Dünyanın en büyük kamerası uzayı görüntüledi

Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilim Vakfı (NSF) ve Enerji Bakanlığı’nın ortak çalışmasıyla inşa edilen Vera C. Rubin Gözlemevi, uzayın derinliklerine dair ilk fotoğraflarını yayımladı. Bilim dünyasının “evrenin sırlarını çözmeye aday” olarak tanımladığı gözlemevi, 3.200 megapiksellik kamerasıyla dünyanın en büyük dijital gözünü uzaya çevirdi.

Göz kamaştıran ayrıntılar: 5 gigapiksellik galaksi mozaiği

İlk kareler arasında Samanyolu’nun Trifid ve Lagoon bulutsularının devasa mozaik görüntüsü öne çıkıyor. Sadece 7.2 saatlik çekimde, teleskop 678 farklı kare aldı ve bunları birleştirerek yaklaşık 5 gigapiksellik etkileyici bir görsel oluşturdu. Bu bölgeler, yıldız oluşumunun yoğun olarak yaşandığı moleküler bulutlarla dolu.

[Trifid (sağ üstte) ve Lagoon bulutsularındaki gaz ve toz bulutlarının detayları, 678 ayrı görüntünün birleştirilmesiyle oluşturuldu. / Kaynak: NSF-DOE Vera C. Rubin Gözlemevi]

Her birkaç günde bir tüm gökyüzünü tarayacak

Rubin Gözlemevi’nin ana görevi, Gök ve Zamanın Mirası (LSST) adlı 10 yıllık bir gökyüzü taraması. Teleskop birkaç günde bir tüm güney gökyüzünü görüntüleyecek ve her bölgeyi yaklaşık 800 kez kaydederek evrenin 10 yıllık zaman atlamalı (timelapse) kaydını oluşturacak.

[On binlerce yıldızın parladığı küresel yıldız kümesi NGC 6544’ün etkileyici görüntüsü. / Kaynak: Rubin Gözlemevi – NOIRLab – SLAC – NSF – DOE – AURA**]

10 milyon galaksi, 2 bin yeni asteroit

Bir diğer görüntüde gözlemevi, Başak (Virgo) kümesi çevresindeki dar bir gökyüzü alanında yaklaşık 10 milyon galaksiyi detaylarıyla ortaya çıkardı. Ayrıca sadece 10 saatlik bir gözlemde, daha önce hiç görülmemiş 2.104 yeni asteroit keşfedildi.

Her yıl dünyadaki tüm teleskopların toplamda bulduğu asteroid sayısı ortalama 20 bin. Rubin, bu tempoyla tek başına fark yaratacağa benziyor.

Dünya için yeni bir savunma kalkanı olabilir

NSF yetkilileri, Rubin’in hiçbir asteroidin Dünya için tehdit oluşturmadığını belirtiyor. Ancak bu erken başarı, Rubin’in gelecekte tehlikeli göktaşlarını önceden tespit etmede büyük rol oynayabileceğini gösteriyor.

Gözlemevinin tasarımı, kamerası, teleskop hızı ve veri işleme gücü tamamen yeni bir teknoloji düzeyini temsil ediyor. Bilim insanlarına göre bu sistemle, karanlık madde, karanlık enerji ve evrenin evrimi gibi büyük sorulara yanıtlar aranabilecek.