğini vurguladı. Aksi halde yeni yaptırımların gündeme geleceğini söyledi.
Trump’ın Putin’i nasıl ikna edeceği önemli bir soru işaretidir. Çünkü Financial Times’ın haberine göre,
Trump’ın özel temsilcisi Witkoff
önceki hafta AB, ABD ve Ukrayna’nın
22 maddelik barış planını Putin’e sunmuş
ancak Rus lider bunu reddetmiş. Hatta Witkoff’la bir daha görüşmek istemediğini de belirtmiş (Bu artık “Barış için sadece Trump’la görüşürüm” mesajı da taşıyor). 22 maddelik planı reddeden Putin’in, İstanbul’daki müzakerelerde elini çok yüksekten açtığı da anlaşılıyor.
Hafta sonu, İstanbul’daki zorlu müzakerelerin perde arkasıyla ilgili bazı detaylar vermiştim. İstanbul’dan üç sonuç çıkmıştı: Bir. Taraflar olası bir ateşkes için şartlarını yazılı olarak verecekti. Ruslar “ateşkes” vurgusuna itiraz etmiş ancak Türk heyetinin de telkinleriyle rezervini geri çekmişti. İki. Karşılıklı bin esir takas edilecekti. Üç. Putin ve Zelenski’nin bir araya gelmesi için detayların görüşülmesinde mutabık kalınmıştı.
RUSLARIN TALEPLERİ UKRAYNA İÇİN AĞIR
Ancak üzerinde anlaşılamayan çok başlık var. Ukrayna-Rusya müzakerelerinin detayları ortaya çıkmaya başladı. Bir kısmı Batı medyasına yansıdı. Ben de açık kaynaklarda yer alan bilgiler ve yaptığım görüşmelerden yola çıkarak şöyle bir tablo çizebilirim: Ruslar, Kırım ve şu anda işgal edilen,
Donetsk, Luhansk, Herson, Zaporijya gibi bölgelerin Rus toprağı olarak kabul edilmesini
istiyor. Reuters de bir Ukraynalı kaynağı dayandırarak yazdı: Bir ateşkesin ancak Ukrayna’nın bu beş bölgeden askerini çekmesi şartıyla mümkün olabileceğini savunuyor. Ruslar,
Ukrayna’nın tarafsız bir devlet olarak kalmasını
istiyor. Ülkede yabancı asker istemiyor (Söylenene göre bu, Trump’ın önceki hafta Putin’e ilettiği öne sürülen 22 maddelik anlaşma metninde de vardı.) Ruslar,
Ukrayna’nın tazminat talebinden vaz geçmesini i
stiyor. Rusça konuşan azınlıkların haklarına saygı bekliyor. Rusya, Ukrayna’ya “Putin-Zelenski görüşmesi olası, ancak bunun için önce bazı anlaşmalara varmak gerekir” mesajını veriyor.
Ruslar, savaşın başından bu yana belki de ilk kez bu kadar açık bir şekilde şartlarını ortaya koydu. Yani denilebilir ki…
Putin, İstanbul’da elini gösterdi.
Şimdi sıra Trump’ta. Putin’i barış masasına oturtmak isteyen Trump’ın elinde, bugüne kadar pek de işe yaramayan yaptırım kartının dışında başka bir seçenek var mı? Onu da yakında göreceğiz.


