Depozito bilmecesi, kiracı da ev sahibi de cevabı bilmiyor!
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Kira sözleşmelerinde en çok tartışma yaratan konulardan biri olan depozito uygulaması, yasal sınırları ve doğru kullanımı açısından çoğu zaman belirsizlik yaratıyor. Türk Borçlar Kanunu’na göre depozito en fazla üç kira bedeli kadar olabiliyor; bu da özellikle büyük şehirlerde on binlerce liraya ulaşabiliyor. Ancak çoğu kişi bu uygulamanın yasal çerçevesini tam olarak bilmiyor. Kimi kiracı eve zarar vermesine rağmen depozitosunu geri talep ederken, bazıları da bu bedelin son ayın kirasına sayılabileceğini savunuyor. Oysa depozito, kiracının taşınmazı kullanımı sırasında oluşabilecek zararları veya sözleşmeye aykırı davranışlardan doğabilecek riskleri teminat altına almak amacıyla alınıyor. Fakat yıllar sonra iade edildiğinde enflasyon karşısında büyük ölçüde değer kaybettiği için hem kiracılar hem de ev sahipleri mevcut işleyişten rahatsız. Peki, depozito gerçekten ne anlama geliyor, hangi koşullarda ve nasıl iade ediliyor?

Avukat Elvan Kakıcı Şimşek, depozito bedelinin 3 aylık kira bedelini aşamayacağını belirterek, depozitonun bir kazanç kalemi olmadığını, yalnızca belirli şartların gerçekleşmesi durumunda kiracıya iade edilmesi gereken bir güvence olduğunu vurguladı. "Bu bedelin amacı, zarar oluşmadığı takdirde kiracıya aynen geri verilmesidir" diyen Şimşek, "Depozito, yalnızca kiralama sürecinde meydana gelen zararların karşılanması amacıyla alınır; bu nedenle taşınmaz sorunsuz şekilde teslim edildiğinde iadesi esastır" ifadelerini kullandı.
KİRADAN DÜŞÜLMEZ"Kiracının son ay kirası depozitodan düşülür" iddiasını da değerlendiren Şimşek, "Bu yaklaşım hukuken geçerli değildir. Depozito, kira borcunu karşılayan bir ödeme olarak kabul edilemez. Kiracı, sözleşme süresi boyunca kira ödemelerini eksiksiz yapmakla yükümlüdür. Ev sahibinin rızası olmaksızın depozitoyu bu amaçla kullanmak, hukuka aykırı bir uygulamadır ve ev sahibine yasal başvuru yollarını açar" ifadelerini kullandı.
Şimşek, ayrıca depozitonun kiracıya iadesi için belirli koşulların yerine getirilmiş olması gerektiğini de dile getirirken, şunları söyledi: "Kira sözleşmesinin sona ermiş olması, kiralanan taşınmazın hasarsız ve sözleşmeye uygun şekilde geri teslim edilmesi, taraflar arasında başka bir borç-alacak ilişkisinin kalmamış olması, depozitonun iadesinin önünü açar. Bu süreci güvence altına almak için, taşınmaz teslimi sırasında bir anahtar teslim tutanağı hazırlanması önerilir."

Apartman Site Yöneticileri ve Sakinleri Derneği Başkanı Avukat İbrahim Güllü ise depozitonun fatura borçları, maddi hasar gibi nedenlerden alındığını belirterek, genelde bir aylık kira değerinde depozito ödenmesi gerektiğine dikkat çekti. Enflasyon nedeniyle depozitoların da eridiğini anlatan Güllü, şöyle devam etti: "Örneğin kiracı 2021 yılında 900 TL olan kira bedeli ile birlikte bir kira bedeli karşılığı 900 TL depozit yatırdığını düşünelim. 2024 yılında taşınmazın kirası 5 bin TL olduğunda kiracının tahliye anının alacağı depozit 900 TL olacaktır. Halbuki dolar bazında alacağı 3 bin 200 TL'ye denk gelmektedir. Bir kira bedeli karşılığı ise 5 bin TL'dir. Bankaya mevduat faizi ile yatırılması halinde ise anapara + faiz bin 600 TL civarında tutmaktadır. Yani kiracının vermiş olduğu depozito pul olmaktadır."
Kaynak: Web Özel


