“Doğu Akdeniz’de ne işimiz var?” diyenler darbeci çıktı
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
15 Temmuz'un üzerinden geçen yıllara rağmen, hain kalkışmanın perde arkası hâlâ deşifre edilmeye devam ediyor. O gece yalnızca tanklar yürütülmedi; Türkiye'nin enerji bağımsızlığı da hedef alındı. O gece Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın en yakınındaki isimlerden biri olan Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak'a göre; Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin egemenlik hakkını savunmak isteyenlere en büyük engeli FETÖ'cü askerler çıkardı.
Berat Albayrak, 2016'da henüz darbe girişimi yaşanmadan önce yapılan kritik bir toplantıyı şöyle anlattı: "Rum kesimi, Doğu Akdeniz'i parsel parsel dağıtırken biz hızlıca toplantı yaptık. Enerji Bakanlığı, Dışişleri, Genelkurmay oradaydı. Ama askeriyedeki bazı şahıslar, 'Doğu Akdeniz'de ne işimiz var?' diye açıkça karşı çıktı." O toplantıda Türkiye'nin gemisi olmadığını, parası bulunmadığını öne sürenler vardı. Albayrak ve ekibi ise, "Gemimiz de var, paramız da!" diyerek direnci kırdı. Bu tarihi notlar, Albayrak'ın 2023 yılında yayımlanan "Burası Çok Önemli!" adlı kitabında ayrıntılarıyla yer aldı.
İBRETLİK BİR DETAY
Toplantıya katılan ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki adımlarına karşı çıkan bazı askerlerin aylar sonra darbe girişimine karıştıkları ortaya çıktı. Albayrak'ın sözleri bir hayli çarpıcı: "Kim ne derse desin Mavi Vatan'dan asla vazgeçmeyeceğimizi ifade ettik ve kesinlikle geri adım atmadık. Gelin görün ki, çokça ibretlik ve dramatik bir şekilde bu toplantılardan kısa bir zaman sonra, 15 Temmuz'un hemen ertesinde, o itirazları yapan isimlerden bazılarının ihanet şebekesinin içerisinden olduğu ortaya çıktı."

BİR GEMİ, BİR EZBERİ YIKTI
Enerji Bakanlığı döneminde başlatılan "Milli Enerji ve Maden Politikası" kapsamında ilk sondaj gemisi 2017'de Norveç'ten satın alındı. Sıfır fiyatı yaklaşık 1 milyar dolar olan gemi, başarılı pazarlıklarla sadece 154 milyon dolara alındı. Bu gemi Karadeniz'de 540 milyar metreküplük doğalgaz keşfi yapan Fatih gemisiydi.
DARBENİN BİR YÜZÜ DE EKONOMİYDİ
Berat Albayrak'ın dikkat çektiği bir diğer detay ise, darbe sonrası başlayan finansal kuşatma oldu. Swap mekanizması üzerinden Türkiye'ye ekonomik saldırılar düzenlendi. Yurt dışı yatırımcıların TL'ye yüklü şekilde girip dövize dönme hazırlığı, finansal darbenin göstergesiydi. Albayrak bu tabloyu şu sözlerle anlattı: "Yeri gelmişken, yurt dışı yerleşiklerin net swap pozisyonlarının 15 Temmuz 2016'da gerçekleşen hain darbe girişiminin hemen ardından hızla artarak 10 milyar dolar seviyesinden 2017 sonunda 60 milyar dolar seviyesine kadar yükseldiğine dikkat çekmek istiyorum! Sanki silah gücüyle ulaşılamayan siyasi değişimi finansal saldırılarla elde etmek için yeni bir kurgu hazırlanıyor ve yüklü miktarda TL her an dövize dönmeye hazır şekilde kısa vadeli swap hesaplarında bekletiliyordu"


