El Economista: Türkiye de yastık altında servet patlaması yaşanıyor
Haber Global sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Altın, merkez bankalarının alımları ve jeopolitik endişeler arasında üç yıldır durdurulamayan artış sarmalını sürdürüyor. Bu yıl şimdiye kadar yüzde 20, 2023'ten bu yana ise yüzde 77 artış göstererek ons başına 3 bin 300 doların üzerine çıktı. Bu durum birçok sonuca yol açtı, ancak bunlardan birini herkes tahmin edemezdi. Sarı metal, Türkiye'nin birçok bölgesinde beklenmedik, büyük bir servet etkisi yarattı ve insanlar yastık altındaki altınlarının kazandığı değerler ev araba satın alma imkanına kavuştu, bu güvenli limanın varlığının yükselişiyle servetleri daha da arttı.
İspanya'da yayınlanan El Economista'ya göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın Mehmet Selman Çolak başkanlığında hazırladığı son rapor da bunu gösteriyor. Rapora göre, altın fiyatlarındaki artışla birlikte hane halkı tasarrufları değer kazandı. Kurum, "Artan fiyatlar servette önemli bir artışa yol açtı ve tüketici talebinde artışa yol açması muhtemeldir" açıklamasında bulundu.
Çolak "2023'ün son çeyreğinden bu yana altın mevduatının daha yüksek oranda olduğu illerdeki konut fiyatlarının diğer illere göre daha belirgin şekilde artmasıyla, bir servet etkisinin açık bir işaretini görüyoruz." şeklinde açıklama yaptı. Özetle: "Analizimiz, Eylül 2023'ten sonra altın fiyatlarındaki ani artışın hem gayrimenkul hem de otomotiv piyasalarındaki talebi artırdığını gösteriyor. Bu artan talep, arzın nispeten esnek olmadığı gayrimenkul piyasasında daha yüksek fiyatlara yansırken, arzın nispeten esnek olduğu otomotiv piyasasında daha yüksek satışlara dönüşüyor."
Altın fiyatlarındaki artışın ardından konut fiyatları yüzde 11 artarken, konut arzında bir değişiklik olmadı. Türkiye'de konut satışları 2024'te yüzde 20,6 artarak 1,48 milyon adede çıktı. Bu, 2020 kredi patlamasından bu yana en yüksek seviye. Geçtiğimiz yıl otomobil satışları da 1,24 milyon adetle tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
Peki neden Türkiye'de oldu da İspanya'da olmadı? Bunun iki nedeni var: Bir tarafta ülkede yaşanan yüksek enflasyon oranı, diğer tarafta ise gelenekler. İslam, faizi ve spekülasyonu yasaklıyor, bu nedenle birçok yatırımcı modern bankacılıktan uzak duruyor ve altın gibi somut varlıklara yöneliyor. Kısacası, en muhafazakâr görüş, altını ve onun birikimini, meşru tasarruf biçimlerinden biri olarak kabul ediyor. Gold Bullion Partners'a göre, maddi bir varlık olan altın, "finansal türevlere kıyasla içsel bir değere sahip ve bu da onun İslam ilkelerine uygun olmasını sağlıyor."
Bu etken , "yastık altındaki altın" kültürünü canlı tutan unsurlardan biri ama gerçek şu ki en büyük etken, yıllardır liranın oynaklığıyla yaşamak zorunda olmak. Türkiye'nin ulusal parası son 5 yılda dolar karşısında yüzde 80 değer kaybetti.
Önceki yıllarda güçlü bir enflasyon yaşanmış olsa da, enflasyonun yüksek faizden kaynaklandığı ve yüksek faizle kredilerin pahalanacağı ve bunun ekonominin geri kalanına zarar vereceği yönündeki politikanın ters tepmesi nedeniyle TL'nin yaşadığı değer kaybından korunmak isteyen yatırımcılar güvenilir liman olarak altını seçti. Şimdi de bu tercihlerinin kazancını değerlendiriyorlar.
Dünya Altın Konseyi'ne göre, Türkiye'nin külçe ve sikke altına olan talebi, 2023'ün ikinci çeyreğinde 5 kat artarak yılın ilk yarısında rekor seviye olan 98 tona ulaştı. Dünya Altın Konseyi, "Türkiye son birkaç on yıldır hızlı ekonomik büyüme, yüksek enflasyon ve istikrarlı para birimi değer kaybı yaşadı; bu kombinasyon son yıllarda perakende altın talebinde sağlam bir büyümeye yol açtı , ancak son birkaç yılda bu talep karşılanamaz hale geldi" diyor. Şu anda Türkiye'nin talebi küresel talebin yüzde 17'sine ulaşmış durumda. Merkez Bankası aynı zamanda dünyanın en büyük altın alıcılarından biri olup, 565 tonla tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı.
İstanbul Üniversitesi'ne göre, "yastık altında" değeri 300 milyar dolar olan beş ton daha "altın" var ve bu miktar, en güvenli liman varlığının yükselişiyle birlikte büyümeye devam ediyor.


