Eli kanlı eski Başbakan! Filistin planında tartışılan isim
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in, ABD ve İsrail'in garantörlüğünde oluşturulan plan kapsamında Gazze'yi denetleyen uluslararası kuruluşta yer alacağını ifade etti. Plana göre Gazze'yi geçici olarak “teknokrat Filistin komitesi” yönetecek. Komite, Barış Kurulu adı verilen uluslararası geçiş organının gözetimi ve denetimi altında görev yapacak. Komite'nin Gazze ayağını yönetmesi düşünülen Blair'in geçmişi ise son derece tartışmalı. Blair'in geçmişindeki en tartışmalı karar, 2003’te ABD ile birlikte Irak’a müdahalesi oldu. Chilcot soruşturması raporu, Blair’in savaş öncesi kamuoyuna ve parlamentoya yanıltıcı istihbarat sunduğunu gözler önüne serdi. Blair'in, Irak'ın kimyasal silah programı ve terör ihraç ettiği iddiaları hakkında da yalan söylediği söz konusu raporla ortaya çıkarıldı. Rapora göre Blair, Irak ve Afganistan'ı işgal eden eski ABD Başkanı George W. Bush'a “her zaman seninleyim” sözü de verdi. Irak ve Afganistan'ın işgali milyonlarca sivilin ölümüne ve bölgedeki istikrarsızlığın artmasına yol açtı. İşte gündemdeki o ismin tartışmalı geçmişi:

Blair, Başbakanlığı sonrası kurduğu danışmanlık şirketleri ve uluslararası ilişkiler ağı ile sıkça çıkar ağları kurmakla suçlandı. Blair, özellikle Orta Doğu ve Asya’da petrol ve enerji şirketlerine yaptığı danışmanlıklar dolayısıyla İngiliz basınında sert şekilde eleştirildi. İngiliz The Guardian gazetesinin iddiasına göre Birleşmiş Milletler (BM) Ortadoğu Özel Temsilciliği görevini yürütürken aynı zamanda ticari projelerle finansal ilişkiler içinde olması, tarafsızlık iddiasına gölge düşürdü. 2021 yılında Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) tarafından yayımlanan Pandora Belgelerindeki bilgilere göre Blair ve avukat eşi Cherie Blair, yurt dışı şirketler aracılığıyla vergi kaçırma suçuna da iştirak ettiler.
Blair, İngiltere Başbakanlığı döneminde (1997-2007) Filistin konusundaki söylem ve eylemleriyle de tepki çeken bir isim durumunda. Blair, 11 Eylül 2001 terör saldırıları sonrasında Orta Doğu'da ABD ile ortak hareket etti. 2003 yılında George W. Bush'un başlattığı “Ortadoğu Barış Süreci Yol Haritası” planına destek verdi ancak İsrail'in işgalleri ve saldırıları başladığı anda hiçbir tepki vermedi. İsrail'in 2006 Lübnan Savaşı ve Gazze kıyımında Blair kınama bile yayınlamadı. Kendi hükümetinde de büyük tepki çeken Blair'in İsrail yanlısı politikaları dolayısıyla dönemin Dışişleri Bakanı Jack Straw “Tel Aviv'e koşulsuz destek veriliyor” sözleriyle tepki verdi ve görevinden istifa etti. 2006'da Filistin seçimlerini Hamas’ın kazanması üzerine Blair, ABD ile birlikte Hamas’a karşı izolasyon ve yaptırım politikasını benimsedi. Tony Blair, Filistinlilerin gözünde de İsrail yanlısı olarak algılanmakta.

Blair, Başbakanlığı sonrasında da bu tutumunu sürdürdü. 2007’de BM, Avrupa Birliği, ABD ve Rusya’dan oluşan Ortadoğu Dörtlüsü’nün özel temsilcisi oldu. Ancak görev süresince (2007–2015) siyasi süreçte hiçbir ilerleme sağlanamadı. Filistin halkının gözünde açıkça “İsrail'in çıkarlarını koruyan İngiliz” imajına sahip oldu. Blair'in avukat eşi Cherie Blair'in de Orta Doğu'daki bazı ülkeler adına lobi faaliyetleri yürüttüğü ortaya çıktı. Bunun en açık kanıtı ise 2015 yılında sızdırılan eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın elektronik postalarında ortaya çıktı. Sızdırılan belgelere göre Cherie Blair, Katar Kraliyet ailesi adına çok sayıda ABD hükümet yetkilisiyle iş görüşmesi talep etti.
Kaynak: Web Özel


