Dünyanın en sadakatsiz ülkesi belli oldu: Zirvedeki ülke ve kültürel sebebi oldukça şaşırtıcı! Sözcü Gazetesi

Insider Monkey tarafından yayımlanan ve 30 ülkeden 1.9 milyondan fazla veriye dayanan kapsamlı bir araştırma, dünyanın en sadakatsiz ülkelerini sıraladı. Listenin zirvesinde yer alan ülke ise tüm beklentileri altüst ediyor.

Araştırmaya göre, dünyanın en sadakatsiz ülkesi, yüzde 51'lik şaşırtıcı bir oranla Tayland. Bu oran, ülkedeki yetişkinlerin yarısından fazlasının partnerini aldattığı anlamına geliyor. Araştırmacılar, bu durumun arkasında yatan nedenler olarak ekonomik koşulların yanı sıra Tayland'a özgü kültürel bir uygulamaya dikkat çekiyor: "Mia Noi".

"Küçük eş" olarak tercüme edilebilen bu gelenek, evli bir erkeğin resmi eşinin yanı sıra ikinci bir partnere sahip olmasını ve onu da maddi olarak desteklemesini normal karşılıyor. Bu toplumsal kabul, gelişmiş seks endüstrisinin aldatma olgusunu önemsizleştirmesiyle birleşince, Tayland'ı sadakatsizlik oranlarında dünya birincisi yapıyor.

Avrupa kıtasına bakıldığında ise sadakatsizlik tablosu yine şaşırtıcı sonuçlar barındırıyor. Yaygın kanıların aksine, kıtanın zirvesinde romantik güney ülkeleri değil, bir İskandinav ülkesi var.

Danimarka: Yüzde 46'lık oranla Avrupa'nın en sadakatsiz ülkesi konumunda.

Almanya ve İtalya: Yüzde 45'lik oranlarla Danimarka'yı yakından takip ediyor.

Diğer Ülkeler: İspanya, Birleşik Krallık ve Belçika gibi ülkeler yüzde 36 ile yüzde 40 arasında değişen oranlara sahip.

İlginç bir şekilde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yüksek olduğu Norveç ve Finlandiya gibi diğer İskandinav ülkelerinde de sadakatsizlik oranlarının yüzde 40'ı aşması, bu konunun tek bir faktörle açıklanamayacak kadar karmaşık olduğunu gösteriyor.

Aşk ve romantizmle özdeşleştirilen Fransa ise yüzde 43'lük bir oranla Avrupa'nın üst sıralarında yer alıyor. Fransız toplumundaki sadakatsizlik, uzmanlar tarafından genellikle ilişki rutinleri, sevgi ve iletişim eksikliği veya duygusal tatminsizlik gibi nedenlerle açıklanıyor. Bu gerekçeler, evlilik dışı ilişkilerin toplumsal olarak normalleşmesine zemin hazırlıyor.