Dünyanın ilk aşk mektubu olabilir: Mezopotamya dan günümüze ulaşan 4 bin yıllık aşk hikayesi
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen bir kil tablet, geçmişin soğuk taş duvarları arasından sıcacık bir aşk hikayesi anlatıyor. Bu eser, belki de tarihteki ilk “seni seviyorum”un yazılı hali olabilir.
MEZOPOTAMYA’DAN GÖNÜLLERE UZANAN BİR SES
İnsanlık tarihinin ilk yazılı metinlerinden biri belki de bir aşk mektubu olabilir. Irak’ın güneyinde yer alan antik Sümer kenti Nippur’da bulunan bir kil tablet, sadece çivi yazısıyla değil, duyguların binlerce yıl öncesine uzanan izleriyle de dikkat çekiyor. Bu eşsiz eser, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor ve dünyanın en eski aşk mektubu ya da aşk şiiri olabileceği düşünülüyor.
KRALİÇENİN AŞKINI ANLATTAN TABLET
Tablet, M.Ö. 2030-1970 yıllarına tarihleniyor ve Sümer kralı Shu-Sin’in dönemine ait. İçeriğinde bir kadının hükümdara olan aşkını anlatan sözler yer alıyor.
Muhtemelen bir rahibe ya da kraliçe tarafından yazıldığı tahmin edilen metin, evlilik öncesi törensel bir ritüelin parçası olabilir. O dönemlerde aşk, hem ilahi hem dünyevi bir kavram olarak tapınak geleneklerinin merkezindeydi.
DUYGULARIN ÇİVİ YAZISINDAKİ YANKISI
Metin, kadının erkeğe duyduğu arzuyu, sevgiyi ve hayranlığı çarpıcı bir şekilde dile getiriyor. Kadın sesiyle yazılmış olması, dönem için oldukça sıra dışı. Bu yönüyle sadece bir aşk ilanı değil, aynı zamanda kadınların yazılı kültürdeki ilk seslerinden biri olarak da değerlendiriliyor. Şiirde geçen ifadeler, duyguların zaman ötesi gücünü ortaya koyuyor.
AŞKIN TARİHSEL TANIĞI
Guinness Rekorlar Kitabı tarafından “dünyanın en eski aşk şiiri” olarak da onaylanan bu tablet, sadece tarihî değil, aynı zamanda edebî bir belge olarak görülüyor.
Hem antik çağın aşk anlayışını hem de dönemin dini ve toplumsal yapısını anlamak açısından büyük önem taşıyor. Modern aşk mektuplarının atası sayılabilecek bu eser, duyguların yazı yoluyla ölümsüzleştiği ilk örneklerden biri.


