Ekonomide 2026 hayali de tutmaz Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Geçen yıl herkesi 2025 Haziran’dan sonra her şeyin normale döneceğine inandıran siyasi iktidar, bu tutmayınca yeni hedefi 2026 için koydu. Ancak 19 Mart kriziyle ekonomiyi altüst eden iktidarın 2026 için satmaya çalıştığı hayalin tutması da imkansız görünüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde hem partililerle hem iş insanlarıyla temaslarında biraz daha sabır isteyip, “işlerin 2026 yılında normale döneceğini” söylediğini duyuyoruz. Bazı bakanlar da “Her şey 2026’da normale dönecek, düzelecek” diye açıklamalar yapmaya başladı.
Geçen yıl işlerin durduğundan, kredi bulamadıklarından şikayet eden iş insanlarına, 2025’in 2. çeyreğinden itibaren faizlerin hızla düşeceği, piyasaların canlanacağı” sözü verilmişti. Bu sözün yerine getirilmesi zaten çok zordu.
Çıkarılan 19 Mart krizi bu hayalleri tümüyle yok etti. 19 Mart sadece rezervlerin hızla erimesine, faizlerin yeniden yüzde 50’lere çıkmasına neden olmadı, daha temel umutsuzluklar yarattı. İş insanları artık “Bu iktidarın kişisel siyasi kaygılarla ekonomiyi ateşe atabildiğini” konuşmaya başladı.
Geniş toplumsal kesimler, zaten yıllardır mağduriyet içindeydiler. Temmuzda siyasi iktidarın ara zam niyeti yoktu, son gelişmelerle bu umut, bence, tümüyle bitti. Kamu işçileri için toplu sözleşmede teklif edilen komik zam önerileri zaten iktidarın genel bakışını yansıtıyor. En zor durumdaki emeklilere yasa gereği gelecek yarı yıl zammının, TÜİK yardımıyla, çok sembolik tutulacağı da açıkça gözüküyor.
FAİZ YÜZDE 40’A DÜŞSE NE OLACAK?
19 Mart krizine İsrail-İran savaşı eklendi ve bunların ekonomide yaratacağı yük katlanarak büyüdü. Bu kriz olmasa da iktidar, temmuzda asgari ücrete zam yapmayıp, kamu zamları ve vergi artışlarını yapacaktı. Bu artık kesin.
Savaş nedeniyle büyüyecek fatura, bozulacak enflasyon beklentisi nedeniyle, ekonomi yönetimi şimdi daha da sıkı durmak zorunda. Otomobil gibi ürünlere yeni vergi zamları konuşulmaya başladı.
Yükselen akaryakıt fiyatları, temmuzdaki ÖTV zammıyla daha da yükselecek. Temmuzda doğalgaz ve elektrik zamlarını, yakında konuşmaya başlarız. Kısacası; 19 Mart krizinin getireceği kamu zammı ve vergi yükü, savaş nedeniyle iyice büyüdü.
İş dünyasını rahatlatacağı düşünülen Merkez Bankası’nın faiz indirimleri de bu krizlerden etkilendi. Artık bu hafta faiz indirimi beklentisi hiç kalmadı. Temmuzda beklenen faiz indirimi de kesin değil. Temmuzda indirim başlasa bile, sınırlı oranlarda olabilecek.
Bu arada iktisatçılar enflasyon hâlâ yüzde 29-30’a inse bile, güvensizlik ve büyük riskler nedeniyle, faiz oranlarının yıl sonunda 40’ın altına inemeyeceğini söylüyorlar. Başka kriz olmazsa, en iyimser tahminle; faiz 40’a inse, piyasaların nasıl rahatlayacağı hiç tartışılmıyor.
Yüzde 40 politika faizi krediye dönüştüğünde, yine yüzde 50’ye yakın kredi faizlerini konuşacağız. Faiz inerken TL’den yeniden dövize talebin artabileceği sürekli akıllarda. O nedenle hızlı faiz indirimi çok zor gözüküyor.
Yüzde 40’a inmiş faizle siz iş insanlarına da, harcamaları zaten iyice azalmış çalışan ve yoksul kesimlere de umut veremezsiniz. İktidar 2026’da yine maaş zamlarını düşük, kamu zamlarını yüksek tutacak.
2026 yılının herkes açısından, yine zor geçeceği çok açık. Temel neden; artık siyasi iktidara güvenin hiç kalmaması.


