“Devletin o hassas tarafı” 1 Agos
SonTurkHaber.com, Agos kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Yasin Hayal Cezaevinden Ermenilere ve Hrant Dink’e kin besleyerek çıktığına göre, cezaevinde iken kurduğu ilişkiler önemliydi. Hrant Dink cinayeti davasında Mahkemeden Yasin Hayal’in cezaevinde kimlerle kaldığı, kimler tarafından ziyaret edildiği, ziyaretçileriyle yaptığı görüşmelerin kayıtları, telefon aracılığıyla kimlerle ilişki kurduğu ve aranan telefon numaraları, hesabına kimler tarafından hangi banka veya hesap numaralarından para yatırıldığının sorulmasını istedik. Talebimiz kabul edildi, ilgili kurumlara müzekkereler yazıldı. Ancak özellikle Yasin Hayal’in görüşmecileri ve görüşmecileriyle yaptığı görüşmelerin ses kayıtları konusunda çok ciddi bir dirençle karşılaştık, tüm çabalarımıza, rağmen bu direnci aşamadık.
Sırrı Süreyya Önder için AKM’de düzenlenen anma töreninin çıkışında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e fiziksel saldırıda bulunan Selçuk Tengioğlu’nun beş yıl önce verdiği bir sokak röportajında söyledikleri, devletin karakterine, paramiliter yapılarla ilişkisine, topluma sirayet eden hukuksuzluk, şiddet, linç, cezasızlık kültürü ile ahlaki çöküşe birebir ayna tutuyor. Bu bakımdan üzerinde durulmayı, analiz edilmeyi hak ediyor.
Bunun yanında Yasin Hayal’in cezaevi sürecindeki irtibat ve ilişkilerine yeniden bakmamızı da gerektiriyor.
Kendi çocuklarından ikisini öldüren -ki diğer çocuk balkondan kaçarak hayatta kalabilmiş- bu şahsın 6136 sayılı Kanuna muhalefet, hırsızlık ve tehdit suçlarından da sabıkası var.
Röportaj videosunun tamamını izlediğinizde, gazetecinin asgari ücrete dair sorusuna, “Ben de Sedat Peker’i soracaksınız sanmıştım” diye başlayarak Yasin Hayal’e (Hrant Dink suikastinin azmettiricilerinden), oradan derin devlete ve yine hayranı olduğu Sedat Peker’e getiriyor sözü Tengioğlu.

Bayrampaşa Cezaevinde Yasin Hayal ile beraber kaldığını söylüyor ki bu husus, Agos’ta yayınlanan belge ile doğrulandı.
Yasin Hayal, 2004 yılında Trabzon McDonald’s’a patlayıcı madde atmış bu eylemde çok sayıda kişi yaralanmıştı.
Bu eylemin soruşturulması ve Yasin Hayal’in aranması sürecinde, Trabzon Emniyeti istihbarat görevlileri ile bizzat bu eyleme katılan ve eylemde kullanılan bombayı imal eden Erhan Tuncel arasında, suçluyu ve suç delillerini gizleyen bir ilişki kurulmuş ve Erhan Tuncel, yürürlükteki mevzuata aykırı biçimde yardımcı istihbarat elemanı yapılarak soruşturma dışında tutulmuştu.
Erhan Tuncel’in bu görevi kapsamında emniyet istihbarat görevlilerine ilettiği bilgiye ve cinayetten sonra verdiği ifadeye göre, Yasin Hayal cezaevinde birçok irtibat edinmiş ve Ermenilere kin besleyerek çıkmıştı. İstanbul’da eylem yapmayı, Hrant Dink’i öldürmeyi planladığını yakın çevresiyle paylaşmaya başlamıştı. Zaten, Yasin Hayal’le ilgili telefon dinleme talebinde emniyet görevlileri de cezaevinde edindiği irtibatları vurgulamıştı.
Dosya kapsamında elde ettiğimiz bilgilerden Yasin Hayal’in cezaevine girmeden önce genel olarak Hristiyanlara duyduğu öfke ile ilgili kayıtlar ve eylemler varsa da özel olarak Ermenilere yöneldiğine ilişkin bir bulgu yok.
Üstelik suikast sonrasında bazı basın organlarında, Levent Temiz ve Veli Küçük gibi bazı isimlerin Yasin Hayal’i cezaevinde ziyaret ettiğine ilişkin haberler sıkça yer almaktaydı.
Hatırlayacaksınız, Levent Temiz, dönemin Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı, Hrant Dink’i hedef gösterilmesi kampanyasının başını çekenlerden; “ya sev ya terket” ,“bir gece ansızın gelebiliriz” sloganları eşliğinde Agos önüne gelen grubun lideri. Burada yaptığı konuşmada, “Hrant Dink, bundan sonra bütün öfkemizin ve nefretimizin hedefidir. Hedefimizdedir.” şeklinde açıklama yapan kişi.
Veli Küçük ise Hrant Dink’in hedef gösterildiği sürecin baş aktörlerinden, JİTEM’in kurucularından olduğu söylenen, ismi faili meçhul cinayetlerle anılan biri.
Yasin Hayal Cezaevinden Ermenilere ve Hrant Dink’e kin besleyerek çıktığına göre, cezaevinde iken kurduğu ilişkiler önemliydi.
Hrant Dink cinayeti davasında Mahkemeden Yasin Hayal’in cezaevinde kimlerle kaldığı, kimler tarafından ziyaret edildiği, ziyaretçileriyle yaptığı görüşmelerin kayıtları, telefon aracılığıyla kimlerle ilişki kurduğu ve aranan telefon numaraları, hesabına kimler tarafından hangi banka veya hesap numaralarından para yatırıldığının sorulmasını istedik. Talebimiz kabul edildi, ilgili kurumlara müzekkereler yazıldı.
Ancak özellikle Yasin Hayal’in görüşmecileri ve görüşmecileriyle yaptığı görüşmelerin ses kayıtları konusunda çok ciddi bir dirençle karşılaştık, tüm çabalarımıza, rağmen bu direnci aşamadık.
Mesela Yasin Hayal’in görüşmelerine ilişkin ses kayıtlarının şifrelerinin kırılamadığı, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Müdürlüğü’nden istenmesi gerektiği cevabı verildi. Mahkeme bu kuruma da yazı yazdı ve şifrenin gönderilmesi halinde uzman bilirkişi tayinine de karar verdi.
Mesela ısrarlı taleplerimiz üzerine gönderilen bir CD’de ses kayıtlarını içeren veri taşıyıcısı ve şifre yerine BC Player programı çıktı. Adeta Mahkemeyle ve bizimle dalga geçiliyor, istenen bilgiler gelmiyor ya da yarım yamalak cevaplar yollanıyordu.
Burada bilinmesi istenmeyen önemli şeyler var, bu yüzden böyle bir dirençle karşı karşıyayız diye düşünüyorduk, ısrarcı olduk ama başarılı olamadık.
Mahkemeden kararı yerine getirmeyen görevliler hakkında suç duyurusunda bulunmasını talep ettik ama bunda da başarılı olamadık. Mahkeme bu talebimizi reddetti, alakasız CD’nin de sehven yollandığı savunuldu.
Bu taleplerimiz ve daha pek çok talebimiz yerine getirilmeden o dava bitirildi ve yıllar sonra Özgür Özel’e saldıran kişi, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun Hrant Dink Suikasti ile ilgili hazırladığı raporun klasörleri arasından çıktı.
Not: Tengioğlu ve röportajına haftaya yeniden dönmek üzere esen kalın.


