Elektriksiz, susuz, doğalgazsız: Topağacı Mahallesi’nde kentsel dönüşüm mağduriyeti büyüyor!

halktv.com.tr / Mustafa Tekin - ÖZEL HABER

Ümraniye'nin Topağacı Mahallesi’nde yaşayan yurttaşlar, rezerv yapı alanı ilan edilmesinin ardından başlayan kentsel dönüşüm sürecinde ciddi hak kayıpları ve mağduriyetler yaşadıklarını belirtiyor. Geçen hafta sabah saatlerinde mahalleye çok sayıda çevik kuvvet polisi gönderilmiş ve yaklaşık 15-20 evin elektrik, su ve doğalgazı kesilmişti.

Mahalleli tarafından paylaşılan yazılı açıklamada, en düşük 25-30 bin lira olan kira bedellerine karşılık, sadece 5.500-8.000 TL arasında kira yardımı teklif edilmesinin mağduriyeti artırdığı vurgulandı. Ayrıca, imzalatılmak istenen muvafakatnamelerde proje detaylarının yer almadığı, kira yardımı süresi ve projeye dair teminatların belirsiz olduğu ifade edildi.

Söz konusu muvafakatnamelerde yer alan "bağımsız denetleme kuruluşu tarafından belirlenecek borçlanma bedeline itiraz etmeyeceğim" maddesinin ise mahalleliyi ciddi biçimde borçlandırma riski taşıdığı kaydedildi.

Mahalleli ayrıca sözleşme imzalama aşamasında kendilerine baskı yapıldığını, özel firma yetkililerinin kendilerini bakanlık personeli gibi tanıttığını öne sürdü. Evlerini boşaltan bazı yurttaşların ise molozların uzun süre kaldırılmaması nedeniyle ağır sağlık ve yaşam koşullarına maruz kaldığı belirtildi.

Hukuki süreç devam ederken dağıtım şirketlerinin çevik kuvvet ve TOMA eşliğinde mahalleye girerek bazı abonelikleri malik bilgisi dışında iptal ettiği öne sürüldü. Mahalleli, bu durumu “barınma hakkının gaspı” olarak değerlendiriyor.

Ümraniye Belediyesi ise mahalledeki yapıların 40 yıl önce yapıldığını ve yıkılarak depreme dayanıklı hale getirilmesinin amaçlandığını savunarak, yapılan işlemlerin “dönüşüm için gerekli adımlar” olduğunu ileri sürdü.

Mahalle halkı, kendilerine yapılan bilgilendirmelerin yetersiz ve baskı içerikli olduğunu savunarak, resmi belge ve sözleşmelerin avukatlarla paylaşılmadığını, bazı vatandaşların ise korkutularak imza attırıldığını öne sürüyor.

"Bizler kentsel dönüşüme karşı değiliz. Ancak bu dönüşümün adil, şeffaf ve iki tarafın da rızasıyla yapılmasını istiyoruz" diyen mahalle sakinlerinden Sadık Yılmaz, süreci şöyle özetledi:

“Bizler 2012 yılında tapularımızı aldık. Ardından müteahhitleri çağırdık ama belediye bu alanlara yapı izni vermedi. Bu nedenle müteahhitler bölgemize giremedi. Daha sonra, 2022 yılında belediye yetkilileri bu bölgeyle ilgilenmek için geldiler ve dönüşüm talebinde bulundular. O dönem çok şeffaf olmasalar da, bize ön sözleşmeler imzalattılar. Ancak mahallede belediyeyi daha göremez olduk. Yaklaşık üç yıl boyunca mahalleye uğramadılar, ta ki seçim öncesine kadar.

Seçim öncesinde geldiler ve ‘bu projeyi artık biz yapamayız, maliyetler arttı, bu işin altından kalkamayız’ diyerek süreci Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrettiklerini söylediler. Ama bu kez de ‘ön sözleşme yapalım, talep olursa Ankara’dan gelecek cevaba göre proje yapılıp yapılmayacağına karar vereceğiz’ dediler. Okuma yazması olmayan komşularımıza dahi sözleşmeleri tek tek yazılıp okutularak, devletin güvencesi var denilerek imza attırıldı."

Yılmaz’ın iddiasına göre, belediye seçim öncesi projeyi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na devrettiklerini bildirerek, yeniden ön sözleşmeler imzalatmak istedi. Ancak bu süreçte sözleşmelerin içeriklerinin avukatlarla paylaşılmasına izin verilmedi.

“Noterde asıl sözleşmelerin yapılacağı söylenmesine rağmen, ön sözleşmelerin avukatımıza gösterilmesine dahi izin verilmedi. Biz sadece telefonla bir fotoğraf çekebildik ve bunu avukatımıza götürdüğümüzde, söz konusu sözleşmenin halkın yararına hiçbir yönünün olmadığını, haklarımızı korumadığını öğrendik.

Bunun üzerine komşularımızı uyardık. Yaklaşık 145 hissedar olarak noterden ihtarname çektik ve sözleşmeyi feshettik. Ancak bu da yetmedi. Projede %100 hissedar mutabakatı sağlanamazken, AK Parti’den bir meclis üyesinin de hissedar olduğu 8 dönümlük bir arazi nedeniyle süreç hızlandı."

Yılmaz, buna rağmen sürecin devam ettiğini ve mahalle sakinlerine çeşitli yollarla baskı yapıldığını iddia etti:

“Daha sonra, herhangi bir resmi belge sunulmadan, avukatlarımıza bile gösterilmeden, %51 çoğunluğun sağlandığını iddia ederek, geri kalan komşularımız aranmaya başlandı. ‘Eğer imza atmazsanız eviniz elinizden alınır’, ‘devlet kararıdır’, ‘biz Ümraniye Belediyesi’nden ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan arıyoruz’ ve hatta ‘biz polisiz’ gibi ifadelerle halk korkutuldu.

Haziran sonuna kadar gelirseniz işlemler tamamlanır, gelmezseniz geri dönüşü olmaz gibi baskılarla insanlar sindirilmeye çalışıldı. Yaşlı insanlar bu şekilde korkutuldu. Tüm bu sürecin şeffaf, gönüllü ve adil bir şekilde yürütülmesini istiyoruz. Aksi takdirde bu dayatmaları kabul etmeyeceğiz"

Mahalle sakinleri, “Elektrik, su ve doğalgaz olmadan geçirdiğimiz 3. gecede milletvekillerinden jeneratör, su ve gıda desteği istiyoruz. Sesimizi duyun!” çağrısıyla sosyal medyada seslerini duyurmaya çalıştı.

#TopağacıKaranlık Kalmasın!
Elektriğimiz, suyumuz, doğalgazımız çevik kuvvet saldırısı eşliğinde usulsüzce kesilmişti.
Elektrik, su ve doğalgaz olmadan geçirdiğimiz 3. gecede milletvekillerinden mahallemize JENERATÖR, SU VE GIDA desteği istiyoruz. Sesimizi duyun! pic.twitter.com/dBHcECdnV4

— Topağacı Mahallesi (@topagacimahalle) July 27, 2025