Deprem sanığından itiraf gibi savunma! Suçu zemine attı
Halktv sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde, Hatay’ın Antakya ilçesinde yıkılarak 47 kişiye mezar olan Ilgım Apartmanı’nın ilk duruşması 2 yılın ardından görüldü. Davada 1’i tutuklu 4 sanığın yargılanmasına başlanırken Hatay 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya; tutuklu sanık yapı denetim firması görevlisi Semir Yoldaş, yapı denetim şirketi müdürü tutuksuz sanık Edip Talipoğlu, sanık ve müşteki avukatları ile müştekiler katıldı.
Tutuksuz sanıklar müteahhit Salih Zorsu ve yapı denetim şirketi kontrol elemanı Ahmet Tatlı duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.

Tutuklu sanık yapı denetim firması görevlisi Semir Yoldaş, mahkemede yaptığı savunmada, "600’ye yakın binanın denetimini yaptım, bir tanesi hasar aldı. Ilgım Apartmanı’nın yıkılmasının nedeni depremin şiddeti ve zemindir. Kronik hastalıklarım, bel fıtığım var. Tutuklanma nedeniyle tedavim yarım kaldı, kalıcı hasar oluşabilir. Soruşturma sürecinde İspanya’ya seyahate gittim, kaçmak gibi bir niyetim olsa gelmezdim ama geri döndüm. Deprem yüzeye çok yakındı, şiddeti fazlaydı, öngörmek mümkün değildi. Ilgım Apartmanı’nın yıkılmasının sebebi depremin şiddeti ve zemindir. Orası Amik Gölü’ydü, zemin sorunluydu, depremin ivmesi ise çok yüksekti. O bölgenin imara açılması idari sorumluluktur. Tahliyemi istiyorum" ifadelerini kullandı.

Duruşmaya katılan tutuksuz sanık Edip Talipoğlu ise, "Ilgım Apartmanı’nın demiri bağlanırken makine kullanıldı, defalarca denetlendi. Herhangi bir sorun çıkmadı. İnşaatlarımız projeye uygun yapıldı. Bina depremin şiddeti ve zeminden kaynaklı çökmüş olabilir" sözlerini sarf etti.

Duruşmaya SEGBİS’le katılan müteahhit Salih Zorsu, hem proje mühendisi hem de müteahhit olduğunu ileterek "Biz bu projeleri Antakya Belediyesi’ne sunduk. Antakya Belediyesi teknik olarak kuvvetli bir belediye. Biz projeyi yaparız, belediyeye sunarız, ruhsat alırız. Çevre ve Şehirciliğe gider proje, oradan da onay alır ve öyle binaya başlanır. İnşaatın ilk çivisinden son çivisine kadar oradaydım. Atatürk ve Konya üniversitelerinden alınan rapora göre demir sağlam çıktı, bu da işimizi iyi yaptığımızı gösteriyor. Depremin uzunluğu ve şiddeti çok fazlaydı" açıklamasında bulundu.
Depremde 31 kişiye mezar olmuştu! 4 sanığa ödül gibi ceza, 10 kişiye tahliye
Duruşmaya yakınını kaybeden aileler de katılırken 3 yakınını kaybeden Mehmet Eğilmez, "O binada 16 gün çalıştım. Kimi eşini, kimi babasını, kimi kardeşini arıyordu. Binada yaşam boşluğu yoktu, un ufak parçalanmıştı. O bölgede bizim binadan daha eski, Asi Nehri’ne daha yakın bina var, yıkılmadı, şu an insanlar içinde yaşıyor. Salonda sürekli su alan bir kolon vardı. Bu bina depreme uygun olsaydı öyle yıkılmazdı. Ben doktorum, dünyaca ünlü bir dergide makalem yayınlandı ama hiç mutlu olamadım. Hayatım yok oldu, adalet istiyorum. Hakikat ortaya çıksın istiyorum" ifadelerini kullandı.

10 saat enkaz altında kalan bina sakini ise, "Her yağış olduğunda daireye su giriyordu. Koridor ve lavabo tarafında su sızıntısı vardı, usta gönderdiler. Üç yıllık bina bu duvarda çatlama vardı. Asansörle çalışmıyordu. Mutfak dolabına izolasyon yapmak zorunda kaldık. Deprem günü gözümü açtığımda bina hediye paketi gibi açıldı. Benim katım zemine düştü, on saat enkazda kaldım" açıklamasında bulundu.
Başka bir depremzede ise, "Müteahhit Salih Zorsu mal sahipleriyle arasının iyi olduğunu, hep görüştüğünü söyledi. Üç senedir kendisini hiç görmedim. Salon, tavan su aldı, çağırdık yine ilgilenmedi. Deprem büyüktü kabul ediyoruz ama bir bina on saniye bile ayakta kalmaz mı? Üçüncü kattan çıktım, tüm suçlu deprem mi?" ifadelerini kullandı.
Binada eşini ve kayınvalidesini kaybeden, aylardır hem fiziki hem de psikolojik destek aldığını söyleyen depremzedelerden biri ise, suçluların en ağır cezayı almalarını talep etti.
69 kişiye mezar olmuştu, duruşma çıkışı depremzedenin "Sanık gibi muamele gördük" isyanı


